ABD ile CHP arasında sıkı temas

ACABA bir rastlantı mıdır bilemiyorum. Ama son dönemde ABD ile CHP arasında sıkı bir temas gözlüyorum.

Üstelik davet ABD’den geliyor.

Dün yazdım:

- CHP’nin 4 genel başkan yardımcısı ve eski Washington Büyükelçimiz olan şimdiki CHP Parti Meclisi üyesi Faruk Loğoğlu ABD’de bir dizi görüşme yapmışlardı.

Pentagon’dan dışişlerine kadar, senatörler, milletvekilleri diplomatlar...

Bir haftada tam 31 görüşme...

Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran’ın görüşmelerden aktardıklarının özeti şuydu:
“Türkiye’nin İsrail’le olan krizi, İran ve benzeri gelişmeler konusunda Türkiye’nin tavrı sıkıntı yaratmış... Basın özgürlüğü konusunda keskin sorular, ileri demokrasi konusunda kuşkular var.”

Bu sıcak gelişmeden sonra dün Ankara’da çok önemli bir buluşma daha gerçekleşiyor.

ABD’nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone, ABD’de görüşmeler yapan CHP’nin en üst düzey heyetine bir öğle yemeği veriyor.

Yemeğe bu defa Hikmet Çetin de davetli...

İşte sözünü ettiğim sıcak ya da yakın temas da bu...

Ne oluyor peki? Bu ilgi neden?

Bugüne kadar CHP ile Washington arasında pek göremediğimiz bu yakınlık nereden geliyor?

Baykal döneminin CHP’sine soğuk duran, o CHP yönetiminin de genellikle uzak durduğu ABD ile yaşanan bu “yakın temas” dikkat çekmez mi?

Elbette çeker.

Üstelik buna son dönemde Türkiye’nin İsrail’le olan ağır kriz politikası da eklenince soru işaretleri büyüyor.

Bu kadar kısa sürede bu kadar yakın temas, kimin olsa dikkatini çeker ve hatta bütün soru işaretlerini ayaklandırır.

Hikmet Çetin’den öğrenebildiğim kadarıyla yemek davetinin nedeni, Washington’da temas yapan CHP heyetinin izlenimlerini almak.

Ne kadar hızlı değil mi?

Belli ki Washington, Ankara’ya bir mesaj geçmiş:

- Ankara’ya dönen CHP heyetinin izlenimlerini alınız!

Ankara’daki büyükelçi de izlenimleri birinci ağızdan dinlemek için bir yemek daveti veriyor.

Yemekte ilginç bir de soru var. Masada bulunan bir ABD’li yetkili diyor ki:

- Ziyaretinizin basında yer alma ağırlığını yeterli buldunuz mu?

Çetin’den anladığım kadarıyla CHP heyeti yaptıkları temaslardan çok memnun olduğunu söylüyor.

Zaten Washignton’da verdikleri mesaj şuydu:

- CHP artık o eski CHP değil. Bizi bizden dinleyin. Özgürlükler konusunda hassasız. Artık bir dünya partisiyiz...
Aynı mesaj Ankara’da da veriliyor. Ve elbette Washington’da yapılan temaslardan ne denli olumlu sonuçlar çıktığı, ayrıca memnun kalındığı anlatılıyor.

Tabii bu izlenimler muhtemelen bu gece geç saatlerde Washington’a geçilecek...

Sonuç olarak; 10 gün içinde Washington-Ankara hattında çok önemli görüşmeler olduğu ortaya çıkıyor.

Yani Baykal dönemindeki, Onur Öymen politikasının çok ötesinde. ABD’ye ve AB’ye açılan bir CHP gözlüyorum.

Ve en önemlisi, müthiş bir hızla gelişen bu temas trafiğinin bize anlattığı ABD’nin CHP’ye artan ilgisi.

Tabii bunlar benim görebildiklerim. Kim bilir bu görüşmelerin gerçekleşebilmesi için hazırlanan altyapı çalışmalarında ne tür temaslar olmuştur?

Belli ki; CHP’ye son dönemde katılan Umut Oran, Faruk Loğoğlu, Osman Korutürk gibi isimler, CHP’nin “dış cephe kaplaması”nda yepyeni bir imaj yaratmaya çalışıyorlar.

Bu sıcak temasın sonuçlarını izlemeye devam edeceğim...
Yazarın Tüm Yazıları