Ekonomide acil önlem çağrısı yayılıyor

BEKLENEN oldu ve küresel krize karşı önlem alınması yolundaki çağrılar giderek yaygınlaşmaya başladı. Hükümet kaç aydır yapılan bu çağrılara kulak vermedi, bu arada çeşitli kesimlerin eleştiri yapmaması için de uyardı ama daha önce destek verenler bile "acil önlem çağrısı" yapıp, hükümetin geciktiğini, küresel krize karşı etkisiz kalındığını artık söylemeye başladılar.

Hükümete gözü kapalı destek veren gazetelerde bile, ekonomik krizin geldiğini artık önlem alınması gerektiğini belirten yazar sayısı artmaya başladı.

Yani artık mızrak çuvala sığmıyor...

Sadece dışarıdan değil, içeriden de "önlem almakta geciktik" diyenlerin sayısı artıyor. Bürokratların, her ne kadar kamuoyuna bir şey sızdırmasalar da, içeride gidişatın kötü olduğunu dillendirmeye başladığını biliyoruz. Aslında bir süredir önlem alınması isteyen bu bürokratlar bakanlarını da uyarıyorlar ama öyle bir durum var ki; bakanlar bile hükümeti harekete geçirmekte yeterli olamıyor. Ya Başbakan’a bütün çıplaklığıyla durumu anlatmıyor, kızacağından korkuyorlar ya da baş başa kaldıklarında söyleseler bile, Başbakan önlem alınması kararını vermiyor.

Öyle ya da böyle, önlem konusunda hálá hükümetten bir hareket görülmüyor.

Tam tersine; mali disiplini bozucu, harcamaları bütçe dışına çıkaran yasa tasarıları hazırlanıyor, "bize bir şey olmaz" havası pompalanmaya devam ediyor. Hatta eleştiri yapanlar spekülasyon yapmakla bile suçlanıyor...

Bu tablo piyasalarda ekonomiye ilişkin güven kaybına yol açıyor. Bazı işadamları çıkıp, "Hükümetin yaptıkları yapacaklarının teminatıdır" deyip Hükümete hálá şirin gözükmeye çalışıyorlar ama kendi kişisel hesaplarını acaba nasıl, neye göre yapıyorlar?

Önceki gün hem TÜSİAD hem de TOBB darboğazın giderek büyüdüğünü, bir an önce önlem alınması gerektiğini, mali disiplinin çeşitli düzenlemelerle bozulması yönündeki hareketlerin geri çekilmesini istediler. TÜSİAD küresel risklere karşı ekonominin artık kırılganlaştığını açık açık söyledi. TOBB Sanayi Odaları Konsey toplantısı, Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan ile yaptığı toplantıdan sonra bile iç piyasada darboğazın büyüdüğünü belirtti.

KARA OPERASYONU ETKİSİ

Belki bu açıklamalardan da önemlisi, AKP hükümetine verdiği destekle bilinen, Abdulkadir Konukoğlu’ndan gelen eleştirilerdi. Gaziantep’te öğrencilerle sohbet eden Konukoğlu, krizin gelmekte olduğunun söylendiğini halbuki krizin geldiğini kaydederek, ekonomide alınacak kararların geciktiğini, ekonominin siyasetin gölgesinde kaldığını söylemiş.

Bu arada dün Kuzey Irak’a kara harekatı başladı. Kara harekatının piyasaları ilk gün fazla etkilemediğini de söylemek lazım. Ancak bu önümüzdeki dönemde etkilemeyecek anlamı taşımıyor.

Harekat ilerledikçe, sonuçların ne olacağı bilinmiyor.

İşte bu nedenle önlemlerin bir an önce alınması gerekiyordu...

Küresel krizin yayılıp ekonomimizi tehdit etme tehlikesine, şimdi bir de kara harekatının getirebileceği olumsuz etkiler eklendi.

Umarız artık harekete geçilir ve risklere karşı ekonomi daha güçlü hale getirilir.
Yazarın Tüm Yazıları