’Yalnızlık paylaşılmaz’ mı

ÇAĞAN IRMAK’ın Issız Adam filmini seyrederken, Özdemir Asaf’ın dizesi, gümüş ekranın üzerine düşüyordu.

Neden sevdim bu filmi? Mutlu karelerde bile hüznü hissettirdiği için, birden başlayıp birden biten aşk hikáyelerini anımsattığından mı? Tutkunun parlak alevinin çabuk söndüğüne göndermeler yaptığından mı?

Yalnızlık üzerine çeşitlemelerin zenginliğinden mi?

Kitap adları benim peşimi bırakmaz, nerede karşılaşırsam karşılaşayım, onların edebi ve kişisel çağrışımları, belki de her sanat türüne damgasını vurur.

Thomas Hardy’nin Çılgın -Çıldırtan daha mı doğru acaba- Kalabalıktan Uzak kitabını arayan biri kalabalık/yalnızlık gelgitlerinde sürüklenir durur.

İhsan Oktay Anar’ın Puslu Kıtalar Atlası da ekranda görününce, sanırım artık filmi beğenmem için gerekli bütün unsurlar tamamlanmış oldu.

Yeni seyrettiğim bir filmde mutlaka daha önce gördüklerimin izdüşümü belli belirsiz gözümün önüne gelir.

Issız Adam’da, bir İtalyan, bir Fransız filminin, aşka Akdeniz yaklaşımının kırılgan duyarlığını buldum.

Merak ettim. Issız Adam’daki kitapları kaç seyirci okudu? Okuyanlar, filmi yorumlamakta zengin alanlar kazanmışlardır.

Çünkü o kitapların seçimi, verilen mesajı yönlendirecek niteliktedir.

Yönetmenin böyle bir iz sürdüğü sanısına kapıldım.

* * *

YALIN, doğal yaşamlar beni etkiler. Gerçek hayatta da, perdede de.

Cemal Hünal, Melis Birhan ve Yıldız Kültür oyunculuklarıyla inandırıcılık ustalığını gösterdiler.

Yalnızlıktan uzaklaşmak için ne yapılabilir? Dostluk, aşk... Geçici çözümler... Kabuğun üstünü törpüler, içi kalır.

Birbirlerini seviyorlar mı, evet ama yalnızlığı daha çok seviyorlar.

Hepsinin de hayata tutunmak için yaptıkları, eski deyimle bana hep nakıs teşebbüs -eksik girişim diye çevrilebilir mi?- gibi geldi.

Beni etkileyen bir yan daha.

Aktör, long play çalıyor, neden pikap kullandığının teknik gerekçesini de açıklıyor. Bu açıdan da bir yakınlık duydum.

Karşıtlıkların uyumu için gösterilen çaba, çoğu zaman iyi sonuç vermez. Benim gibi çoğunlukla estetik tutarlılık arayan biri, elbette filmin müziğini de beğenir. Geçmişin müziği, her zaman eski zaman dilimini anımsatmaz. O müziğin bugün de dinlendiğini gösterir; sanatçının, yönetmenin bir işi de bu değil midir?

Genelde film müziklerini, filmden ayrı dinlediğimde etkisinden fire verir, oysa Issız Adam’ın CD’sinde bu tehlikeyi yaşamadım.

* * *

YALNIZLIK üzerine düşünenler, aşk konusunda bağlılıkla birlikte tereddüdü yaşayanlar, sanırım Issız Adam’ı beğeneceklerdir.
Yazarın Tüm Yazıları