Devlet meydan okuyor

ANKARAPKK’nın korkulan ama beklenen terör eylemi için Diyarbakır’ı seçmesi rastlantı mı?

Bence kesinlikle hayır!

Ya dün Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın Diyarbakır’ı ziyareti. Bugünse Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Kars programını iptal edip kalabalık bir heyetle Diyarbakır’a gidecek olması, sıradan bir siyasi refleks mi sayılmalı?

Bence yine hayır!

* * *

Diyarbakır’da son üç yıldaki benzer bombalı terör eylemlerini hatırlayalım:

5 Haziran 2005’te Diyarbakır Hani-Lice yolunda yol tuzağı.

3 Kasım 2005’te Diyarbakır Dicle İlçesi Körmük mezrasında yola kurulan tuzak.

22 Mayıs 2006’da Lice İlçesi’nde Eski Kulp Caddesi’nde toprak yoldaki tuzak.

Ve geliyoruz 14 Eylül 2006 akşamına... Bağlar Koşuyolu Caddesi’ndeki termos bombanın patlamasıyla 7’si çocuk 10 kişi yaşamını yitirdi, 15 kişi de yaralandı.

Önceki günkü alçak saldırıda hedef askeri servisti.

15 ay önceki bombanın adresi MİT ve jandarma lojmanlarıydı.

Peki fark nerede derseniz... Devletin yanıtında.

Daha önceki bombalardan sonra Diyarbakır’ı ziyaret eden olmadı.

Bu sefer tabir yerindeyse devlet Diyarbakır’a taşınıyor. Devlet meydan okuyor.

Ama kime? Tabii ki PKK’ya değil, teröre.

Diyarbakırlıya düşen, bu meydan okumada askerini, siyasetçisini yalnız bırakmamaktır.

Küçük gelinler diyarı

GAZETELERDE 12 yaşındaki gelinin düğün haberi.

Jandarma düğünü durdurup kızı Çocuk Yuvası’na koymuş.

Bilmiyordum, Aksaray’ın kadın vekili İlknur İnceöz’e sordum öğrendim: Yörede küçük gelin ádeti oldukça yaygınmış. Özellikle gurbette çalışan aileler böyle çocuk yaşta gelinleri tercih edermiş. Devlet Bakanı Nimet Çubukçu ile İnceöz iki yıldır kampanya ile önüne geçmenin yolunu ararlarmış.

Anadolu’nun ender kadın vekillerinden İlknur Hanım avukat. Meclis’e girmeden aile içi şiddete karşı çok dava almış, sığınma evlerinde yer bulunamayan mağdurlar için ev bile kiralamış.

Son küçük gelinle dün yuvada görüşecekti. Önden şu bilgileri almış:

Belli ki babaannesi ile yalnız yaşayan çocuk evliliğe razıymış.

Ayrıca gerçek yaşının 12 değil 14 olduğunu söylüyormuş.

İlknur İnceöz haklı olarak itiraz ediyor:

- TV’deki kadın programlarına bakın. Katılanların neredeyse tamamı geçmişlerinden pişman. İster 12, isterse 14 yaşında olsun, bu çocuk kararının sonuçlarını kestiremez ki.

Dipnot: Geçen yıl bu zamanlar muhafazakár gazetelerin aile içi şiddet ve kadına eziyet haberlerini kullanmamalarını eleştirdim, alınanlar çıktı. Aksaraylı D.K.’nın haberini Yeni Şafak’ın birinci sayfasında okudum ve sevindiğimi de kayda geçirmek isterim.
Yazarın Tüm Yazıları