Lütfen sayın Başkan

Fenerbahçe Teknik Direktörü Zico, soyunma odasında oyuncuları fırçalayan başkan Aziz Yıldırım’a tepki gösteriyor, "Lütfen futbolcularımla böyle konuşmayın." Bu konuşmadan sonra Alex’in restiyle birlikte kriz çözülüyor.

TARİHİNE bakıyorum Fenerbahçe’nin.. Türkiye’nin yönetilmesi en zor kulübü.. İstikrarsızlığın sembolü.. Yönetimleriyle, teknik direktörleriyle, transferiyle tam bir değirmen.. Aynı zamanda medyanın en çok peşinden koştuğu kulüp.. Çünkü televizyonda en çok reyting alan, gazetelere en çok tiraj getiren kulüp.. Fenerbahçe’ye transfer olan futbolcu en çok parayı kazanıyor.. Fenerbahçe’ye başkan olan başbakan kadar (bakanlardan çok daha fazla) tanınıyor.. Fenerbahçe çok büyük bir güç.. Ve bu büyük gücün yönetimi hem büyük bir özveriyi hem büyük bir organizasyon yeteneğini hem kulüpçülük bilgisini gerektiriyor..

10 kişiyle 6-0 öndeyken bir ortayı dışarı atan sol bekinize tribünlerden tepki geliyorsa o kulübün başkanı gerilime girer.. 2 yıl üst üste şampiyon olduktan sonra üçüncü şampiyonluğu son saniyede kaçırınca bütün medya teknik direktörünüzün üzerine gelirse o başkan yine strese girer..

Strese giren kişinin hata yapması da kolaylaşır.. İlk iş alel acele transferler yapılır.. Tutmadı, ilk onbirin değiştirilmesi için teknik direktöre baskı uygulanır. Yine tutmadı, teknik direktör değiştirilir.. Çünkü düşünülür ki, eğer başarısızlık devam ederse giyotinin altına yatacak kişi başkandır..

* * *

15 Şubat 1998’den beri başkanlık koltuğunda oturan Aziz Yıldırım birçok teknik adamla çalıştı. Şampiyonluklar gördü.. Önemli transferler yaptı. Türkiye’ye çok az kişinin getirebileceği futbolcuları getirdi.. Kulübe Avrupai bir stat, çok modern tesisler kazandırdı. Ama Aziz Yıldırım hep bir şeyi gözardı etti. Fenerbahçe’nin, Aziz Yıldırım’dan önce de büyük bir güç olduğunu, Aziz Yıldırım’dan sonra da büyük bir güç olacağını..

Daha kalıcı, daha uzun vadeli çalışmanın yolunun sabırdan, istikrardan geçtiğini bilmesine karşın bunu uygulamada inatçı davranamadı.. Mutlululuğa ve insancıl yaklaşıma ihtiyacı olan futbolculara kötü zamanlarında hep tehditkar davrandı.. Bunun en büyük nedeni de şeker hastalığıydı..

Geçenlerde Erman Toroğlu yazdı.. Sonra Mehmet Arslan ve İlhan Söyler’in Özhan Canaydın’la söyleşisinde gündeme geldi.. Başkanların soyunma odasına inmesinin takım üzerinde nasıl etki yaptığı..

* * *

Ben de bir örnek vererek Aziz Yıldırım’ın 8.5 yıllık başkanlığı süresince yaptığı en büyük hatalardan birinin ne olduğunun altını bir kez daha çizeyim..

Randers maçının 2-1 kazanılmasına seyirci tepki veriyor.. İstiyor ki 5-0 kazanılsın.. Ama o seyirciyi bu havaya sokan geçen sezon, "100. yılımızda muhteşem transferlerle Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunu hedefliyoruz" diyen yönetimdi..

Seyircinin bu tepkisine sinirlenen, Dinamo Kiev’e elenmenin şokunu üzerinden atamayan başkan Yıldırım soyunma odasına iniyor. Futbolculara, "Yazık bu nasıl bir futbol böyle. 100. yılda başarı beklerken siz böyle kötü futbol oynuyorsunuz" diyor.. Daha önce yine soyunma odasında başkanın Rüştü’yle böyle bir diyaloğuna şahit olan teknik direktör Zico, Aziz Yıldırım’a tepki gösteriyor. "Lütfen futbolcularımla böyle konuşmayın" diyor. Ardından ikili bir görüşme yapılıyor.. Ve Zico basın mensuplarına, "Ne konuştuğumuzu başkana sorun, isterse o açıklar" diyor..

* * *

Zico’ya bütün basının yaylım ateşi açması üzerine Aziz Yıldırım, Ersun Yanal’la temasa geçiyor. Yanal’dan yeşil ışık alınca da Randers maçı beklenmeye başlanıyor. Ancak bu arada hiç beklenmeyen başka gelişmeler yaşanıyor.

Başkan takıma fırça atarken, Zico’nun kendini riske ederek oyuncularını koruması takım üzerinde değişik bir ortam yaratıyor.. O günden sonra bütün takım Zico’nun etrafında toplanıyor.

Randers maçından bir gün önce, "Başkanım isterse 101, 102 ve 103. yıllarda da Fenerbahçe’de kalırım" diyen takımın en önemli ismi Alex önceki gün kendi internet sitesinde, "Kalıp kalmayacağıma, devre arasında karar vereceğim" açıklamasını yapıyor.

