Ertesi sabah: Diyarbakır gevşemiş, yüzü gülüyor

Abdullah Öcalan’ın Diyarbakır’da Newroz töreninde okunan açıklamasının tarihi önemini en önce Diyarbakır kavramış gibi gözüküyor.

Haberin Devamı

Bu da doğal: Burası, yediden yetmişe herkesin siyasetle aşırı derecede meşgul olduğu bir kent.
Hürriyet ekibi olarak ‘Ertesi gün’ün nabzını tutmak için, belki bütün İstanbul basını geri döndükten sonra kentteydik. Sokaktaki vatandaştan BDP milletvekillerine ve eş başkanına, validen emniyet müdürüne ve belediye başkanına kadar herkesle konuştuk, nabız tutmaya çalıştık.
En son söylenecek olanı baştan söyleyeyim: Son otuz yılda onlarca kez bu kente gelmiş, kentte nabız tutmaya çalışmış bir gazeteci olarak gözlemim, hemen hemen herkesteki rahatlama duygusuydu.
Bunu en güzel BDP eş başkanı Selahattin Demirtaş anlattı. ‘Son üç yıl çok zordu, çok stresliydi ama Newroz akşamı birden bire bütün o birikmiş stres gitti, gevşedim’ dedi.
Sabah aynı soruyu BDP Milletvekili Sırrı Sakık’a da sorduk.  O da kendisindeki ve etrafındaki rahatlamayı anlattı.
Ama en çarpıcısı Diyarbakır’ın surlar içinde kalan kısmının belediye başkanı, Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş’ın anlattığı haliydi. Bir oğlu dört yıldır dağda PKK saflarında olan, öteki oğlunu da askere göndermeye hazırlanan Demirbaş, ‘İlk defa’ dedi, ‘Dün akşam rahat bir uyku uyuduk eşimle. Her gece uçaklar havalanıyor, evimizin üstünden geçiyor ve biz sabahlara kadar endişe içinde bekliyoruz, acaba bu uçaklar oğlumuzu öldürdü mü, diye. Ama şimdi rahatladım. Herhalde bizim gibi binlerce aile, binlerce anne-baba da aynı rahatlığı yaşadı.’
Mardin Kapı yakınlarında sokak ortasında karşılaştığım Remzi de gevşeyenlerden: ‘Bir abim dağda öldü, ailem beni dağa gitmeyeyim diye kaçırdı İstanbul’a yolladı. Şimdi burada esnaflık yapıyorum. Dün akşamdan beri bulutların üzerinde gibiyim. Bitti artık, ölümler bitti.’
Acaba bitti mi? Burada, Diyarbakır’da hiç kimse PKK’nin Abdullah Öcalan’ın açık talimatına direneceğini düşünmüyor. ‘Bugünden yarına olmaz belki ama çok kısa zamanda görürsünüz örgüt Öcalan’ın dediğini yapar’ dedi bir önde gelen BDP’li.
Sırrı Sakık’ın, ‘Burada umuda bir yolculuk var. Umuda yolculuk başladı’ cümleleri gerçek durumu yansıtıyor sahiden.
Herkes umutlu. Silahlı mücadele döneminin Abdullah Öcalan tarafından bitirilmesini sorgulayana henüz rastlamadım, ‘Silahsız olmaz’ diyeni görmedim.
Bu görüşün, yani ‘Ne elde ediyorsak silahla elde ediyoruz’ görüşünün özellikle genç kuşaklar arasında yaygın olduğu biliniyor. Nitekim Sur Belediye Başkanı Demirbaş’ın o sırada 16 yaşında olan oğlu, babasının bir mahkumiyet alması üzerine, ‘Bak işte senin demokratik siyasetin başına ne iş açtı, bu TC ancak silahtan anlar’ diyerek dağa çıktığı biliniyor.
Demirbaş ailesi o gün bugündür çocuklarından haber alamamış, onun sesini duymamış, ‘Ama yaşadığını biliyoruz en azından ve şimdi onun da dağdan ineceğine, ona kavuşacağımıza dair umutlarımız arttı’ diyor babası.
Diyarbakır umutlu, Diyarbakır iyimser, Diyarbakır biraz olsun gevşemiş.
Ertesi gün durum budur.

Haberin Devamı

Newroz turizmi

Haberin Devamı

Bir TV yayınına katılmak üzere Diyarbakır surlarının meşhur ‘Keçi Burcu’na gittiğimde çok şaşırdım. Kızlı erkekli yüzlerce kişilik gruplar surun o bölgesini geziyor, fotoğraflar çekiyordu.
İçlerinden birkaçı beni tanıdı, sohbete başladık. Biri Mardin’den, diğeri Bingöl’den Newroz için gelmişti. Umutları vardı, yüzleri gülüyordu.
Bir başka grup, kızlı erkekli, Batman’dan gelmişlerdi. ‘Hayatımızın en eğlenceli Newroz’uydu’ dediler.
Bundan sonraki bütün Newroz’ların sadece eğlenceden ibaret olmasını temenni ettik hep birlikte.
Newroz’a gelen ve gelmişken ertesi gün Diyarbakır’ı gezenler şehre hayat katmıştı.

Çözüme bir hukuki çerçeve gerek...

Biliyorsunuz bir grup BDP’li geçen hafta Habur’dan Kuzey Irak’a geçtiler ve Kandil’de PKK yöneticileriyle görüştüler. Bu BDP’liler Abdullah Öcalan’dan bir mesajı Kandil’e götürdüler ve Kandil’in cevabını da Türkiye’ye getirdiler.
Normal şartlar altında bu yapılan Türk Ceza Yasası’na ve Terörle Mücadele Yasası’na göre suç. Tam da bu suçlamayla KCK davasında hapis yatan çok sayıda avukat var zaten.
Yarın bir savcı bu BDP’liler içinde fezleke yazarsa ne olacak?
Bir örnek daha:
Diyarbakır polisi, savcılığın talimatıyla Newroz alanındaki pankartlar, sloganlar ve Newroz sırasında yapılan konuşmalarla ilgili fezleke hazırlıyor.
Bu fezleke savcılığa gelecek ve savcılık soruşturma başlatacak büyük olasılıkla.
Suç var mıydı Newroz’da? ‘Eski Türkiye’de vardı evet ama hala eski Türkiye’de miyiz?
O yüzden, yürütülmekte olan ve çok ama çok önemli bir aşamayı geride bırakan ‘Çözüm Süreci’nin bir hukuki çerçeveye kavuşturulması önemli gözüküyor.
Hükümetin Meclis’e bir formül için başvurması Diyarbakır’daki genel beklenti.

Yazarın Tüm Yazıları