Ukrayna, Letonya ve Estonya

Haberin Devamı

DÜN Hürriyet’te okuduğunuz gibi, ekonomisi 2009’un ilk çeyreğinde yüzde 20.3 daralan Ukrayna’yı yüzde 18’le Letonya, yüzde 15.1’le Estonya ve yüzde 13.8’lik küçülme ile dördüncü sırada Türkiye izliyor.

Bu ülkeleri okuyunca Uganda ve Tanzanya’yı hatırladım. Bu iki ülke de cep telefonundan alınan vergiler yönünden, Türkiye’den sonra geliyordu..

DİĞER ÜLKELER

“Bunların bir kısmı haritada yerini bulmakta zorlanacağımız ülkeler. Peki.. diğer ülkelerin durumları nasıl?” diye merak edenler için açıklayalım.

Bazı ülkelerde (örneğin Çin 6.1, Hindistan 5.8, Mısır 4.3, Polonya 0.8, Yunanistan 0.3) küçülme değil, aksine büyüme var. Bazı ülkelerde de (örneğin Brezilya 1.8, ABD 2.5, İspanya 3, Güney Kore 4.2, Almanya 6.9, Japonya 8.8, Rusya 9.5) küçülme var.

Haberin Devamı

Dünyada, krizden etkilendiği halde “etkilenmedik, bizi teğet geçecek” diyen tek ülke olan Türkiye’de ise, ekonomi savaş yıllarına döndü ve yüzde 13.8 küçülme ile rekor kırdı. Türkiye bu performansıyla, G-20 ve OECD ülkeleri arasında da liderliğe oturdu.

Bilmeyenler için açıklayalım; büyümenin olması, bir ülkenin zenginleştiğini, eksi büyüme yani küçülmenin olması da o ülkenin fakirleştiğini gösterir. Buna göre Türkiye, 2008 yılının son çeyreğinde eksi 6.2 küçülme nedeniyle fakirleşti. 2009 yılının ilk çeyreğindeki eksi yüzde 13.8’lik küçülme nedeniyle, biraz daha fakirleşti.

Görüldüğü gibi,  kriz büyümede teğet geçmiş ama diğer ülkeleri teğet geçmiş, bizi de delip geçmiş ve ekonomide 1945’den bu yana görülmemiş bir küçülmeyi yaşatmış!..

TİCARETTE EKSİ 25.4

Kendini iyi hissetmeyen Temel çevresindekilere “Ula uşaklar çok hastayum. Durumum iyi değul” dedikçe etrafındakiler “İyisun, iyisun” derlermiş. Bir gün Temel ölmüş. Cenazesini defnedenler, Temel’in mezar taşına ölmeden önce yazdırdığı şu sözleri okumuşlar:

“Hastayum, hastayum diyordum inanmiyorduniz. Şimdi inandinuz mu?”

Fıkrada olduğu gibi, aylardır “piyasalarda yaprak kımıldamıyor, esnaf siftah edemiyor, ciddi bir durgunluk var” denildikçe, “bir şey yok, kriz bizi teğet geçecek” deniliyordu.

Haberin Devamı

Açıklanan rakamlara bakıyoruz; 2009’un ilk çeyreğinde toptan ve perakende ticarette yüzde 25.4 oranında küçülme var.

Milli gelirin oluşumunda, imalat sanayinin yüzde 24.4 ile özel bir ağırlığı var. İmalat sanayindeki büyüme veya küçülme; başta toptan ve perakende ticaret olmak üzere, inşaat, haberleşme ve ulaştırma sektörlerini yakından etkiliyor. Dönüp bakıyoruz; 2009’un ilk çeyreğinde imalat sanayinde 18.5, ticarette 25.4, ulaştırma ve haberleşme sektöründe yüzde 17.6, inşaat sektöründe 18.9 küçülme var.

Örneğin inşaat sektörü, sürükleyici ve istihdam yaratan bir sektör. İnşaattaki küçülme; demir, çimento, kum, kereste, tuğla, fayans, cam, mobilya, mefruşat, beyaz eşya vs. derken 100’ün üzerinde sektör ve iş kolunu yakından ilgilendiriyor. Böyle olunca, sektördeki durgunluk ya da canlılık, ekonomiye aynen yansıyor.

Haberin Devamı

İÇ TALEP ÖNEMLİ

Dünya ülkeleri, ciddi bir durgunluk yaşıyor. Bu durum Türkiye’nin ihracatına da yansıyor.

Mayıs ayında ihracatımızda, yüzde 41 gerileme var. Dış talepte bir canlanma olmadığına göre, iç talebi artırmaya yönelik teşvikler getirilip, yerli ve yabancı sermayenin, yüksek katma değerli üretimi ve ilave istihdam olanaklarını devreye sokacak yatırımlar hızlandırılmalı.

Bu aşamada, lokomotif sektörlerin ve KOBİ’lerin desteklenmesi, finansman kaynaklarının çeşitlendirilmesi önemli. Kararlar alınırken, sektörün aktörleri de masaya davet edilip dinlenmeli ve önerileri alınmalı. Aksi takdirde, yapılan düzenlemelerin bir ya da iki ayağı hep havada kalır.

Yazarın Tüm Yazıları