Alex’in sözleri ve futbolcuların Zico’ya yönelik olumlu tavrını gören Aziz Yıldırım fikir değiştiriyor ve "Sezon sonuna kadar Zico’yla beraberiz" diyor. Son adım olarak başkanın Zico’ya destek vermesinin ardından Alex, F.Bahçe resmi internet sitesinde, bir gün önce söylediklerinin medya tarafından yanlış aktarıldığını açıklıyor..

* * *

İşte Fenerbahçe’de son bir ayda yaşanan gelişmeler.. Şekeri arttığı zaman soyunma odasına inip futbolcuları azarlayan Aziz Yıldırım’ın, Zico’yla Yanal arasında kararsız kalışı.. Alex’in restiyle Brezilyalı teknik adamın kredisinin artması.. Parayı değil oyuncuları düşündüğü için (teknik direktörlük yönüyle değil ama yürekli davranışıyla) futbolcuların gözüne giren Zico’nun iyice rahatlaması..

Fenerbahçe bu rahatlığı biraz sürdürür, soyunma odaları sakinleşirse Randers’ı yener ve gruplara kalır.. Bu takımla UEFA Kupası’nda final de oynar, lig şampiyonluğunu da kazanır.. Ama Fenerbahçe’nin içi öyle bir kaynıyor ki kötü birkaç sonuçta Zico da gidebilir yönetim de..

Bunun için güzel

FENERBAHÇE 3 maçta 9 puanla lider olarak gidiyor Sakarya’ya.. Sakarya maçı 2-1 kazanıyor. Aradan bir hafta geçiyor Bursa-Sakarya’yı 3-1 mağlup ediyor. Önceki gün de 2.Lig B Kategorisi 2. Grup’ta 4. sırada bulunan Bucaspor, Sakaryaspor’u kupadan eliyor.

Denizlispor lig sonuncusu.. Geçen yılın şampiyonu ve bu sezonun namağlup takımı G.Saray ile berabere kalıyor. Sonra Fortis Türkiye Kupası’nda Türk Telekom Lig A takımlarından Karşıyaka’ya yenilip eleniyor.

Denizlispor’la berabere kalan Galatasaray, Şampiyonlar Ligi’nde de Bordeaux ile berabere kalıyor. O Bordeaux dünya ikincisi Fransa’nın lig ikincisi..

Rizespor Turkcell Süper Ligi’nin 14’üncüsü.. İlk 5 haftada aldığı kötü sonuçlar sonrası teknik direktörünü değiştiriyor. Gidiyor Kayserispor’u 2-1 mağlup ediyor. O Kayserispor Hollanda Lig lideri AZ Alkmaar’a deplasmanda iki gol atıp rövanş için büyük avantaj yakalıyor..

Fenerbahçe geçen sezon şampiyon Galatasaray’ı 1-0 ve 4-0’lık sonuçlarla yeniyor ama Denizlispor’u mağlup edemediği için ikinci oluyor.

Bunlar gibi binlerce örnek daha bulabilirim size.. Futbolun bilinmezliği, futbolun tahmin edilmezliği ile ilgili.. 3 ihtimalli olup da tahmini bu kadar zor bir oyun daha yoktur herhalde.. Bu yüzden futbol milyarlarca insanın sevgilisi.. Bu yüzden futbol milyonlarca insanı doyuran dev bir iş kolu.. Ve bu yüzden futbol bu kadar güzel..

Orada bir kulüp var uzakta

GAZİANTEPSPOR’UN bu sezon Ajaccio’dan aldığı Diawarra ligin en başarılı yabancılarından biri. Zaten kariyerinde PSG, Bordeaux gibi takımlar da var. Bu oyuncunun maliyeti sadece 300 bin dolar. Ayrıca yanına geçen hafta gol atan Meksikalı De Nigris’i koyun.. Onun da maliyeti 250 bin dolar. Etti mi size 550 bin dolar..

Gaziantepspor, Lazarov’u, Kayseri Erciyes’e 400 bin dolara satmış. Jaziri geçen sezon Troyes’a 800 bin Euro karşılığında gönderilmiş. Yine geçen sezonun devre arasında Gökhan Güleç Beşiktaş’a 1 milyon dolara verilmiş..

Zico 600 bin Euro’ya alınmamış, onun yerine kente çabuk uyum sağlayacağı düşünülen ve para konusunu iki-üç dakika konuşan Zenga tercih edilmiş.

Bir yanda alınanların maliyeti ve yaptıkları.. Diğer yanda gidenlerin kulübe kazandırdığı para.. Gaziantepspor şu anda çok üst sıralarda değil. Ama kısıtlı bütçeyle yapılan iş tam bir yöneticilik başarısı.. İbrahim Kızıl başkanlığındaki yönetim birçok kulüp tarafından örnek alınmalı. Özellikle de Dört Büyükler tarafından..

Not: Kulüp iyiye gidiyor da internet sitesiyle uğraşanlar işi biraz sermiş. Futbolcuların resimleri, doğum tarihleri falan eksik. Biraz ciddiyet lütfen..
Yazarın Tüm Yazıları