CHP: Yaşamak İstiyorum

BU yazının başlığı Sovyet vatandaşı iken Amerika’ya iltica eden yazar Ayn Rand’ın bir bakıma kendi öyküsünü anlattığı kitabından alıntı.

Ayn Rand dünya entelektüellerinin çoğunun Moskova yanlısı solcu olduğu bir dönemde bireyi savunduğu için uzun yıllar Avrupa’da pek rağbet görmedi. Oysa Ayn Rand sırf burjuva bir anne babadan doğduğu için okuldan atılmış, rejime biat etmediği için büyük eziyetler çekmişti. Sovyet Komünist Partisi’nin her türlü kepazeliğine tanık olduğu için ondan başka türlüsü beklenemezdi.

Bugünün CHP’si bana neden Ayn Rand’ın Yaşamak İstiyorum adlı kitabını hatırlattı? Çünkü CHP Sovyet dönemi komünist partileri gibi yönetiliyor da ondan. Ve böyle giderse CHP ölecek de ondan.

CHP’nin halini açıklayan en iyi saptamayı Emre Kongar NTV’de Mehmet Barlas ile tartışırken yaptı. Kongar öğrencilerini hangi partiden olursa olsun siyasete girmeye teşvik ediyor. CHP’ye gidenler ertesi gün ağlayarak geri geliyorlar: "Hocam bizi kapıdan kovdular... Hocam bizi içeri sokmadılar." Çünkü neden? Bu gençler partiye üye yapılırlarsa bakarsınız il kurultaylarında delege seçilebilecekler, oradan da Ankara’ya kurultay delegesi olarak gidebilecekler ve genel başkan seçiminde söz sahibi olacaklar. Deniz Bey ve ekibi yerlerinden oynatılmasın diye CHP’nin kapıları gençlere, kadınlara, yeni üye olmak isteyenlere kapalı.

Seçim yenilgisini irdelerken birinci sıraya imamları falan değil bu kapalılığı yazması gerekir CHP’nin. Nitekim bakın, Deniz Baykal’ın bile bile seçilmeyecek yere kaydırdığı başarılı milletvekillerinden Gülsün Bilgehan Toker de "CHP Genel Merkezi holding binası gibi, kapısı herkese açık değil" demekte.

* * *

"Deniz Baykal ve CHP kadınlardan korkuyor." Bu sözler de Gülsün Toker’e ait. Eh korkar, çünkü bir zamanlar Gülsün Toker’in dedesi İsmet Paşa’yı CHP’nin başından partinin kadın ve gençlik kollarını kullanarak deviren Baykal aynı akıbete kendisi uğramak istemez de ondan.

Baykal, Gülsün Toker’i neden partide istemedi? Çünkü açık konuşalım, kendisine rakip çıkabilecek isimleri çevresinde barındırmak istemiyor.

Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de kadınların yükselişini görmeyecek kadar sığ biri mi Baykal? Görüyor ve korkuyor, çünkü Gülsün Toker kişisel vasıflarının yanı sıra ne de olsa İsmet İnönü’nün torunu, bugün girdiği her yerde her kesim insanın ayakta alkışladığı Erdal İnönü’nün de yeğeni.

CHP’lilik zaten kökten, bilgiyse bilgi, saygınlıksa saygınlık, bir de üstelik sevilen, sempatik, dürüst bir kadın öyle mi? O halde derhal CHP’den kapı dışarı.

CHP yaşamak istiyor ama Baykal ve pişekárları bırakmıyor. Pek çok insan Baykal yüzünden CHP’ye oy vermedi ya da kerhen ve son kez verdi.

Gülsün Toker, Baykal’ın 12’ye karşı 69 oyla güvenoyu aldığı Parti Meclisi toplantısında "Böyle giderse ne sizin ne de benim torunlarımızın oy vereceği bir CHP kalır" demiş. Haksız mı?
Yazarın Tüm Yazıları