Kafamıza gökten bir taş düşmesi ihtimali nedir

CUMA sabahı inernete baktğımda ortalık Rusya’nın Çelyabinsk kenti yakınlarına düşen göktaşının videolarından geçilmiyordu.

Haberin Devamı

Bilmiyorum bunlardan herhangi birini izleme şansınız oldu mu ama nadir gerçekleşen böyle bir olayın bu kadar çok kişi tarafından videoya kaydedilmiş olması çağımızın ve Rusya’nın bir fenomeni.
Rusya, trafik kazalarının en fazla yaşandığı ülkelerden biri. Elimizdeki son istatistiki veri 2007 yılına ait ve o yıl Rusya’da 35 binden fazla insan trafik kazalarında ölmüş.
Rusya İçişleri Bakanlığı, trafik kazalarıyla ilgili doğrudan çekilmiş görüntülerin kanıt olabileceğini kabul ettiğinden beri bu ülkedeki otomobillerin çoğunda artık kamera var.
Vakti olanlara Google’a veya daha iyisi Yandex’e girip ‘Russia dash cam crash’ diye arama yapmalarını öneririm. Yüzbinlerce video ile karşılaşacaksınız; şaşırmayın. Bir sürüsünü izlemek hayli eğlenceli.
Her neyse, göktaşının düşüşünün bu kadar çok kişi tarafından kayda alınmasını da bu otomobil kameralarına borçluyuz esasen.
Çelyabinsk yakınlarına düşen göktaşı, aslında hiç de azımsanmayacak büyüklükteydi. Bir kere taşın düşüşüyle kilotonlarca enerji açığa çıktı. Bir hesaba göre göktaşının düşmesiyle ortaya çıkan enerji, geçen hafta Kuzey Kore’nin yaptığı nükleer denemedekinden kat be kat fazlaydı. Ve göktaşı sadece 15 metre uzunluktaydı.
Cuma sabahı biz bu haberi aldığımızda, aynı gün dünyamızın yakın çevresinden daha büyük bir göktaşı geçmek üzereydi. Astronomların 2012 DA14 adını verdiği göktaşının uzunluğu 50 metreydi. Yani Çelyabinsk’e düşenden üç kat büyüktü ve uzunca bir zamandan beri izleniyordu.
Dün gece Türkiye’den de gözlenebilecek biçimde dünyanın çok ama çok yakınından geçti bu göktaşı. Bizim ‘jeo-senkronik’ uydularımız, yani haberleşme GPS vs işler için kullanılan uydularımız dünyadan
35 bin kilometre uzakta. Bu göktaşı ise 28 bin kilometreden geçti, yani dünyaya uydulardan daha yakın oldu.
Başta NASA olmak üzere astronomların bunca zamandır yakından izlediği bu göktaşına karşılık Çelyabinsk’e düşeni, düştüğü ana kadar kimse fark etmedi. Şimdi bu taşın görülmemesinin normal olduğunu anlatıyor bilimciler.
Aslında her 30 milisaniyede bir, büyüklüğü 1 mikronu geçmeyen bir
‘uzay tozu’ atmosferimize giriyor ve yanıp gidiyor.
Öte yandan her 30 saniyede bir,
1 milimetre büyüklüğünde bir gök cismi de yine atmosferimize girip yanıyor.
Yılda en az bir kez, 1 metre büyüklüğünde bir taş geliyor uzaydan. Atmosferde yanarak parçalanıyor, dünyamıza kadar ulaşamıyor o da.
Fakat ortalama her on yılda bir,
10 metre büyüklükte bir taş geliyor. Aslında onlar da atmosferde yanıyor, parçalanıyor ama bazı parçaları yere ulaşıyor. İşte Çelyabinsk’e düşenin
15 metrelik olduğu tahmin ediliyor.
Her 1000 yılda bir 100 metrelik bir göktaşı isabet ediyor dünyaya. Bu taşların sonuçları korkunç. İnanılmaz bir patlama, ki patlamanın boyutlarını ancak hidrojen bombasıyla kıyaslayabiliriz. Çok ama çok geniş alanları etkisi altına alan bir yıkım. Kalkacak toz bulutunun güneşi kapatması ve iklimi bir süre için etkilemesi olasılığı yüksek. Mesela 1908’de Rusya’da Sibirya’yı vuran göktaşı böyle bir şeydi.
Ve son olarak her 100 milyon yılda bir 10 kilometre büyüklüğünde bir göktaşının düşmesi bekleniyor dünyaya. Tabii böyle bir çarpışma dünya çapında felakete, bazı türlerin ortadan kalkmasına, iklim üzerinde uzun yıllar sürecek etkiler doğmasına sebep olabilir. Gerçek bir felaket bu.
Peki gelelim başımıza bir göktaşı çarparak ölme ihtimalimize: Uçak kazasında ölme ihtimalimizden küçük ama kafamıza yıldırım çarpıp ölme ihtimalimizden büyük bir olasılık bu.
Doğayı ciddiye almak lazım.

Yazarın Tüm Yazıları