İnönü’de Fenerlileri kıskandıran olay!

Basın tribünü ve her yer tıklım tıklım..

Başka renklere gönül vermiş gazeteci arkadaşlar da burada..

Demek ki Beşiktaş doğru yolda..

Yıllardır görmediğin Barbaros Çıdal’ı görüyorum..

Sıkı spor�adamıdır..

Kadrolar belli olunca

“Schuster’in amacı galiba 7-3 filan yenmek” diyor..!!

Mübarek komple forvetle çıkıyor sahaya..

Amaaa, diğer takımları tutan medya mensuplarının ilgisini görünce insanın

“HOŞUNA GELİYOR..”!!

Ve aklıma Nesimi’nin dizeleri geliyor..

“Nesime’ye sormuşlar / Yarin ila hoş misan..!?” diyor şair..

Sonra da devam ediyor..

“Hoş olayım olmayayım / O yar benim kime ne..!!”

Ve takımlar sahaya çıkarken Kuzey Batı yönünden yeni yeni doğan DOLUNAY İnönü’nün üstüne doğru yükseliyor..!!

Rakip Buca,

İNÖNÜ uzun zamandır böyle dolmamıştı..

Beşiktaş ilk tehlikeli atağını 4 dakika Quaresma’nın müthiş hareketleri eşliğinde yaptı.

Elbette tribünler de “deliye” döndü..

7. dakikada Guti yine “AL da AT” dedi..

Nobre de atı..

Hakem penaltı pozisyonunu iyi gördü.. Ele çarpan top yön değiştirmişti..

Maç 2-0 olunca da ben relaks oluyorum tabii..!!

Barbaros iyi bir Spor Müdürü, aynı zamanda sıkı Fenerbahçeli..
Eskiden ben Habertürk'ü yönetirken benim spor müdürümdü Barbaros. Şimdi de Cine5'in spor müdürü.
“Sizin maçlar bol gollü geçer de bu taktiğiniz Buca’ya söker”�diyor..

Ben de ona “Olsun...

Bu yar bizim kime ne..!!?” diyorum..

Geldiniz ya İnönü’ye Beşiktaş’ı seyretmeye..!!

Arka sıralarda daha çok başka takımlı medya mensubu var..

Sanki bir derbi maçını seyretmeye gelmişler..!!

Demeyecektim ama;

“Nazar etmeyin N’olur, çalışın sizin de olur..” diyorum..

“Rakip belki zayıf ama iyi oynuyor Beşiktaş” diyor Barbaros..!!

Merak etmiş Beşiktaş’ı gelmiş .. Hoş gelmiş sefa gelmiş..!!

"Kıskandın mı" diyorum.. Yanıt vermiyor, dikkatli gözlerle maçı izliyor..

Ve ben, sükutun ikrardan geldiğini biliyorum..!!

Bu akşam Beşiktaş’ı seyretmek bir keyif..!! 3-0. Simao attı..!! 

NOTLAR..

Quaresma’yı seyretmek gerçekten bir zevk..

Topları öldürüyor möldürüyor ama yaptığı hareketler futbol adına insana büyük keyif veriyor.

Almeida ise hazır değil..

Üstelik biri ona�YER TUTMASINI ÖĞRETSİN..

Açıklardan gelen ataklarda Almeida en arkaya kaçıyor.

Böylece de top ona gelmiyor.

O 1.90 ya.. “Yüksek orta gelirse en arkadan çakarım..!!”

Ama yanlış düşünüyor..

Q7 ilk yarıda sürekli olarak Almeida’ya gol attırmak istedi..

Durum 4-0 olunca stat çılgına döndü..

Ve, şimdi Fernandes sahada görelim bakalım..

5-0’dan sonra artık kelimeler kifayetsiz kalıyor.. Guti topu inanılmaz takip etti..

Maçın başından beri Q7’nin gol attırmak için uğraştığı Almeida kendisinin vurması gerektiği yerde topu Quaresma’ya attı..

78. dakikada Guti ve Almeida çılgın bir alkış eşliğinde çıkıyor..

Ernst ve Bobo oyuna girdi..

Bu Schuster ne yapmak istiyor 10 gol mü atmak istiyor..!!

Gol yemeseler olmazdı.. 5-1 oldu..

Aslında bu yazıda size; biraz daha futbol felsefesi ile hayat felsefesinin kesiştiği noktaları anlatacaktım, olmadı.. Hafta içi inşallah..!!

Ha bu arada; bazıları, maçın çok teknik anlatımını okumak istiyorsa İsmail Er’i, yan komşum Cemal Erbaş’ı okuyacak..

Ama MAÇIN FELSEFESİNİ  bilmek istiyorsa beni okuyacak..!!

Yok öyle 5 köfte 3 kuruş..

Şimdi size kendi şiirimi armağan ediyorum..

Dalgaların,

Üstüme üstüme

En çılgınca geldiği günlerde bile

Ben,

Yine,

seni sevdim..!!!

Ah ah!!

Ne olursa iki dalganın

Arasında olur..!!

En çılgın gecenin

En çılgın kızları hep buradadır..

Oy oy,

İlle bakışların..

Bakışların gibisi..!!

Neyse OC kaçar..

En Kalbi Muhabbetlerimle..!!

Ben CAN; Orhan CAN..