Babacan ile Oman yolunda

MUSCAT
ÜÇ kıtanın ve dört denizin buluştuğu noktada Oman Sultanlığı. Arap yarımadasının üçüncü büyük ülkesi. Dışişleri Bakanı Ali Babacan, cumartesi günü Oman’a gitti.

Neden Körfez ülkeleri?

Körfez ülkeleri, dünya petrol ihtiyacının yüzde 20’sini karşılayan çok önemli bir enerji yolunun bekçiliğini yapıyorlar.

Bunun yanı sıra petrol üretimlerinden sağladıkları geliri ekonomilerini çeşitlendirmek için çok başarılı biçimde yönetiyorlar. Yabancı yatırımcılara da kapılarını açıyorlar. Kendileri de dışarıda yatırım yapıyorlar.

Örneğin Katar, petrol fiyatlarındaki artış nedeniyle son yıllarda iyice kabaran yatırım portföyü nedeniyle dünyanın dikkatini üzerine çeker hale geldi. ABD dahil dünya devleri bu paranın çevresinde dört dönüyorlar.

Ama burada bir noktanın altını çizmek istiyorum. Ne Katar ne de diğer herhangi bir Körfez ülkesi kimsenin kara kaşı, kara gözü için kesenin ağzını açıyorlar.

Yatırım kararlarını işinin ehli "yabancı" danışmanlar veriyorlar. Amerikalılar ve Avrupalılar tabii. Körfez ülkelerinin Batı ile çok sıkı bağları ve "stratejik" ortaklıkları var.

ABD’nin Irak savaşındaki merkez üssü bu bölge. Katar’da, Ortadoğu Kuvvetleri Merkez Karargahı, Oman’da da üssü var.

Irak’ın bölünmesi ve bölgeyi İran’ın denetimine sokacak bir Şii aksı kurulma olasılığı, Körfez ülkelerinin kábusu. Irak’ı, Türkiye kadar yakından izliyorlar. ABD’nin İran’a savaş açmasını istemiyorlar, Ortadoğu’da Suriye-Lübnan-İsrail sorunları da dahil tüm sorunların çözümü için çaba sarf ediyorlar.

Ayrıca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Katar ve Oman’da temsilcilikleri var.

Bu tablo dış politika açısından Körfez bölgesinin önemini ortaya koyan unsurlardan bazıları.

Dışişleri Bakanı Babacan, Oman’da neler yaptı? Dışişleri Bakanı ile görüştü, Sultan Kabus tarafından kabul edildi. Akşam Oman Dışişleri Bakanı’nın Babacan onuruna verdiği yemeğe, Oman’ı ziyaret etmekte olan Bahreyn Dişişleri Bakanı da katıldı. Güvenlik işbirliği, Irak dahil bölge, enerji konuları ele alındı. Bize anlatılanlar bunlar.

Yoğun günün ardından sabaha karşı Ankara’ya dönerken Babacan ile uçakta dış politikadan çok iç siyasi durumu konuştuk. İşte bazı başlıklar:

* * *

MAALESEF SON İKİ YILDIR TÜRKİYE’DE VERİM ÇOK DÜŞTÜ

Türkiye’ye doğrudan gelen sermayenin yüzde 80’i Avrupa kaynaklı. Global kriz dalgası zaten gelecek miktarı revize etmişti, şimdi son olaylar (parti kapatma davası) yine revize etti. Türkiye’nin kredi notunu düşürdüler. Borcunu bu kadar düşürmüş bir ülkenin kredi notunun düşmesi resme uymuyor. Geçen yıl nisan’da yaşananlardan sonra da yatırımcılar frene basmıştı.

DÜZELECEK BEKLENTİSİ VAR DÜNYADA

Ama şu anda dünyada bu iş (kapatma davası) şöyle ya da böyle düzelecek beklentisi var. Bu beklenti göstergelerin içinde şu anda. İlişkilerde Türkiye’ye kayıp vaka gibi davranılmıyor. Ama farklı senaryolar ne gösterir belli değil. Zaman kaybediyoruz yazık.

TÜRKİYE’DE BİR İŞİ YAPMAK İÇİN HERKESİ TEK TEK İKNA ETMEK GEREKİYOR

Avrupa Birliği uyum çalışmaları devam ediyor. 188 yasa geçirdik Meclis’ten. Arkadaşlara AB böyle istiyor onun için bunları yapacağız demeyin dedim.Bizim Meclis’ten geçmez. Türkiye’ye faydası nedir ne kazandırır anlatmak lazım. Biz İMF kararlarını böyle geçirdik. 301’i zamanında değiştiremedik, bazı kesimler hassas.

KAPATMAYA KARŞI ÜÇ PARALEL HAT STRATEJİSİ

1) İyi bir savunma hazırlanacak. 2)Alt yapının iyileştirilmesi için, parti kapatmanın yanı sıra bazı diğer demokratik talepleri de içeren orta büyüklükte bir yasa değişikliği paketi. 3) Hiçbir şey yokmuş gibi reformlara devam.
Yazarın Tüm Yazıları