Yaz kırmızıları

Sıcak günler ve ılık geceler için uygun kırmızıları seçerken ilk önemli konu meşede uzun süre kalmış şaraplardan kaçınmak. İkinci püf noktasıysa alkolü düşük, genelde yüzde 13’ü aşmayan kırmızılar seçmek.

Haberin Devamı

Özellikle kırmızı şarapların çoğunda yoğun miktarda bulunan doğal tanenleri kavramak kimi damağa güç gelebilir. Tanenin ne olduğunu anlatmak için sıkça başvurulan benzetme çaydır. Çay kaynar suda ne kadar uzun süre kalırsa o denli “tavşan kanı” yani tanenli olur. Poşet çay bardağa girer girmez renk ve tanen sıcak suya adeta kanar gibi sızar. Sıcak aylarda çoğu çay tiryakisi bu milli içeceğimizden kolay kolay vazgeçmese de kimimiz için buzlu çay vakti gelmiş demektir. Mevsimler değişebilir ama çay tutkusu asla.
Sıcak veya buzlu olsun, tıpkı çay gibi kırmızı şaraplara da yaz aylarında yer var. Zaten her kırmızı şarap aynı oranda tanen içermiyor. Düşük tanenli, canlı, serinletilerek içilen, yaz sıcakları için ideal kırmızılar da var. Sıcak günler ve ılık geceler için uygun kırmızıları seçerken ilk önemli konu meşede uzun süre kalmış şaraplardan kaçınmak. Fıçıdan da şaraba bolca tanen geçtiğinden bu tür kırmızılar serinletilerek servis edildiğinde meyve arka planda kalabiliyor. Bu arada her “yazlık” kırmızının biraz serinletilmeye ihtiyacı var.
İkinci püf noktasıysa alkolü düşük, genelde yüzde 13’ü aşmayan kırmızılar seçmek. Şarabın ısısı arttıkça alkol damakta giderek öne çıkıyor. Alkol, serin bir kırmızıda dahi dengeyi etkilediği ve tanenlerin kudretini vurguladığı için, ne denli düşük olursa o kadar yazlık bir şarap demek. Servis ısısı beyazlar kadar soğuk dahi tutulabilecek kırmızı üzüm cinsleri var. Hatta bunların çoğunun meyvemsi özellikleri serin içildiklerinde daha da kuvvetleniyor, canlılık kazanıyorlar.
Akla ilk gelenlerden Beaujolais şaraplarının üzümü Gamay. Primeur tarzda tazecik, hasattan hemen sonra içilen Nouveau, yaz aylarına kadar çoktan tüketilmesi gerektiğinden on Cru sınıfı kasabanın şarapları daha münasip. Sonra dünyanın dört bir köşesinden nice Pinot Noir meşe ve tanen konusunda oldukça uysal. Loire Vadisi’nin Pinot Noir dışındaki diğer kırmızıları da Cabernet Franc’ın en yaza yakışır yorumları. Avusturya-İtalya sınırına yakın yetişen Lagrein tanenli ama ferahlatıcı bir diğer alternatif.
NÜFUZLU İSPANYOL BÖLGELERİ
İtalya’dan serin Piemonte bölgesinin Barbera ve özellikle de Dolcetto şarapları sıcak aylarda tüketim için enfes seçenekler. İspanya’dan da nispeten yüksek alkole rağmen dengeli, buram buram taze meyve aromalı Garnachaları veya Bierzo bölgesinin moda üzümü Mencia ile yapılan hafif kırmızıları tavsiye edebilirim. Son yıllarda Rioja’dan Priorato’ya neredeyse her nüfuzlu İspanyol şarap bölgesinde meşe görmeyen, hafif, serin ve erken içim için ideal yepyeni, taptaze kırmızılar giderek popüler olmakta.
Yerli üzümlerimizden Kalecik Karası’nın günlük tüketime müsait versiyonları yaz aylarında serinletilerek içilebilir. Öküzgözü de yine hafif tarzda işlendiğinde monosepaj, hatta baskın üzüm olduğu Boğazkere harmanlarıyla bile kimi zaman bu ekole hitap edebilecek bir üzümümüz. İşin içine fermentasyondan kalan tatlılık girdi mi yaz kırmızılarında tercihler coşuveriyor. Mesela Avustralya’da barbekü etlerin vazgeçilmez dostu köpüren Shiraz benzersiz, önceleri alışılması gereken ama sonrasında alışkanlık yapabilen bir spesiyalite.
Hafif tatlı ve köpüklü, sıcaklarda soğutularak içilen Lambrusco şarapları yine keyifli İtalyan yaz kırmızılarından. Görüntü itibariyle ona benzeyen ama bambaşka bir aromatik yapı ve lezzete sahip, tadına doyulmayan Piemonte’nin Brachetto d’Acqui şaraplarını da unutmamak lazım. Peki ya tam anlamıyla şarap olmasa da ana malzemesi mutlaka bir yaz kırmızısı olan Sangria? İçine bolca taze meyve doğranan, bal veya şeker, biraz da likör katılabilen, bol buzla servis edilen bu İspanyol klasiği sıcak günlerde tam bir cankurtaran.

Yazarın Tüm Yazıları