Tuzla kurbanları

TUZLA Tersanesi’nde yapımı tamamlanan bir tankerin filikasının testi yapılacak.

Geminin kıç tarafındaki kızaktan denize bırakılacak filikaya bir mühendis ile 18 işçi bindiriliyor.

Sonra işaret verilip denize bırakılıyor.

Fakat teknik bir sorundan filika denize ters dönerek düşüyor ve camları kırılıyor.

İçeriye su dolmaya başlıyor.

İşçiler can havliyle kapıya saldırıyorlar.

Kapı su içinde kaldığı için basınçtan açamıyorlar.

Korkunç bir panik çıkıyor.

İşçilerden 3’ü büyük olasılıkla kemerini çözemiyor ve boğuluyor.

Filika, içine su dolduğu için yüzeye çıkamıyor.

Mühendisin anlattığına göre sular boğazlarına kadar yükseliyor.

Ölümün dehşetini duyuyorlar ama çaresizlik içinde bekliyorlar.

Tam o anda filika vinçle yukarıya, su yüzüne çekiliyor ve kapı açılıyor.

İçeriye hava doluyor. Havasızlıktan bitkin haldeki kurbanlık 16 insan dışarıya alınıyor.

Sonra da 3 işçinin cansız vücutları çıkarılıyor.

* * *

Böyle bir facia dünyanın hiçbir tersanesinde yaşanmamıştır.

Çünkü bu bir kaza değil, cinayettir.

Böyle bir testin işçilerle yapılmasının başka bir anlamı olamaz.

Bunu yapanların hiç mi aklı, mantığı yok? Dünyanın hangi ülkesinde insan yaşamı bu kadar ucuz olabilir?

Filikanın içine tıkılan işçiler kobay mı?

İşyerlerinde önemli ve yaşamsal olan çalışanların can güvenliğidir.

Ama Tuzla Tersaneleri’nin sicili bu açıdan kapkaradır.

Tuzla’da faaliyet gösteren ve inanılmaz üretim başarılarına imza atan yapım firmalarının iş güvenliği karnesi ise sıfırdır.

42 tersaneden 27’sinde meydana gelen kazalarda 1985’ten bugüne kadar tam 105 işçi yaşamını yitirdi.

Bu işçilerin hiçbiri gemi yapım eğitiminden geçirilmemiş, vasıfsız işçiler.

2008’in ilk 7 ayında ölen işçi sayısı 12...

Ne acıdır ki bu korkunç cinayetlere bir dur diyen yok.

Türkiye’deki insan yaşamı bu kadar ucuz.

* * *

Tuzla büyüdükçe, üretim arttıkça ve sektör olağanüstü para kazandıkça işçilerin kanları daha çok akıyor.

Bu faciaya önce işçiler isyan etti.

Sonra sendikalar tepki koydu.

Kimse aldırmadı.

Medya defalarca yazdı, çizdi.

Üzerinde bile durulmadı.

Partiler olayın üzerine eğildiler, hemen hepsi heyetler gönderdi.

Liderler, bakanlar gitti incelemelerde bulundu.

Değişen bir şey olmadı.

Sonunda Başbakan gitti. O da inceledi.

Tersane sahiplerine gerekli önlemleri almaları için süre verdi.

Hiçbir şey değişmedi.

Çoluğuna çocuğuna ekmek götürmek uğruna 3 kuruşa çalışan işçiler daha hızlı ölüme gönderildi.

Tuzla’da akan kan bir türlü durmadı.
Yazarın Tüm Yazıları