Bankalar rahat bürokratlar tedirgin

TÜSİAD’ın Ankara’daki Yüksek İstişare Konseyi toplantısı nedeniyle verdiği, artık gelenekselleşen kokteylde, çok sayıda bakan bulunurken, bürokratların az olması dikkat çekiciydi. Eski bürokratlar mevcutlardan çok daha fazlaydı diyebiliriz..

Bu saptamanın ardından asıl söylemek istediğimiz konuya gelelim. O akşam kokteylde konuştuğum, ekonomiyle ilgili bir bakan da dahil, alınması gereken ekonomik önlemler konusunda bakanların rahat olduğunu veya rahat olmasalar bile öyle bir izlenim vermeye çalıştıklarını söylememiz gerekiyor. O akşam sohbet ettiğimiz bir bakana, özellikle mali kesimde "önlemler konusunda artık geç kalındığı" şeklindeki izlenimimi aktardığımda, "Bütçe çalışmaları bitsin, hazırlık yapıyoruz, açıklayacağız" yanıtını verdi.

Artık açıklamaların bile yetmeyeceğini, biran önce somut adımlara ihtiyaç olduğunu hatırlattığımızda ise, "Piyasaların açıklanacak ve hemen başlanacak önlemler konusunda tatmin olacaklarını" kaydetti.

Bakanların genelinde böyle bir rahatlık izleniyor. Ancak bürokratlara baktığınızda, "geç kalındığı" şeklinde bir izlenim ve tedirginlik alıyorsunuz.

Ekonomik birimlerdeki bürokratların bir bölümü, yeni atamalarda kendilerine yer bulma telaşında. Partiyle temasın atamaları belirlediğini iyi bilip bir yandan bu arayışlarını yoğunlaştırırken, öte yandan daha teknisyen tarafları iyi bilenenleri, "Bu kez de yükselmezsem artık istifa ederim" ya da "emekliliğimi isterim" türü mesajlar gönderiyorlar.

Bunun yanı sıra, atama sorunlarını halletmiş olanlarında da, "ekonomik önlemlerde çok geç kalındı, 2008 çok belirsiz bir yıl olacak, biran önce önlem alınmazsa kötü günler bizi bekliyor" havası var. Bu kaygılarını özel sohbetlerde dile getiriyorlar.

Bazı bürokratlardan ise, "Abdullah Gül’ün Hükümetteki denge unsuru olmasının yarattığı fren ortadan kalktığı için, nemalı işlerde bürokratların üzerine gelinmeye başladı, bu baskıları yeni bakanlar önleyemezse veya rahat davranırlarsa bürokratların sicillerinin bozulabileceği, yani dayanamayacakları noktalara gelinebilir" havası alıyoruz.

Üstü kapalı bir cümle olduğunu biliyoruz ama şimdilik bu kadarla yetinmek lazım...

IMF KAYGISI

Önlemlerin geciktiği, önümüzdeki yılın kazasız belasız atlatılması için alınması gereken tedbirler konusunda rehavet bulunduğu, Hükümetin çok rahat olduğunu düşünen bürokratların sayısının az olmadığını söylemeliyiz.

Bu arada IMF’yle ilişkiler de bazı bürokratları tedirgin ediyor. 7’nci gözden geçirme çalışmalarının bu kadar gecikmesinin yarattığı sakıncaların yanı sıra, bazı bürokratlar Hükümetin vereceği "IMF’yle ilişkilerin bundan sonra nasıl götürüleceği konusunda saptanacak tavır" hakkında da endişeler taşıyorlar. Bu şekilde söylemiyorlar ama Hükümetin her alanda ortaya koyduğu "aşırı kendine güven"in, IMF’yle ilişkilerin tümüyle kesilmesi yönünde bir karar çıkartmasından korkuyorlar.

Gerçekten de, son dönemde konuştuğumuz bankacılardan edindiğimiz izlenim o ki; "Hükümet belirsizliği açık 2008 ve sonrası dönem için, IMF’yle ilişkileri tümüyle kesme kararı alırsa, önemli bir istikrar unsurunun ortadan kalkmasına neden olur" görüşü var.

IMF Dış İlişkiler Direktörü Mesud Ahmed de Washington’da düzenlediği brifingde, Türkiye soruları üzerine, henüz IMF Türkiye Masası’nın Türkiye ziyareti için kesin bir tarih bulunmadığını belirterek, "Türk makamlarıyla, yedinci gözden geçirmenin sonuçlandırılmasına imkan verecek güçlü önlemler paketi üzerinde anlaşmaya varma yönünde çalışıyoruz. Ziyaret de buna göre belirlenecek" demiş.

Bizce "güçlü" vurgusu çok önemli. Yani eskiden yetebilecek önlemler, gecikme ve dünya ekonomosindeki son gelişmeler nedeniyle "yetmez" hale gelip, yeni tedbirler istenebilir.

IMF kendi itibarını da düşünmek zorunda ve işi çok zor...
Yazarın Tüm Yazıları