DP’nin oyları kapışılıyor…

Ağar ve Mumcu iyi birer kriz yöneticisi olamadıklarını gösterdiler. Konak yandı ve şu sıralarda malları kimler tarafından kapışılıyor dersiniz?

Haberin Devamı

Erkan Mumcu kusura bakmasın, hala nasıl böylesine hatalarla dolu bir yaklaşım sergiledi  anlayabilmiş değilim. Ne oldu, nasıl oldu ve böylesine bir fiyaskoya imza atabildi?

 

Mumcu genç, heyecanlı ve geleceği pırıl pırıl bir siyasetçiydi. Kıpır kıpırdı, sürekli yeni projeler üretiyordu. İşte böyle bir insanın, böylesine bir duruma düşmesini anlayabilmek çok güç oluyor.

 

Birçok çevrenin nabzını tuttum ve şöyle bir sonuçla karşılaştım:

 

“Mumcu, tarihi bir hata yaptı. Adeta, siyasi yönden intihar girişiminde bulundu. Sadece kendini değil, ANAP’ı da sildi. Sırf Mesut Yılmaz ve bazı arkadaşlarının önünü kesmek ve partiye katılmalarını engellemek için, canlı bomba gibi hareket etti. Sadece kendine ve partisine zarar verse, hadi neyse... Ancak gelişmeler farklı oldu. Mumcu bu yanlış adımıyla Türk siyasetine büyük zarar verdi...

Haberin Devamı

 

Genelde bu izlenim paylaşılıyor.

 

Oysa başlangıçta çok heyecanlanmıştık... DYP ile ANAP’ın birleşmesi, son derece önemli yeni bir imkan  oluşturacaktı.

 

Bir yandan, AK Parti’ye oy vermiş, ancak son gelişmeler karşısında başka bir yer arayanlar için DP ideal bir seçenek yaratıyordu. Tanınmış, köklü iki parti ve siyasetin tanınmış isimleri kamuoyunda bir heyecan yaratmıştı. AKP’den kopmak isteyenler için, DP çok iyi bir sığınaktı.

 

CHP’deki gidişten memnun olmayan, hatta Deniz Baykal’ın yaklaşımlarını eleştirenler açısından da, DYP-ANAP birlikteliği (DP) önemli bir olanak yaratıyordu. Hatta, AB konusunda olsun, sivil-asker ilişkilerinde olsun, Mehmet Ağar daha uyumlu ve farklı bir tutum içinde göründüğünden dolayı, yeni bir cazibe merkezi oluşturuyordu.

 

Haberin Devamı

DP’nin yüzde 10 barajını rahatlıkla geçeceği, MHP’yi geride bırakacağı, hatta bir koalisyon olasılığında AKP ile daha uyumlu bir hükümet kurabileceği konuşuluyordu.

 

Erkan Mumcu, işte tam böylesine bir kriz sürecinde, Mesut Yılmaz ve arkadaşlarının ortaya çıkmasıyla birlikte, sanki vücuduna bağladığı bombalarla, pazarlıkların yapıldığı salona girdi ve fünyeyi çekti.

 

Öylesine bir patlama oldu ki, hangi hesapların çöktüğü, kimlerin hayatlarını kaybettiği kaç kişinin yaralandığının hesapları yapılıyordu ki, Mumcu yine çıktı ve Ağar, ANAP adaylarına yeterince iyi yer verir, partinin onurunu kurtarırsa birleşmenin gerçekleşebileceğini açıkladı.Kafalar tekrar karıştı. “Neden bozmuştu, neden tekrar başlattı?Sorumluluğu Ağar’ın sırtına mı atmak istedi?” soruları sorulurken, bu defa YSK (Yüksek Seçim Kurulu)kırmızı kart gösterdi. Rüya tümüyle söndü.

 

Haberin Devamı

Mumcu ve Ağar bu krizi çok kötü yönettiler. Mumcu sürekli ön planda göründüğünden dolayı, dikkatleri o üstüne çekti. Ancak Ağar’ın pek becerikli davrandığı da söylenemez.

 

Her ikisi de tutumlarıyla tüm dengeleri alt üst ettiler. Tılsımı bozdular. Bir çuval inciri berbat ettiler.

 

Hem kendilerini, hem de partilerini sildiler.

                                             *                               *                               *


BU İŞTEN, CHP VE MHP KARLI ÇIKAR...

 

ANAP ile DYP’nin birleşmesi ve DP şemsiyesi altında seçime girme projesinin çökmesi acaba kimin işine yarar? En çok sorulan soruların başında bu geliyor. Verilecek yanıtta ikiye ayrılıyor.

 

Haberin Devamı
  1. ANAPve DP’nin oyları :

 

Bu iki partinin katıksız oy oranı pek belli değil , ancak herşeye rağmen, yine de ANAP’ın oylarının tamamı ve DYP’nin oylarının da bir bölümü dağılacak.

 

  1. Boşta gezen oylar:

 

Bir de, kararsızlar ve kendi partilerinden memnun olmayıp, farklı bir seçenek ararken, sağdaki yeni seçeneği görüp DP’ye gitmeyi planlayanlar vardı. Onlarda şimdi yeni bir arayışa girecekler.

 

Peki, nereye gidecekler?

 

İlk yapılan tahminlerde, DP projesinin çökmesinin, farklı nedenlerle üç partiye yarayacağı belirtiliyor.

 

Liberal eğilimiolup, AKP’ye oy vermeyi düşünürken fikir değiştirenler var. Onların da bir bölümü, AK partiden DP’ye kaymayahazırlanıyorlardı.

 

Bu gelişme, ya bulundukları yerde kalmalarına, yani AKP’ye oy vermelerine yol açacak veya istemeseler dahi CHP’ye yönelecekler.

 

Haberin Devamı

Diğer bir kesim oy var ki –bunlar, Baykal’ın genel politikalarını ve yaklaşımlarını benimsemeyenlerdir- CHP yerine DP’ye oy vermeye hazırlanıyorlardı. Bu kesimden gelen ilk tepkiler, ister istemez CHP’de kalacakları şeklinde.

 

Nihayet bir farklı kesim de, MHP’yi gözetiyor. Bahçeli’nin partiyi merkeze çekmesinden cesaret aldıklarını söylüyorlar.

 

Anlayacağınız, yanan konağın malları hemen kapışılıyor. En büyük parsayı da CHP ve MHP toplayacak gibi görünüyor.

                                       *                               *                               *


UFUK FARKLIYDI...

 

Ufuk’un 51 yaşında kansere teslim olması hepimizi üzdü. Üzdüğü kadar da korkuttu : Ya benim de başıma gelirse... diyenlerimiz çoğunlukta.

 

Ufuk, hem gazeteciliğinde, hem de kansere karşı verdiği ölüm kalım savaşında farklı bir tutum sergiledi. Ölümden kurtulamayacağını söyledi. Kendini acındırmadı.Tutumuyla hepimizi şaşırttı.

 

Gazeteciliği de farklıydı.

 

Başkalarının kolay kolay söylemeye cesaret edemeyeceği görüşleri rahatlıkla seslendirdi. Farklı bir duruşun, farklı bir söylemin örneği idi.Bu fark olmadığı taktirde, insanların bir yere gidemeyeceklirini,sürüsünün içinden başını kaldıramayacağını hepimize gösterdi. Heyecanlarıyla, keşkin görüş ve söylemiyle yıldızlaştı.

 

Allah rahmet eylesin.

Yazarın Tüm Yazıları