Enerjide devlet politikası olmalı

Uzun zamandır, Türkiye’nin, iç ve dış, enerji politikasının sadece Hükümetlere bağlı yürümemesi gerektiğini, bu konularda "bir devlet politikası" oluşturulup uygulanması ihtiyacını görüyor, zaman zaman bunu dile getiriyorum.

Bugünkü MGK toplantısında enerji alanında nelerin konuşulacağını bilmiyorum.

Ama büyük ihtimalle Irak’taki gelişmeler başta olmak üzere, Türkiye’nin enerji alanında uluslar arası ilişkileri, burada sağlanan gelişmeler ele alınacaktır.

Bunun içinde İran’la imzalanıp bir türlü hayata geçirilemeyen doğalgaz sahalarına ilişkin protokol, Azerbaycan ve Türkmenistan’dan doğalgaz alımı, Nabucco projesi kapsamında Avrupa ile gaz işbirliğinin bulunduğunu tahmin ediyorum.

Çünkü bu ilişkiler, içinde güvenlik kurumlarının da yeralacağı bir perspektif içinde değerlendirilmesi gereken, ileriye dönük stratejilerin oluşturulması gereken konular.

Irak’tan gelen son haberler 6 ülkenin milli petrol şirketlerine Irak’ta arama izni verildiğini, bu arada bir ara dışarıda bırakılan Türkiye’ye de, milli petrol şirketi olarak sayılan Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) kanalıyla, arama izni verileceğini gösteriyor.

Zaten Türkiye’nin orada olması, Irak’taki enerji kaynaklarının çıkarılıp dağıtılmasına katkıda bulunması gerekiyordu, bence biraz gecikme ile de olsa, bunun sağlanmış olması önemli.

İşte bu gelişmeyle birlikte, işbirliğine nasıl girileceği, ABD başta olmak üzere, Irak’ta hangi ülke ve şirketlerle işbirliği yapılıp, nerelerde faaliyet gösterilebileceği MGK’nın gündeminde olması çok olağan konular.

Gerek Irak’la, gerekse başka ülkelerle girilen enerji işbirliklerinin çok uzun vadeli olacağı kesin. Yani Türkiye hem bir-iki yıl sonrasındaki enerji arz güvenliğini sağlamak, hem de 10-20 yıl sonrasında enerji kaynaklarına nasıl sahip olabileceğini planlamak zorunda. İşte bu nedenle Türkiye’nin enerji politikası, sadece Hükümetlere bırakılamayacak kadar kapsamlı ve uzun vadeli bakış gerektiren bir alan ve devlet politikası şart...