Yat, kat ve at

YATI, katı ve atı olanlardan, "Hayat Standardı Vergisi" alınacağını, gazetelerde haber olarak okudunuz.

Merak edenler için açıklayalım, böyle bir yasa çıkmadı. Bununla ilgili bir tasarı da yok. Hatta tasarı taslağı bile yok. Bir "ara rapor" var o kadar... Basına yansıyan da bu ara raporda yazılı olanlardan ibaret.

YATI OLANLAR

Yatı olanlar, düşük kazanç gösterirlerse, onlardan "Hayat Standardı Esası"na göre, ek vergi alınacakmış. Bu mümkün değil!..

Nedenine gelince, ülkemizdeki yatların yüzde 90’ı hatta yüzde 95’i yabancı ülkelere kayıtlı. Limanda dolaşırken başınızı kaldırıp bakın; yatlarda yabancı ülkelerin bayrağı dalgalanıyor. Yanından geçerken kulak kabartın; içindekiler Türkçe konuşuyorlar.

Bu köşede daha önce yazdık. Türkiye’de teknelerden ve yatlardan alınan Motorlu Taşıtlar Vergisi 15-20 bin bazılarında 80-90 bin YTL. AB ülkeleri ve diğer ülkelerde ise, tekneler ve yatlardan vergi alınmıyor. Böyle olunca, Türkiye’deki yat yabancı ülkeye kayıtlı olur, o ülkenin de bayrağını takarsa, Türkiye’de Motorlu Taşıtlar Vergisi ödenmiyor. Belgesine baktığınızda da yabancı ülkede ki bir şirkete ait!.. Ne yapabilirsiniz? Tabii ki hiçbir şey!..

ATI OLANLAR

Atı daha doğrusu yarış atı olanlardan da düşük kazanç gösterdikleri takdirde "Hayat Standardı Esası"
na göre, ek vergi alınacakmış.

Gerçekten kulağa çok hoş geliyor; yatı olandan ve atı olandan ek vergi alınacak olması.

Ancak olayın pratiğinde bu mümkün değil.

Yatı olanları yukarıda açıkladık. Yüzde 90-95’i yabancı ülkelere ve şirketlere kayıtlı. Bir kuruş vergi alamazlar!.. Yarın da kalan yüzde 5-10’u açıklayacağız.

Atı olanlara gelince, bir sorum olacak; "Bulunduğunuz apartmanda, bitişik bina komşularınız arasında ya da çevrenizde, yarış atı yetiştiren bir tanıdığınız var mı?"

Gerçekten yarış atı yetiştiren kaç kişi tanıyorsunuz ya da duydunuz?

Yarış atı yetiştirenlerden, her bir yarış atı için (taylar dahil) vergi alınacakmış.

Ola ki böyle biri varsa, o kişinin, ticari kazanç elde etmesi ya da doktor, mali müşavir ya da avukat olması gerekiyor. Bunların dışındakiler, yarış atı yetiştirseler bile vergi yok!..

AŞÇI VE BAHÇIVAN

Aşçı, bahçıvan, mürebbiye, şoför, hizmetçi ve benzerlerinin herbiri için "Hayat Standardı Esası"
na göre gelir vergisi alınacakmış.

Bu da kulağa hoş geliyor.

Peki... Çevrenize bir bakın, bahçıvanı ve aşçısı olan tanıdığınız ya da duyduğunuz kim var? Eski Türk filmlerinde vardı; Necdet Tosun aşçı, Salih Tozan bahçıvan, Ayhan Işık da şoför...

Şimdi, bu tür olaylar hatta filmler bile yok.

Herşeye rağmen aşçı, bahçıvan, mürebbiye, şoför ve benzerlerini çalıştıranlar varsa onlar da şirkette eleman gözüküyor. Şirket defterlerine masraf yazılıyor.

Şirketlere gelince... Şirketler "Hayat Standardı Esası"na tabi değil!..

Nasıl iyi mi?
Yazarın Tüm Yazıları