Anayasa tacirliği

TÜSİAD’ın yeni anayasa taslağını yapan kadroda yer alan Prof. Dr. Engun Özbudun, Anayasa’da, devlet şekli olarak cumhuriyetin değişmezliği dışında bir değişmez madde olmasına karşı olduklarını söylemiş. (Milliyet, 23.03.11) Ve eklemiş:

“Temelinde şu tespit yatıyor. Hiçbir kuşak, hiçbir neslin gelecek kuşakları ebediyen bağlama konusunda ne ahlaki bir hakkı vardır, ne hukuki, ne siyasi hakkı vardır.”

ÖZBUDUN GÜLÜNÇLÜĞÜ

Lafın şehvetine kapılıp söylenmiş boş sözler bunlar: Hem anayasa yapımı, hem de ahlaki, hukuki ve siyasal bağlamda boş sözler. İnsanların birey olarak, toplum olarak edimleri, yapıp ettikleri, eyledikleri her şey hem kendilerini, hem çağdaşlarını, hem de gelecek kuşakları bağlar. En basiti: İnsanların üremeye hakları vardır. Yeni bir kuşağın temsilcisi olarak bir evlat, baba ve annesine beni neden dünyaya getirdiniz sorusunu soramaz. Böyle bir hakkı yoktur. Ancak anne ve babasına kendisine karşı sorumluluklarını hatırlatmaya hakkı vardır.

Ergun Özbudun mantığıyla, gelecek kuşakların (yani geçmişteki gelecek kuşak olan bizlerin) Osmanoğullarına “Neden Osmanlı devletini kurup başımızı yedi düvelle belaya soktunuz?!” deyu çemkirmeye hakkımız olma(ma)k gerekir. İki zamanı eşzamanlı yaşamak mümkün olsaydı, bu soruyu Osmanlı’ya soranın kellesi giderdi: “Tiz alın kellesini!” derlerdi.

Günümüzün İkinci Cumhuriyetçi tayfası da Kuvayi Milliyecilerin, Millicilerin Anadolu toprakları üzerinde Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuş olmalarına sadece kızabilirler.

Devlet kurmak zaman ve mekana bağlı ansal bir gereklilik ve zorunluluktur. Devleti kuran irade sadece sonsuzluğu düşünür. Devremülkünü değil! Bu düşünce karşısında Ergun Özbudun’un laf şehvetine tutulmasının hiçbir değeri yoktur. Kalptır!

“Gelecek kuşakları ipotek altına almak istemiyorsan, devletin şekli olarak seçtiğin cumhuriyetin niteliklerini belirleme!” fantezisi felsefi açıdan son derece gülünçtür!

NEDEN RAHATSIZ EDİYOR?


Anayasaların bazılarında değişmez madde vardır, bazılarında yoktur. Neden vardır, neden yoktur? Bu sorunun yanıtı anayasanın yapıldığı ülkenin tarih ve coğrafyasıyla, yurt bilgisiyle ilgilidir. Saygın anayasa yüksek öğretmeni Erdoğan Teziç’e telefon edip sordum. Almanya anayasasında 20 kadar maddenin, Yunan anayasasında 10-15 maddenin, Portekiz ile İspanya’dakinde 7-8 maddenin değişmez olduğunu söyledi. İsteyen bu maddelerin hangileri olduğunu bulabilir. Bu maddeler, bu ülkelerin özel tarihinden çıkartılmıştır, çıkmıştır!

Masamın üzerinde Fransız anayasası var. 89. maddesinde ülkenin toprak bütünlüğünün tartışılamayacağını ve hükümet (yönetim) şeklinin (cumhuriyetin) değiştirilemeyeceği yazıyor.

Ne olacak şimdi? Fransız anayasası, bu madde ile, gelecek kuşakları ülkenin toprak bütünlüğünü ve cumhuriyeti savunmaya mahkûm etmiyor mu? Bayanlar ve baylar, halkın çoğunluğunun Müslüman olduğu bir ülkede laiklik anayasaya elbette girecek. Anayasa’nın ilk 3 + 1 maddesi sizleri (yani bunları) neden rahatsız ediyor?

Anayasa’nın ikinci maddesinde yer alan şu dört sözcük (demokratik, laik, sosyal, hukuk) cumhuriyetin niteliğini belirliyor. Aslında Cumhuriyet treni AKP yönetiminde İslam istasyona doğru hızla yol alıyor. Bunu fark etmeyenin  aklından şüphe edilir!
Yazarın Tüm Yazıları