Ben de 50’lerin belgelerini açıklıyorum

Belge okumaktan artık sıkıldınız biliyorum. Benim de Wikileaks ile rekabet etmek gibi bir niyetim yok zaten. Ama son bir haftadır okuduklarınızı kafanızda doğru yere oturtmanızı sağlayacak bir karşılaştırma yapmak istedim.

Haberin Devamı

Daha süreç bitmediği için söylüyorum. Son eklenenlerle Wikileaks’in şimdiye kadar yayınlamayı vaat ettiği belge sayısı 700 bin oldu. Bugün Washington’da iki binaya yayılmış... Amerikan Hükümeti’nin bir zamanlar gizli olan belgelerinin tutulduğu Ulusal Arşiv’de ise yaklaşık 10 milyon sayfa var.
Dışişleri Bakanlığı’nın telgrafları 1950’lere kadar açık. 60’lardakiler de yollanmış ama tasnif edilmedikleri için halen dolapta. İşte bu kriptolardan örnekler vereceğim... Ve Amerikan diplomasisinin 60 yıl önceki halini göstermeye çalışacağım.
Türkiye’de o dönem Demokrat Parti iktidarı var. Marshall yardımları devam ediyor. Soğuk Savaş başlarken ülke NATO’ya giriyor. Kore Savaşı’na katılıyor. Ve bu sırada bakın Amerikalılar Washington’a neler yazıyor!..
50’lerin Wikileaks’i gibi düşünün!.. Format aynı. İçerik aynı. Ele alınan konular aynı. Tek fark... Dil bugünkülerden daha resmi ve yorumlar daha üstten.

Haberin Devamı

Karaosmanoğlu’nun gitmesi üzücü

Raporun tarihi 23 Mart 1951. İmza Gerald Keith. Türkiye’deki genel durum hakkında bilgi veren gizli mektupta, Başbakan Adnan Menderes’in olası kabine değişikliği yorumlanıyor. Ve Wikileaks belgelerine göre bugün Amerikalılar nasıl kabineden bazı bakanlarla yakın ilişki kurmuşsa... O gün de yakın oldukları isimler olduğu anlaşılıyor. Keith, kendileriyle ‘aşırı derecede’ işbirliği içinde olan Fevzi Lütfi Karaosmanoğlu ve Nihat İyriboz’un bakanlar kurulundan ayrılacak olmalarından çok üzüntü duyduklarını söylüyor.

Zeki Cansın’dan öğrendiğimize göre

Raporun tarihi 1 Kasım 1951. Yazan, İzmir’deki Amerikan Konsolosu E.F. Rivinus. Konsolos, telgrafın başında, bunlar yerel dedikodular dedikten sonra, kaynağı Zeki Cansın’dan aldığını söylediği bilgileri aktarıyor. Buna göre Menderes demokrasi yanlısı gibi görünmesine rağmen, aslında içinde diktatörlük hevesleri besleyen bir lider. Bu yüzden iyi tanınan banker Kazım Taşkent, Demokrat Parti içinde Menderes’e karşı bir grup oluşturmak üzere...
Wikileaks belgelerinde Erdoğan-Gül ilişkisi takıntı derecesinde bir rekabet olarak yorumlanıyordu... Amerikalılar, bunun benzeri bir yorumu o dönem de Menderes ve Karaosmanoğlu için geliştirmiş. Rivinus, aynı mesajda, “Menderes ve Karaosmanoğlu çekişme halinde” diyor. Aynı tez sonra birçok kriptoda tekrar ediliyor.
Bu arada Cansın’la ilgili başka bir ayrıntı... Rivinus, 7 Ağustos 1951’deki başka bir raporunda Cansın’a yine atıfta bulunuyor. Ve komünist faaliyetlerle ilgili, “Normalde bilgi toplayan Zeki Bey bu hafta tatilde” diyor.

Haberin Devamı

Betty Carp çalışıyor

Amerikalı diplomatların istihbaratçı gibi çalışmasına gelince... Tarih 15 Nisan 1953. Kriptoyu yazan Eric Wendelin. İstanbul ve Ankara’daki üniversitelerde komünist faaliyetler, elçiliğin yine en önemli ilgi alanı. Kripto ise baştan aşağı bu konuda bilgi toplayan kişilerle dolu. Malik Bey, raporlar yazmış. Sol eğilimleri analiz etmiş. Elçilikten istihbarat konularında uzman Betty Carp, Ali Nur ile bu konuda çalışmış.  Ve en son Gökay diye ‘eski bir dostları’ varmış. O ise pozisyonu sağlam olmadığı için işini kaybedebilirmiş. Hillary Clinton’ın 2009’daki mesajında diplomatlardan insan istihbaratı istediğini öğrendik ama... O iş de zaten 50’lerden beri yapılıyormuş.

Haberin Devamı

Yalman’ın vurulmasına neden olan ajan

Wikileaks belgelerindeki bazı detaylara dedikodu diyenler, dedikodu görmemiş. Tarih 18 Aralık 1952. Yazan Livingston Satterthwaite. Raporda, 22 Kasım 1952’de Malatya’da Hüseyin Üzmez tarafından vurulan gazeteci Ahmet Emin Yalman ile 17 Aralık’ta yapılan özel bir görüşme anlatılıyor. Yalman, Amerikan elçilik görevlisine, saldırıdan iki kesimi sorumlu tutmuş. İlki; Büyük Cihad, Sebilü’r Reşad, Ehli Sünnet gibi dini yayınlar. İkincisi de kapatılan İslam Demokrat Partisi’nin kurucusu Cevat Rıfat Atilhan. Kriptoda, konuşmaya dayandırılarak, Atilhan’ın 2. Dünya Savaşı sırasında Naziler için casusluk yaptığı hatırlatılıp şimdi de Sovyetler adına çalıştığından şüphe olmadığı yazıyor. Ve Filistin’de Yahudilere karşı Arapların yanında savaşacak gönüllüler topladığı belirtiliyor. Telgrafın sonuysa olayın uluslararası boyutuna dair... Bugünün İran’ı yerine o dönem Pakistan var. Yalman, Pakistan elçilerinin Türkiye’deki İslami hareketlere destek verdiğini söyleyip önceki elçinin bunu çok açık yaptığını ama şimdikinin kendisini gizlediğini, bu yüzden çok daha tehlikeli olduğunu söylüyor.

Haberin Devamı

Halide Edip’in çay daveti

Amerikan Elçiliği’yle görüşen gazeteciler tartışması... Tarih 2 Haziran 1952. Telgrafın altındaki imza F.P. Latimer. Yazar Halide Edip Adıvar, 25 Mayıs’ta Latimer ve eşini evinde çaya davet ediyor. Ve Türkiye’deki üniversitelerde oluşan komünist hareketlerle ilgili düşüncelerini anlatmaya başlıyor. Adıvar’a göre sadece küçük bir grup bu hareketlerin içinde. Sebep de, mevcut ahlak değerlerinden kaçmak. Ancak yine de, Halide Edip gerçek komünist ajanların bu grupları kullanabileceğini söylüyor ve durumu tehlikeli gördüğünü anlatıyor. Ve sonra sözü Nazım Hikmet’e getiriyor. Nazım’ı ülkesine karşı olduğu için asla affedemeyeceğini açıklıyor. Sonra ekliyor: “Yine de uzun vadede Türkiye için ırkçılık daha büyük bir tehlike olacak.”

Yazarın Tüm Yazıları