Türkiye Büyük Millet Meclisi lise midir

MECLİS komisyonunda bir yasa görüşülüyor. Muhalefet bu yasayı beğenmemiş, tepkili. İktidar ise kendi yasa teklifinden memnun.

Haberin Devamı

Muhalefet diyor ki, ‘Madem yasanın çıkmasını engelleyemiyoruz, bari geciktirelim.’
Bunun için de Meclis İçtüzüğünde yazılı bütün imkanları kullanıyorlar. İktidar hazırlıksız yakalandığı için de, örneğin yasanın her maddesi için 50 kişi önceden başvurup söz istiyor.
Komisyonda konuşma süresi başta kısıtlı değil, o sayede bir milletvekili mesela 12 saat aralıksız konuşuyor, yasayı geciktirmeye çalışıyor. Sonra süre kısıtı getiriliyor ama çok da değişen bir şey yok, 50 kişi 10’ar dakika konuşuyor. Yasanın maddelerinin oylanmasına geçilmesi bile saatler alıyor.
İktidar grubunun amacı maddelerin oylanmasını sağlamak. Çünkü oylamada, kim daha önce kaç saat konuşmuş olursa olsun, iki dakikada madde kabul ediliyor, iktidar çoğunluğu sayesinde.
Bir noktada iktidar partisi bu oyalamadan ve ‘gereksiz’ diye gördükleri zaman kaybından sıkılıyor, önceden örgütleniyor, sabah erkenden 150 milletvekiliyle komisyon toplantısının yapılacağı salona geliyor, bütün sandalyelere oturuyor.
İktidar milletvekilleri o kadar kalabalık ki, bırakın muhalefetin diğer vekillerini o komisyonun üyesi olanlara bile oturacak yer kalmıyor, hatta salona girme imkanı bile kalmıyor, salon o kadar kalabalık.
Tabii muhalefet vekilleri içeri giremedikleri için engelleme konuşmalarını da yapamıyorlar ve altı günde altı maddesi kabul edilebilmiş olan yasanın geri kalan 20 maddesi yarım saatte kabul ediliyor.
Oldu, bitti.
Bu arada salona girmek isteyen muhalefet vekilleri ile salonu (işgal etmiş demeye dilim varmıyor) doldurmuş olan iktidar vekilleri yumruk yumruğa kavga ediyor, gazeteciler dövülüyor, tartaklanıyor.
Şimdi tane tane gidelim:
1. Muhalefetin yasaya engelleme, geciktirme yapması bir hak mı? Evet, hak. Bazen, çaresiz durumlarda muhalefet böyle de yapılır.
2. Peki komisyonda muhalefetin dile getirdiği eleştiriler hiç dikkate alındı mı? Evet, alındı, yasa üzerinde önemli sayılabilecek değişiklikler yapıldı.
3. Görüşleriniz dikkate alınsa bile yasayı engelleme hakkınız hâlâ olabilir mi? İşte burası tartışmalı. Bence olamaz, çünkü bir diyalog ortamı oluşmuş durumda. Bu ortam görüldüğü anda muhalefet maksimalist tutumdan vazgeçip yapıcı bir yasama sürecine geçebilirdi, geçmedi.
4. Peki iktidarın yaptığı bir ‘hak’ mı? Hayır, değil. Önemli bir yasanın görüşüldüğü bir komisyon toplantısını muhalefetsiz yapmak, üstelik muhalefet kapıda içeri girmek için mücadele ederken yangından mal kaçırır gibi yasa kabul etmek bir demokratik hak değildir, yasayı engellemeye veya geciktirmeye çalışmanın eş değer karşılığı hiç değildir.

Haberin Devamı

Eğitimde son durum: Peki yasa ne getirdi

Haberin Devamı

BİR web sitesi güzel bir derleme yapmış, aynen sunuyorum:
1- Zorunlu eğitim süresi 12 yıl olacak.
2- 12 yıl 4’ü İlkokul 4’ü ortaokul 4’ü lise olmak üzere kesintili ve kademeli olacak.
3- Okul öncesi zorunlu olmayacak.
4- İlkokula başlama yaşı 6 olacak. (72 ayı tamamlamış olmak)
5- İkinci 4 yıldan itibaren mesleki (imam-hatip dersleri de dahil) seçmeli dersler olacak, isteyen seçebilecek.
6- Üçüncü 4 yıldan itibaren öğrenciler akademik ve mesleki diye ayrılacak liselere devam edecek.
7- Her 4 ayrı binada olacak. Zorunlu hallerde ilk iki ya da son iki. 4 yıl aynı binada olabilecek.
8- Dersler, ilk 4 yıl sınıf öğretmenlerince, ikinci ve üçüncü 4 yıllık kademelerde branş öğretmenlerince verilecek.

Haberin Devamı

Okula başlama yaşı meselesi

MİLLİ Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in dün sabah CNN Türk’te söylediğine göre 72 ay okula başlamada üst sınır olarak kabul ediliyor. Yani, 73 aylık çocuğunuzu okula yazdırmaya kalkarsanız geç kalmış olacaksınız.
Şöyle düşünün: Yılın eylül, ekim, kasım, aralık gibi son aylarında doğan çocuklarınızı bir sonraki yıl doğmuş çocuklarla değil aynı yıl doğmuş çocuklarla okula göndereceksiniz demektir. (Hatta bir sonraki yılın ilk aylarında doğan çocukları da isteyen aileler okula yazdırabilecek.)
5-6-7 hatta 8 yaşındaki çocuklarda bırakın yıl farkını ay farkları bile bazı motor becerilerde ciddi farklara neden olabiliyor. Akademik beceri farkı olmasa bile motor becerilerdeki fark, o çocukların ders dışı oyun saatlerinde dışlanmasına, kendini kötü hissetmesine ve hatta depresyona girmesine neden olabilir, ciddi bir durum.
Umarım okullarda öğretmenler o yaştaki çocuk psikolojisini iyi anlayan ve sorunları çıktığında hemen ortadan kaldırabilen kişilerdir.

Haberin Devamı

Bence esneklik imam hatipten önemli

EVET bu yasayla yeniden ‘ortaokul’ kavramı hayatımıza giriyor. Bu arada imam hatip okullarının orta bölümleri de yeniden açılabilecek. Bu imam hatip konusu çok konuşulan ama az bilinen bir konu, özellikle hayat tarzı hassasiyeti yüksek kesimlerde.
İmam hatipler yeniden ihya olsa dahi, bu okullara olan talebin geçmiştekinden çok daha fazla olmasını beklememeliyiz bence. Bu okullar en iyi dönemlerinde toplam eğitim sistemi içinde yüzde 3’e tekabül ediyordu, bunu bilelim.
Bana imam hatip konusundan daha önemli gelen, yeni yasanın eğitime getirdiği esneklik. Çocuklarımız lisede dahi alan değiştirebilecekler. Yani hayatları boyunca, küçük yaşta aileleri tarafından yapılan bir seçimin esiri olmayacaklar. Bu iyi bir şey.
Ortaokulda alınacak seçmeli derslerle ilgili bilmediğimiz bir şey var: Bu seçmeli derslerin sınıf geçme ve mezuniyete etkisi/ağırlığı ne olacak? Bu sorunun cevabını bilmeden söylenecek şeyler boş konuşma, tevatür, spekülasyondan başka bir anlam ifade etmeyecektir.

Yazarın Tüm Yazıları