Bi zamanlar çalıştığım gazete için anket yapılmıştı ve "En çok hangi bölümünü beğeniyorsunuz?" diye sorulmuştu...
Okurların yüzde 12’si "kültür-sanat" sayfalarımızı beğendiğini söylemişti.
*
Kültür-sanat sayfamız yoktu!
*
Adını vermeyeyim, bir gazete, üniversite öğrencileri arasında "en çok okunan gazete" çıktı... Öğrenci sayısı 2 milyon 600 bin, tiraj 40 bin.
*
Çok güvenirim anketlere...
*
Aslında biraz şüpheyle bakardım ama, "Türkiye’nin en yakışıklı erkeği" anketinden "Turgut Özal" sonucu çıktığında, şüphem müphem kalmadı... "Türkiye’nin en seksi erkeği" anketi yapıldı, Profesör Ahmet Mete Işıkara çıktı.
*
Sor hobilerimizi mesela...
Banko ne çıkar?
"Kitap okumak" çıkar.
Halbuki hepimiz biliyoruz ki, kıçımızı silmek için tükettiğimiz káğıt miktarı, beynimizi parlatmak için tükettiğimiz káğıt miktarından fazla.
*
Demem o ki...
"Sürüden ayrılanı kurt kapar" tehdidiyle büyümüş bir topluma, ha bire, "en güçlü bu, güçlünün yanında saf tut" mesajı göndermek, "özgür irade"ye baskı değil mi?
*
Güya partilerin televizyon reklamı yapması yasak...
Ana haber bülteni ayaklarıyla, "Ankara temsilcisinin avanta aldığı adayı" önde göstermenin, o adayın bangır bangır televizyon reklamı vermesinden ne farkı var?
*
Soruyorum...
Zimmete para geçirenin yakasına yapışıyoruz da, "zimmete anket geçirmek" niye serbest?