Radyolar çalsın albüm çok satsın zengin olalım diye müzik yapılmaz

Yeni albümleri "Kirli Suyunda Parıltılar" pazartesi günü piyasaya çıkıyor.

İlk albümün dinleyicisiyle buluşamadığına inanan Redd; radyolar çalsın, albüm çok satsın diye müzik yapılamayacağını düşünüyor. Onlara göre pop şarkıların arkasına iki gitar koymakla rock olmuyor. Kendilerini muhalif olarak tanımlayan grup elemanları yaptıkları müziğin on yıl sonra daha iyi anlaşılacağına ve kalıcı olacaklarına inanıyor. Grupla yeni albümleri ve müzik piyasası üzerine konuştuk.

Redd, müziğiyle neyi reddediyor? Belirgin, ters bir duruşunuz var, bir yandan da popüler olmak istiyorsunuz...

- Müziği hiç kimse için yapmıyoruz, kendimiz için yapıyoruz. Tek isteğimiz var; yaptığımız işi iyi yapmak. Belki biz deliyiz. Türkiye’de işini doğru dürüst yapan profesyonel insan sayısı çok az her alanda. Redd bir sürü şeyi reddediyor. Akortsuz gitarlar, şarkı söylemekten aciz insanlar, içi boş şarkı sözleri, ayağı yere basmayan sound’lar; her türlü müzikal kepazeliği reddediyoruz.

Kendi prodüktörlüğünüzü kendiniz yapmakta ısrarlı olduğunuza göre Türkiye’deki prodüktörleri de beğenmiyorsunuz.

- Var bir-iki tane beğendiğimiz prodüktör ama takvimlerimiz uyuşmadı. Herkesten çok biliyoruz iddiasında değiliz. Birkaç isim üzerinde durduk. Bunlardan ilki Tarkan Gözübüyük’tü. Bizce önemli olan, prodüktörle grubun enerjisinin tutması. Tarkan, Mor ve Ötesi’ni bir yere getirmiş olabilir; Şebnem Ferah’a büyük katkısı olmuş olabilir. Redd ile başarılı olur muydu; bunu ancak iş bittikten sonra söylemek mümkün. Redd’in direksiyonu gözü kapalı teslim edeceği biri yok Türkiye’de.

Sözlerle anlatılmak istediğiniz şey çoğu zaman müziğin önündeymiş gibi. Çok iyi nakarat melodisi yakalamadığınız zaman iş, mesaj verme durumuna dönüşebiliyor. Düzenlemelere bakıyorum; sanki popüler olma kaygınız yok gibi. Uzun introlar, geç giren nakaratlar...

- Bunun çok kısa bir açıklaması var: Bir kaygı gütmekle alakası yok. Bizim müzikal zevkimiz bu. Biz, daha çok satmak için ya da ne bileyim, daha az satmak için herhangi bir şey yapmıyoruz. Bizim sevdiğimiz müzik türü bu.

Şarkının radyolarda hit olması için düzenlemelerde popüler olma kaygısı gütmeliyiz demiyorsunuz yani...

- Bazen bir şarkının radyolarda sürekli çalması o kadar sıkıcı oluyor ki. Çok çalarsa çabuk tüketilir.

Radyolar çalmazsa insanlar nasıl tanıyacak Redd’i?

- Yeni albümün çıkış şarkısı olarak "Falan Filan"ı seçmemizin nedeni bu. Albümün en kısa ve akılda kalıcı şarkısı. Elbette radyoların seveceği şarkı nasıl yapılır, nasıl düzenlenir, biz de biliyoruz. Ama radyolar çalsın, albüm çok satsın, biz de çok zengin olalım diye de müzik yapılmaz ki. Varsın radyolarda çok çalmasın şarkılarımız. Otuzlu yaşlarımızdayız, öyle şöhret olalım gibi bir kaygımız da yok açıkçası.

O zaman iş yine prodüktör meselesine bağlanıyor. Şarkılar güzel, sözler güzel; işin gerisini halledecek bir prodüktöre ihtiyacınız var.

- Biz piyasaya uzak insanlarız. Prodüktörlerle istediğimiz bağı kuramadık; albümü dinlemeden işi reddedenler bile oldu. Ama şuna inanıyoruz; her grup kendi sound’uyla piyasa koşullarını değiştirmeye adaydır. Batıda bu iş daha ileride; oradaki yeni gruplar yaptıkları işlerle yeni zeminler yaratabiliyorlar. Biraz da bunun peşindeyiz. Evet şarkıyla ilgili birtakım formüller var ve o formüller üzerinden şarkı yapmak zor değil. Ama bir yandan da yeni bir tat yaratarak şarkının sadece nakarattan ibaret olmadığını göstermek gerekiyor. Sözün kısası, biz kendi doğrumuzu arıyoruz.

Türkiye koşullarını düşündüğümüzde riskli değil mi sizin açınızdan? Bakın Mor ve Ötesi kaç albüm sonra kitlesel oldu, siz o kadar dayanabilecek misiniz?

- Biz Mor ve Ötesi’nden çok daha hızlı bir şekilde yukarı çıkacağımıza inanıyoruz. Redd’in diğer gruplardan çok büyük bir farkı var, grupta herkes iyi müzisyen. Dolayısıyla bizim prodüktörlerle çalışmamız çok daha rahat olacak aslında. Son albümü, miksi dahil 27 günde kaydettik. Canlı kaydetmek istiyorduk ama bu kaydı Türkiye’de yapacak adam da, stüdyo da yok ne yazık ki.

İlk albümde klip çektiğiniz üç şarkının da hit olma potansiyeli vardı. Niye dinleyiciyle buluşmadı sizce?

- Onun bizimle alakası yok. Acemi bir şirketin acemi tavırlarından dolayı oldu. "Mutlu Olmak İçin"in klibi sadece bir kanalda yayınlandı. Onunla tanındık. Parçalarımız radyolarda dönmedi. Bizi Hepsi grubuyla birlikte pazarladılar. İş sponsorun önüne gittiğinde, Redd bir pop projesi olarak algılandı.

Bir senede ikinci albümü çıkartmanızın temel sebebi unutulma kaygısı mı?

- Hayır, kendi kendimize tükettik o şarkıları. O zaman da yenisini yapmak zorundayız, yoksa sıkılıyorduk. Üçüncü albümü de en çok bir buçuk sene sonra çıkartmayı planlıyoruz.

BÜLENT ORTAÇGİL ŞARKI VERDİ

Cover yapsak mı yapmasak mı karar veremiyorduk. Yapsak da, çok popüler bir şarkıyı yorumlamak niyetinde değildik. "Çığlık Çığlığa" stüdyoda çalışırken geldi aklımıza. Bülent Ortaçgil’e gönderdik, çok beğendi yorumu ve verdi. Bu şarkıyı Sertab Erener de istemiş, vermemiş. Bize de vermez dediler ama şansımızı denedik. İyi ki de denemişiz.
Yazarın Tüm Yazıları