Tuhaf bir Ayşe

Sabah kalktım, etlerim acıyor, etlerim. Sanki birileri gece gelmişler, beni preslemişler. Bu bana yılda bir- iki sefer olur, sabah kalkarım sanki gece yoğrulmuşum.

Haberin Devamı

Kalkamam yataktan çokça çabalamadan. Anlamı şudur, vücut gitmiş, yorgun, teslim bayrağını çekmiş.
Hatta o sırada kafama bakarım, “he de...” falan ondan da sinyal çıkmaz, kahve demem bile iki dakika alır.
O an yapılması gereken şey, beni alacaksın direk tatile ya da bir odaya kapatıp müzik, güzel sözler...
Faturaları yok edeceksin gözümden, asla telefon yok, bırakacaksın ağlayacağım. İçime kimi kapattıysam ona küfür kıyamet...
Ama bunlara imkân nerede, yok elbet.
Bu sabah kalktığımda vücut ağrım dışında bacağım da tutmuyordu, bir de başım kaşınıyordu.
Hastaneye gittim.
Ölümden de korkarım, panik atağım var.
Kafamda sinirden, üzüntüden yaralar çıkmış, bacağım menüsküs.
Menüsküsüm ameliyat derecesinde hem de.
Kafamı daha çok kaşırsam yaralar açılırmış, derdim neymiş, hastane psikoloğuna danışmalıymışım.
“Yahu benim zaten bir sürü psikoloğum var, sağ olun” dedim, çıktım.
Bacağımda bir ağrı, ağrı...
Eve geldim, “kendime nedir derdin ya” dedim.
Neeee?
Belanı mı arıyorsun Ayşe?
Say hepsini, yaz mesela.
Annenle küssün.
Kızınla nane limon.
Eski kocanla para davan hâlâ bitmedi, paralarını alamadın.
Ev sahibin seni evden ha attı, ha atacak.
İşle ilgili dert var.
Kazıklar yedin, hâlâ alacakların var.
Kız kardeşinle bir öyle, bir böyle.
Evdeki kadın desen, peh peh peh. Sevgilin desen sen aşık, o da aşık ama hep verici olan sen!
Bak problem.
Eh kızım, belanı mı arıyorsun sen?
Zıbar, otur işte.
Niye stres, niye?
Etini metini boşa ağrıtma.
Keyfini çıkart hayatın ya!
Bak sen düşünüyorsun milleti ya, seni düşünen var mı acaba?
Menüsküs ameliyatı falan geç ya. Hey Fenerbahçeliler, baba canları, şampiyon da olduk, alın beni, iki top atayım geçer be ya!

Yazarın Tüm Yazıları