Ayıptır ayıp

SANKİ burası İsveç...

Haberin Devamı

Sanki burası Norveç...

Sanki burası medya dünyasında en küçük bir "danışıklı dövüş" kokusu çıktığında herkesin şaşkınlıktan küçük dillerini yuttuğu bir memleket...

Sanki burası Başbakan’ın, ülkenin ikinci büyük medya kuruluşunun satışında ihaleye müdahale ettiği iddialarıyla çalkalanan bir yer değil.

Sanki burası iktidarın kendine kayıtsız şartsız bağlı bir "medya karteli" oluşturma gayretlerinde olduğu şayiasının ayyuka çıktığı bir yer değil...

Sanki burası bütün medya organlarının "temas" ve "mesafe" konusunda kılı kırk yardığı bir yer...

Sanki burası "Falan televizyon falan partiye destek atıyormuş" dendiğinde herkeslerin hayretlere gark olduğu memleket...

Evet...

Sanki böyle bir yerde yaşıyormuşuz gibi...

Attığı her manşetle, yaptığı her yorumla "Tayyip Erdoğan’ı memnun kılmak" hedefine biraz daha yaklaşan bir yayın organı, "Bombayı patlatıyorum" edasıyla çıktı karşımıza...

"Bomba" şu:

Meğer CHP ile Tuncay Özkan arasında bir anlaşma söz konusu imiş...

Buna göre...

CHP, Tuncay’a para yağdıracak, Tuncay da ücreti mukabilinde CHP’ye destek yağdıracakmış...

CHP’nin fikirleri Tuncay’ın televizyonda seslendirilecekmiş...

Falan filan...

* * *

Bu haber doğru mu?

Bilmiyorum...

Ama bildiğim bir şey var:

Eğer haber doğru ise...

Bu, şu iki noktanın kanıtlanması anlamına gelir:

BİR: Başbakan Erdoğan, "medyaya sahip olma" ya da "medyadan yararlanma" konusunda gelmiş geçmiş en maharetli başbakan olduğunu kanıtlamıştır.

İKİ: CHP ise telefon açıp kapama konusundaki tarihi beceriksizliğini, "medyadan yararlanma" konusunda da aynen tekrarladığını kanıtlamıştır.

Evet...

Erdoğan mahirdir, CHP beceriksiz...

Öyle olmasa...

Koskoca CHP, şu kadar para yağdırdığı ve bir nevi ortaklık anlaşması yaptığı Tuncay Özkan’dan bu kazığı yer miydi?

Öyle olmasa...

Tayyip Erdoğan medya alanında bir nevi "kartelleşirken"...

Deniz Baykal önemsiz bir televizyon kanalıyla kurmayı denediği ilişkiyi bile yüzüne gözüne bulaştırır mıydı?

* * *

Ortada beceriksizliği ayan beyan olmuş bir ilişki var...

Ama gelin görün ki...

Erdoğan’ın "kartelleşme" alanındaki maharetinin sonucu olan bir gazete, bu durumu "CHP’yi kuyruğundan yakaladık! İşte ahlaksız ortaklık" falan diye...

Yani ortalığı velveleye vererek yansıtmaya çalışıyor...

Bu kadar pişkinlik karşısında...

"Ayıptır ayıp" demekten başka söylenecek söz var mı bilmiyorum.

Haberin Devamı

REYHAN HANIM NEDEN AÇILDI

NE olur...

Bir an olsun...

Anayasa Mahkemesi kararlarını, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin tutumunu, AKP’yi, Tayyip Erdoğan’ı, siyasi çekişmeleri, "Benim anneannem de başörtülüydü" tezini, "Eskiden baş örtme diye bir şey yoktu" saptamasını, "Türban rahibe kıyafetidir" cümlesini...

Yani...

Saplantılarınızı, algılarınızı, duygusal tepkilerinizi, yetişme tarzınızdan kaynaklanan alışkanlıklarınızı, önyargılarınızı bir tarafa bırakın...

Bir tarafa bırakın ve yıllarca başörtülü olarak yaşadıktan sonra başını açan Reyhan Gürtuna’nın, Hürriyet Pazar’da Ayşe Arman’a verdiği röportajda söylediği şu sözlere kulak verin:

"Öyle bir şey ki başörtüsü, kimse sizi görmüyor, sadece o bez parçasına bakıyor. Ben de bundan kurtulmak istedim."

Bence Gürtuna’nın bu cümlesi, "Türban sorununa insani çözüm temrinleri" açısından bir hareket noktası olabilir...

Benim bu konuda iki adımlık çözüm önerim var:

BİR: Türbanlı kadınlar, türbandan ibaretmiş gibi davranmasın...

İKİ: Türbanlı kadınlara, türbandan ibaretmiş gibi davranılmasın.

BİR ANKARA DEDİKODUSU: KAPATMA DAVASI RÜYALARI

BAŞBAKAN Erdoğan’ın kapısı, bugünlerde "Şeyh Efendi’nin gece düşleri"ni anlatmak için çırpınanlar tarafından sıkça çalınıyormuş...

Bazıları "Efendi Hazretleri kapatma davası konusunda istihareye yattı...

Sonucu Başbakan’a bildirmek istiyorum"
diyormuş...

Bazıları da "Rüyamda yeşil gördüm... Parti kapanmayacak... Söyleyin Başbakan’a stratejisini değiştirsin" diyormuş...

Erdoğan’ın bazı rüyaları bizzat dinlediği de bize gelen haberler arasında...

NOT: Rüyanın Türk siyasetini yorumlamadaki etkin rolü konusunda İsmail Kara’nın "Şeyh Efendi’nin Rüyasındaki Türkiye" adlı kitabını salık veririm...

Yazarın Tüm Yazıları