TURMEPA’dan Uluslararası Marmara ve Karadeniz Konferansı

DENİZ kirliliğini önlemek için yıllardan beri titiz çalışmalar sürdüren Deniz Temiz Derneği TURMEPA, 30 Nisan tarihinde İstanbul’da “Uluslararası Marmara ve Karadeniz Konferansı” düzenliyor.

Haberin Devamı

Geçenlerde öğle yemeğinde biraraya geldiğim TURMEPA Yönetim Kurulu Başkanı Tezcan Yaramancı’nın verdiği bilgiye göre, konferansta Marmara ve Karadeniz’in kurtulması yolunda “ortak bir eylem planı” için düğmeye basılacak.
Yaramancı’nın paylaştığı rakamlar ürkütücü tabloyu ortaya koyuyor.
40 yılda, Marmara’da palamut balığı yüzde 90, uskumru yüzde 95, kefal yüzde 91, barbunya yüzde 73, lüfer yüzde 58 azalmış.
Kuşkunuz olmasın...
Torunlarımız bu balıkların adlarını bile hiç bilmeyecek.
Balıklar yok olurken, hem Karadeniz ve hem Marmara aşırı kirlenme nedeniyle can çekişiyor.
Marmara kıyısındaki belediyelerin yüzde 65’inin biyolojik arıtması yok.
TURMEPA’nın elindeki sanayi atıklarının oranını vermeyeyim içiniz daha fazla kararacak zira.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi himayesinde düzenlenecek ve açılışını TURMEPA’nın onursal başkanı Rahmi Koç’un yapacağı Uluslararası Marmara ve Karadeniz Konferansı’nın en önemli yanı ilk kez denizlerle ilgili tüm tarafları bir araya getirecek olması.
Bakanlıklar, belediyeler, kamu işletmeleri, STK’lar, üniversiteler.
HAYWARD’DAN PETROL KAYNAKLI RİSKLER
Yaramancı, TURMEPA’nın bu konuda bir ilke imza atmasından ötürü son derece mutlu.
“Konferansa Marmara ve Karadeniz’den 19 belediye katılacak. Bunlardan çoğuyla son derece verimli çalışmalar içersindeyiz” diyor.
Programına göre, dört bakan Egemen Bağış, Binali Yıldırım, Ertuğrul Bayraktar ve Veysel Eroğlu katılımcılar arasında.
Konferansın iki tane de sürpriz konuşmacısı var.
Bir zamanlar Boğaziçi’nde nasıl denize girdiklerini fotoğraflarla anlatacak olan Betül Mardin ile BP’nin eski, Genel Enerji’nin yeni CEO’su Tony Hayward.
Meksika Körfezi’ndeki petrol sızıntısı faciasından sonra BP’den istifa eden Tony Hayward Marmara ve Karadeniz’de petrol kaynaklı risklerin neler olduğunu ve nasıl önlem alınabileceğini anlatacak.
Marmara petrol tankerlerinin tehdidi, Karadeniz ise yeni başlayan petrol sondaj çalışmalarının riski altında.
Hayward petrol kaynaklı riskleri anlatmak için biçilmiş kaftan.
TURMEPA’nın konferans sırasında duyuracağı “Mavi Çözüm Platformu” internet üzerinden tüm ilgili tarafları bir araya getirecek olan bir platform.
Yani Marmara ile Karadeniz’i kurtarma işi her yıl tekrarlanacak olan TURMEPA konferanslarıyla sınırlı kalmayacak internet ortamında interaktif bir şekilde devam edecek.

Haberin Devamı

Boğaz’da demirleyen  teknelere ‘denizi  kirletme’ vergisi

Haberin Devamı

LODOSUN şiddetle esmeye başladığı ilk gün Bebek’te yürüyordum.
Boğaziçi Üniversitesi’nin karşısında demirlemiş teknelerin önü tam bir çöplük gibiydi.
Pet şişeler, naylon torbalar ve daha sayamayacağım sayısız şey.
Tekne üzerinde keyif çatanlara ellerini uzattıkları anda yakalayabilecekleri pet şişeleri neden toplamadıklarını sordum.
“Bu belediyenin işi” cevabını aldım.
Bu kadar kayıtsızlığa pes.
Teknelerine tıka basa yolcu doldurup Boğaz’ı en fazla kirletenler onlar değil mi?
Aralarında anlaşıp pet şişelerini, naylon torbaları sırayla toplamak o kadar zor mu?
Kavgaya ramak kala Beşiktaş Belediyesi’nin “Çevre için Elele “yazısını görüp Belediye Başkanı İsmail Ünal’ı aradım.
Ünal’ın verdiği bilgiye göre, denizleri temizlemek İBB’nin sorumluluğunda.
Ancak Beşiktaş Belediyesi, kendi olanaklarıyla aldığı tekneyi kendi insiyatifiyle arada sırada devreye sokabiliyor.
Rica edince Ünal tekneyi Bebek sahillerine göndermeyi vaat etti.
Uçan kuşa bile vergi koyan yetkililer Boğaz’a demirleyen teknelerden neden “denizi kirletme” vergisi almayı hiç düşünmezler?

Haberin Devamı

Adalara sarı taksi şaka gibi

ADALARDAN günlerden beri SOS çığlıkları geliyor./images/100/0x0/55ea3edbf018fbb8f873b20f
Mesele şu:
O güzelim Adalarımıza 100 adet elektrikli taksi-dolmuş getiriliyor.
Önce Adalar’a elektrikli de olsa fayton dışında hiç bir araç aklıma getiremeyeceğim için haberlere inanmak istemedim.
Ancak bu sabah gelen bir e-postada Adalar Belediyesi’nin bahçesine park etmiş “sarı taksi-dolmuşu” görünce durumun ciddiyetini kavradım. Motorlu taşıt, çocukluğumun, gençliğimin Adalar’ı için ölüm fermanı anlamında bana kalırsa.
Dünya hızla motorlu taşıt barındırmayan “Yavaş Şehir” (Slow City) konseptine sarılırken, biz bisiklet, faytonlarıyla zaten “Yavaş Şehir” olan Büyükada başta tüm adaları hızla şehirleştiriyoruz.
Vapurların yerini alan o korkunç motorlarla, üst üste yapılmış motor iskeleleriyle, çok katlı devasa binalarıyla (Bakınız Büyükada Terrace- Lido) ve şimdi motorlu araçlarla.
Adalar’a 100 adet elektrikli taksi-dolmuş ne anlama geliyor?
KORUMA KURULU KARARINA AYKIRI
Gürültü, Adalara has o tatlı huzurun bozulması, çocukların serbestçe sokaklarda oynamamaları, bisiklet kullananların sürekli tedirgin olmaları demek.
SOS’u gönderen Adalar Postası’nın kurucusu Emine Çiğdem Tugay hatırlatıyor bu arada. Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul V numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 25.12.2009 tarihli 2232 sayılı kararında, Adalar genelinde motorlu taşıtlara izin verilemeyeceği maddesi var.
Bunu ihlal edenlere hakkında işlem yapılması da.
Dünyada ABD’den Fransa’ya Çin’den Yunanistan’a “motorlu taşıtlara” izin vermeyen onlarca ada örneği var.
Hızla ve düşüncesizce modernleşmenin bedelini daha ne kadar ödeyeceğiz?
Prens Adaları’na Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay acilen sahip çıkmalı.

Yazarın Tüm Yazıları