Sahillere Bahar geldi

Nasıl geçer koca yaz, bir şezlongda

Haberin Devamı

Sahillere Bahar geldi

SAHİLLERE bahar geldi de sahiller Bahar’a gelebildi mi, bakalım...
Hava olmuş 50 derece, bünyede güneş alerjisi, sahillerde ne işin var?
Ama yoook. Hayatım boyunca kırıp dizimi oturamadım.
Masa başı işimden de oldum. Yeri geldi, gül gibi manitamdan da oldum bu uğurda. Sabitleyemedim bünyeyi hiçbir şehirde.
Bu yaz da bakalım Alaçatı’dan, Bodrum’dan bildireceğiz Hürriyet aşkına. Nihayetinde her şey senin için ey Ege aşığı, imbat manyağı, güzel okur. Can okur.
Dakka bir gol bir, Alaçatı’da bir taş eve yerleştim.
Ev dediysem, tek odası benim. Ayakkabıları, çantaları, dizüstünü, fotoğraf makinesini koy; odada anca dönersin.
Klima yok, pervane kendine üfürüyor. “Taş ev serin olur” dediler, geldik.
Alnıma klima yapıştırıp gezeceğim.
Bu teknolojiyi henüz icat edememiş Japon’a da ayrıca gıcığım.
Her şeyi ben mi söyleyeceğim Anjinsan sana?
Perişanım...
Kahvaltı için bir yere dadandım. Adı “Furun”.
Kanımca, bir Laz işletmecinin bulabileceği en matrak isim şu hayatta.
Personel, dadanmacı kişiliğimi gayet iyi çözdü sağ olsun.
Her sabah sormadan aynı kahvaltıyı getiriyorlar.
Tam tahıllı ekmek, karabiberli menemen, beyaz peynir.
Siz bana bakmayın, başka şeyler de yiyin. Kahvaltı zengin.
Acayip kurabiye yapıyorlar bir de.
Kilo sorunu olmayan 40 kiloluklar gitsin, yesin diye.
Şıllıklar...

Haberin Devamı

Sahillere Bahar geldi

Ha Alaçatı Pazarı, ha Cannes Pazarı!

Maşallah bu yaz da Çeşme her zamanki kazıklığını muhafaza etmekte.
Yıldan yıla artan “yandım Allah” performansından hiç bir eksilme yok.
Misal, cumartesinin meşhur Alaçatı Pazarı Cannes’da kurulsa, hiç bir şey anlamaz sosyetik Cannes eşrafı. Keza biz de anlamıyoruz.
Alt tarafı taş evime(!) domates, şeftali, karpuz alacağım. Bir tomar para gidiyor.
Üstelik, ayağıma Birkenstock geçirmek yetmiyor kolumda Louis Vitton çantayla pazara çıkmam için psikolojik şiddet görüyorum Alaçatı halkından.
Biiç’ler desen iyice uçmuş. Bir bardak Mojito’nun fiyatı yer yer 40 TL’ye kadar çıkıyor.
Bütün plajlar birbiriyle anlaşmalı mıdır nedir, 3 parça tavuk tiftiklenmiş
salata bile 40 TL. Yuh! İşin ironik yanı, bunun bazılarınıza normal geliyor oluşu.
Şimdilik mekan ismi vermiyorum. Yakın zamanda bir bir tespit edeceğim sizlerle birlikte.
Ey Sherlock Holmes ruhlu, yakışıklı okur.

Haberin Devamı

Sahillere Bahar geldi

ZAZ dedik, bağrımıza bastık

Babylon, sezonu dün geceki Zaz konseriyle açtı. Ki, nefisti konser. Abilerim ablalarım süslenip gelmiş, Zaz çıktı bir tayt bir tişört. Daha ilginci; herkesler şakır şakır eşlik ediyor kıza gayet Fransızca. Bir ben uyduruyorum şarkı sözlerini anasını satayım. Öylesine güçlü bir “madam a misye” ortamı. (Fransızca baylar bayanlar demekmiş).
Öte yandan Babylon’un kokteylleri halen, diğer müesseselerden çok daha ucuz. Bilginize.

 

Çeşme’de arabasız bakkala gidemezsin

Bu henüz benim arabasız halim. Haftaya otomobilleniyorum. Ama şimdilik, Çeşme’de arabasız gidilebilecek yerler civarında seğirtmekteyim. Yani hiç bir yere gidemiyorum. Kardeşim sen şehir olacaksın yakında neredeyse, insan Bodrum gibi bir dolmuş altyapısı kurmaz mı? 3 semte dolmuş var o da canı istediğinde geçiyor. Kepazelik!
Daha o çok sevdiğim Fun Beach’e gidemedim.
Fun Beach’i gelince Okan’s Place var, Ramo var. Ramo’nun nefis köfteleri var. Yemeden dönmeye kalkmayın o kadar yolu.
Oralarda bir şezlonga dadanmak amacındayım. Ama afakan basar diye korkuyorum. Karşılaşırsam Eda Taşpınar’a soracağım. “Nasıl geçer bir yaz, bir şezlongda, hiç kıpırdamadan?” Gerçi o bile sıkıldı, vizyonunu ortaya koyabileceği işler yapıyor artık.
Sonuç olarak bu yaz, şimdilik Çeşme’de mevzilendim ey güzel okur.
Yeri gelecek Bodrum’dan, Marmaris’ten bildireceğim.
Yeri gelecek şezlongumda sağdan sola döneceğim.
“Oradan uzak durun burnu havada, buraya gidin midyesi şahane, şu plaj iyi müzik yapıyor, şu biiç adam kazıklıyor, kimin girişi kaç para, kimin yazılı mönüsü var, kimin yok? Öteki muhallebiciye lavantalı sütlaç gelmiş, beriki kulübün kapısı adam seçiyor, nerede ne açıldı...” tek tek takip edeceğim.
Bizim işler de böyle zahmetli işte.

Yazarın Tüm Yazıları