Krizden çözüm çıktı

Nefeslerimizi tutarak takip ettiğimiz Erdoğan-Putin zirvesinden İdlib konusunda önemli kararlar çıktı.

Haberin Devamı

İdlib, Rus uçağının düşürülmesinden bu yana iki ülke arasında yaşanan en ciddi krize dönme eğilimi taşıyordu. Erdoğan-Putin görüşmesinden bir uzlaşma çıkmadığı takdirde Türk-Rus ilişkilerinde onarılması imkansız yaralar açılma ihtimali vardı. Son yıllarda en parlak dönemini yaşayan Türk-Rus ilişkileri İdlible birlikte bir anlamda gitti geldi. Aşılmasa, sonuçları yakıcı olacak ciddi bir krizdi. Krizi çözen 2 saat 45 dakikalık zirvede iki lider oldu. Heyetler arası görüşmeler ise sürecin şekillenmesini sağladı. Daha önce derin krizlerin içinden güçlü çözümler çıkarmayı başaran iki lider bir kez daha bunu başardı. Lider diplomasisi bir kez daha sonuç aldı. Bu gece saat 00.01’de yürürlüğe girmesi kararlaştırılan ateşkes, çatışmaların durması, sınıra doğru yönelen göç ve sivil katliamın engellenmesi açısından önemli bir kazanım oldu. Güvenli bölge kararının çıkmaması ise Türkiye açısından belki de zirvenin en önemli eksikliğiydi. Soçi Mutabakatı ile yerleri belirlenen 12 gözlem noktamıza vurgu yapılmaması bir belirsizlik unsuru değil, tam aksine onların konumlarının teyid edilmesi olarak görülmeli. Türkiye, gözlem noktalarından geri adım atmadı.

Haberin Devamı

1- Putin’in, “Suriye konusunda görüş ayrılıklarına rağmen çözüm üretmeyi başarıyorduk. Bugün de öyle oldu” vurgusu önemliydi. Hakeza Putin’in görüşmenin başında ve sonunda taziye dileklerini iletmesi yerinde bir yaklaşımdı. 

2- Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görüşmenin başında sadece İdlib’i değil, Türk-Rus ilişkilerini masaya yatırması uzlaşmaya varılmasında etkili oldu.

3- Erdoğan, İdlib mutabakatının bozulmasının birinci derecede sorumlusunun rejim olduğunu kayıtlara geçirdi.

4- “İdlib’te yeni bir statükonun oluşturulması kaçınılmaz hale gelmiştir” vurgusu, yeni statükonun oluşturulması yolunda adım atılmasının anahtarı oldu.

5- Erdoğan rejimin saldırılarına karşılık verme hakkımızı saklı tutacağımızı belirterek, ileriye dönük müdahale kozumuzu korumayı başardı.

6- Türkiye açısından önemli olan M4 karayolunun kuzeyinde ve güneyinde 6 kilometre derinliğinde güvenli koridor oluşturulması olumlu bir kazanım oldu.

Haberin Devamı

7- M4 karayolundaki ortak devriye ise ortak bir karar olarak mutabakat metninde yerini aldı.

Türkiye ile Rusya arasında varılan mutabakat, ABD ve AB’nin Türkiye’ye askeri ve insani konularda yardım yapmasına engel olmadığı gibi ateşkesin ilan edilmesi zaman kazanmalarını sağladı. Zirveyi bir cümleyle özetleyecek olursak, Erdoğan ve Putin bir kez daha krizden çözüme ulaşmayı başardı.

ENGİN ÖZKOÇ'UN DOKUNULMAZLIĞI KALDIRILACAK MI?

MECLİS’
e iktidar kulisinden girdim, muhalefet kulisinden çıktım.

Milletvekilleriyle sohbet ettim, Genel Kurul’daki görüşmeleri izledim.

Milletvekilleri sorduğunda “Hasar tespit çalışmaları yapıyorum” dedim. AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Halil İbrahim Yıldız, dün sabah elindeki kırıklar nedeniyle ameliyat oldu. İktidar ve muhalefet milletvekilleri arasında yüzünde şişmeler olanlar, bacaklarında ve ayaklarında ezikler ve morartılar bulunanlar vardı. Kadın milletvekillerinin kavgasının ise erkekleri aratmadığı konuşuluyordu.

