Başımıza gelince...

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, kendisine yumruk atan saldırganın savcılık tarafından serbest bırakılmasına isyan etti...

Haberin Devamı

“Yumruğu savcılar yeseydi sonuç ne olurdu bilmiyorum. Umarım bu kararı veren hakimler ve savcılar benim gibi yumruk yemez. Yumruk yediklerinde takip edeceğim bakalım ne yapacaklar...”
Bozdağ çok haklı.
İnsan başına gelince anlıyor...
Başına gelince, haksızlığa uğrayınca isyan ediyor...
Hiçbir siyasetçiye yumruklu saldırı hoşgörülemez...
Ahmet Türk’e de, Bekir Bozdağ’a da...
CHP’lisine de, MHP’lisine de...
Ama Bozdağ haksızlığa uğrayıp savcılara sitem edince keşke dedim...
Keşke kendine yumruk atıldığında savcılara gösterdiği tepkiyi...
Biraz empati yapıp başka olaylarda da gösterseydi...
-Keşke savcılar Taksim’deki palalı saldırganı serbest bırakıp, göz göre göre yurtdışına kaçmasına zemin hazırladıklarında da aynı tepkiyi verseydi...
-Keşke Edremit’te 16 yaşındaki zihinsel engelli kıza 44 gün boyunca tecavüz eden üç zanlı serbest bırakıldığında da benzer tepkiyi verseydi...
-Keşke karısını bıçaklayıp döven, çocuğuna şiddet uygulayan adamlar serbest bırakıldığında da “umarım savcıların başına da aynı şeyler gelmez” deseydi...
-Keşke kırmızı ışıkta 4 yaşındaki kızı ezen trafik magandası serbest bırakıldığında isyan etseydi...
-Keşke Çorlu’da anne ve babasıyla çöp toplayan 2 yaşındaki çocuğu ezen kamyon şoförüne hiçbir şey yapılmadığı zaman da “nerede savcılar” diye çıkışsaydı...
-Keşke savcılar Ethem Sarısülük’ü vuran polisi serbest bıraktığında da aynı tepkiyi verseydi...

Haberin Devamı

Geçmiş olsun Huysuz!

Benzemez Kimse Sana’nın yeni sezon çekimlerine tam başlanacağı sırada Seyfi Dursunoğlu’na nam-ı diğer Huysuz Virjin’e sarı nokta hastalığı teşhisi konmuş.
Görme kaybı, cisimleri, çizgileri eğri ve kırık görme, göz önünde karaltılar olarak tanımlanıyor bu hasatlık.
Bu yüzden Seyfi Dursunoğlu’nun stüdyo ışıkları altında çalışması imkansızmış.
Ben Seyfi Dursunoğlu’nu çok severim.
Program yapmaması ekrandan büyük bir rengin eksilmesi demektir.
Ama eminim bu rahatsızlığın üzerinden de gelecektir...
Gözlükler takar, çılgın önlemler alır yine de seyircinin büyük alkışlarından uzak duramaz o...
Geçmiş olsun Seyfi Dursunoğlu...
Biliyorum kuru kuruya ‘geçmiş olsun’u sevmezsin, orkidemi alıp hemen geleceğim ziyaretine...

Haberin Devamı

Şunda anlaşalım

Dün Fenerbahçe maçındaki Mısır gösterilerini, “Hani statlara siyaset sokulmayacaktı” diye eleştirmiştim...
“O siyaset değil” dediler...
Gezi Parkı’ndaki tavrımı neden Mısır’da göstermediğimi sorguladılar...
İster Mısır olsun, ister Sudan, ister Gazze, ister Bosna fark etmez...
Her yerde ortak paydam dinden, dilden, ırktan önce insan ve insanlıktır...
Bu yüzden bu noktalarda anlaşalım:
1- Askeri üniformalı, apoletli, yıldızlı, madalyalı adamların kürsülere çıkıp konuşmasına, siyaset yapmasına hiçbir yerde hiçbir dönem tahammül edemedim.
Mısır’daki Sisi’ye mi edeceğim...
2- O ya da bu nedenle fark etmez... Halkına silah çeken, kurşun yağdıran, yüzlerce insanı öldüren her lider benim için sıfır değerindedir.
3- Bu yüzden ben sadece Mısır’da Sisi’ye değil, Sudan’da Darfur katliamından sorumlu El Beşir’e de itiraz ederim... Var mısınız
El Beşir’e de rest çekmeye?

Yazarın Tüm Yazıları