Milas aldı başını gidiyor, yolu açık olsun

ARAYA hastalık girdi, 8’inci Milas Zeytin Hasat Şenliği gözlemlerim bugüne kaldı.Belediye Başkanı Muhammet Tokat aylardır bu yılki şenliğin geçmiştekilere kıyasla en görkemlisi olacağını söylüyordu.8 hasadın 5’inde bulunmuş biri olarak diyebilirim ki öyle de oldu!

Haberin Devamı


Bunun ilk işareti kortej yürüyüşünde kendisini gösterdi.
Salı Pazarı’ndan başlayıp Atapark’ta sona eren etkinliğe katılım muhteşemdi.
Davul zurna eşliğinde gerçekleşen yürüyüşe ellerinde zeytin dolu sepetler ve yöresel kıyafetleriyle renk katan kadınlar, çocuklar, efeler, gaziler, muhtarlar ve diğer tüm konuklar, şenliğin coşkusuyla Milas sokaklarını adeta sarıp sarmaladı.
Birlik, beraberlik, inanmışlık adına gerçekten görülmeye değer bir kortejdi.
Aktivitelerin gerçekleştirildiği, statların kurulduğu Atapark’ta da durum farksızdı.
Aynı coşku seli burada da fazlasıyla vardı.
Tek eksiği Başkan Tokat dile getirdi:
“Bu gördüğünüz alanda, bu ortak akıl çalışmasında hiçbir resmi kurum yok.
Maalesef valilik kararıyla bütün resmi kurumlar şenlikten desteğini çekti.
Tüm çaldığımız kapılar kapandı, isteklerimiz reddedildi.
Milaslılar olarak çok üzgünüz.
Yaptığımız şenlikler işe yaramıyor olsaydı anlardık.
Bugün AB coğrafi işareti almış Türkiye’nin ilk ve tek zeytinyağının coşku ve gururunu yaşamak varken, bu küskünlük, bu çekinmişlik, bizi yalnız bırakmak niye?”
Milas zeytin ve zeytinyağını uzun zamandır takip eden biriyim.
Yine Başkan Tokat’ın dediği gibi...
Milas antik çağlardan beri zeytinin başkenti olmasına rağmen zeytinyağı uzun yıllar rağbet görmedi.
Ya dökme ya da sabunluk olarak satıldı.
‘Memecik’ çeşidi zeytinine de burun kıvrıldı, değer verilmedi.
Ama Milas bugün o dökme-sabunluk zeytinyağından Türkiye’nin Avrupa Birliği coğrafi işaretini almış ilk ve tek zeytinyağına geldi.
Ve bunu da çok kısa zamanda, hep birlikte başardı.
13 Kasım 2017 tarihinde AB’ye başvuru yapan ve işin peşini bir an için dahi olsa bırakmayan Milas Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Reşit Özer başta olmak üzere emeği geçen herkesi kutluyorum.
Zira onlar, Milas zeytinyağının kalitesine ve azimlerine güvendiler, sonuçta da bir imkansızı başardılar.
Evet, bu işareti almak Milas’ı şu anda Türkiye’de ve dünyada çok önemli bir noktaya getirdi ama görev bitmedi, asıl şimdi başlıyor.
MİTSO Başkanı Özer, AB coğrafi işaretinin bölgeye ilgiyi artırdığını, yıldızlarının her geçen gün parladığını anlattı.
Bugün Milas zeytinyağının Avrupa’nın birçok kentinin yanı sıra Katar, Bahreyn, Endonezya, Singapur, ABD pazarlarında da yerini aldığını aktardı.
Tüm bunlar gurur verici gelişmeler.
Belediye Başkanı Muhammet Tokat da uzmanlara yaptırdıkları bir araştırmayı paylaştı:
AB coğrafi işareti almış bir zeytinyağının dış satım kapasitesinin en az 40 milyon dolar olmalı.
Milas ise henüz 6 milyon dolarda.
Bu da gösteriyor ki gidecek daha çok yol, yapacak çok iş var.
Ama dediğim gibi bu yılki şenlik Milas’ın buna çoktan inandığını, hazır ve azimli olduğunu gösterdi.
Stantlar da bunun minik bir göstergesi gibiydi.
Geçmiş yıllara göre çok daha fazla katılım vardı.
Birçok yeni marka da yerini almıştı.
Ayaküstü sohbetlerde bir kısmının da kendi tesislerini hayata geçirme aşamasında olduğunu öğrendim.
Ağırlandığımız otelin restoranında masalarda Milas marka zeytinyağlarını görmek beni ayrıca mutlu etti.
Hele yeni sıkım bir ‘Delice’ tattım ki dillere destandı!
İnanıyorum ki Cumhuriyet’in 100’üncü yılını kutlayacağımız 2023’te Milas’ta çok daha görkemli bir hasat bizi bekliyor olacak.
Ve kim bilir belki de Türkiye’nin AB coğrafi işaretli zeytin(ler)inin müjdesini de duyacağız.
Son söz:
Gördüğüm kadarıyla Milas’ta kendini yenileme, yeni öyküler yazma, yepyeni markalar üretme potansiyeli fazlasıyla var.
Ve eminim bunu hepimize göstermeye de devam edecek.
O halde, yolun açık olsun Milas...
Misafirperverliğin için de teşekkürler...

Yazarın Tüm Yazıları