Haberin Devamı

Bir gün önceki kavgadan sonra Meclis’te sakin bir hava vardı. Meclis Başkanı Mustafa Şentop ve grup başkanvekilleri gerilimi düşürmek için yoğun bir çaba içindelerdi. CHP’li Meclis Başkanvekili Levent Gök söz alıp yakınları vefat eden AK Parti milletvekillerine başsağlığı dileklerini iletti. Bu tür jestler, Meclis’te gerginliğin azalmasına katkı yaptı. Ancak bu hava Engin Özkoç krizinin aşıldığı anlamına gelmesin. AK Partililer Erdoğan’ın hukukunu korumakta kararlılar. Dün gün boyu Özkoç’un dokunulmazlığıyla ilgili tartışmalar yaşandı. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Engin Özkoç hakkında düzenlenen fezlekenin Meclis’e sevk edildiğini açıkladı. AK Parti’deki hava, Özkoç’un dokunulmazlığının kaldırılması yönünde. Anayasa’nın 83. maddesine göre Özkoç’un dokunulmazlığının kaldırılması için Anayasa ve Adalet Karma Komisyonu toplanacak. Meclis Genel Kurulu’nda ise salt çoğunlukla dokunulmazlığın kaldırılması kararı alınabilecek. Eğer Engin Özkoç yargılanıp 1 yıldan fazla ceza alırsa, karar Meclis’te okunduktan sonra milletvekilliği düşürülecek.

Haberin Devamı

AK Parti’de, Engin Özkoç’un Cumhurbaşkanı’na hakareti fevri bir hareket olarak görülmüyor. Çünkü CHP bir süredir muhalefet tarzını değiştirdi. Bir anlamda savunmadan taarruza geçti. Kılıçdaroğlu’nun “Şahsıma ve partimize hakaret edildiğinde aynı kelimelerle ve misliyle yanıt verilecek” diye talimat verdiği söyleniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın grup konuşmasından sonra Engin Özkoç ile CHP Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan’ın ortak değerlendirmesinin ardından o çirkin açıklamanın yapıldığı söyleniyor. Engin Özkoç’un Erdoğan’a hakaret ettiği basın toplantısından sonra AK Parti’de tansiyon yükselmişti. Bir de üstüne üstlük yapılan telkinlere rağmen Engin Özkoç’un Genel Kurul’da kürsüye çıkmasıyla birlikte kavganın fitili ateşlenmiş oldu. Kavga Meclis’e yakışmadı.

Haberin Devamı

İsmet Paşa da bir dönem asker çizmelerini giymiş, savunmadan taarruza geçmişti. Şimdi CHP de yeniden çizmeleri giyip savunmadan taarruza geçti. Ancak yerel seçimler öncesinde uzlaşmaya açık, kucaklayıcı dil kullanan bir CHP vardı. İstanbul ve Ankara’yı bu dille kazandı. CHP, 1 ay önce yapılan PM toplantısında alınan “sertleşme kararıyla” farklı bir faza geçti. Yerel seçimdeki makyaj hızla dökülüyor.


'AMAN SÜLEYMAN DİKKAT'

27 Şubat günü İdlib’de 34 askerimizin şehit edildiği gece, Avrupa’ya geçmek isteyen göçmenlerin önündeki engel kaldırıldı. Göçmenler, buldukları araçlarla Yunanistan sınırına gidiyorlar. Yunan polisinin denizin ortasında mültecilerin botlarını kesici aletlerle delmesi, dayak atması, sınıra yığılan kadın ve çocuklara sis bombasıyla müdahale etmesi ve açılan ateş sonucunda ölümler olması nedeniyle büyük trajediler yaşanıyor.

Yunanistan’ın yaptığının binde birini biz yapsak ayağa kalkacak olan Batı dünyası ise Yunanistan’a destek olmak için seferber olmuş durumda. Batı’nın çifte standardını ilk kez yaşamıyoruz ama artık bundan sonrası onların sorunu diyoruz. Çünkü Ankara uzun bir süre göçmenlerin Avrupa’ya geçişine engel olmama kararında. Şimdiye kadar “Ensar ruhuyla” 3.5 milyon Suriyeliyi barındıran Türkiye’nin, göçmenlere reva görülen muameleyi keyifle izlediği düşünülmesin. CNN Türk’te ‘Tarafsız Bölge’ programında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yla birlikteydik. Soylu, “Bu iş başladığı günden bu yana Sayın Cumhurbaşkanı beni her gün arıyor, ‘Aman Süleyman, denizden geçişlere müsaade etmeyin. Kadınların, çocukların zarar görmemesi lazım’ diyor” dedi. Tam da yerinde bir hassasiyet. Çünkü sınır kapılarının açıldığı günden bu yana yeni Aylan bebeklerin ölmemesi için elimiz yüreğimizde...

 

 

Yazarın Tüm Yazıları