Yasemin'ce

Yasemin BORAN

Mektuplar

Bakirköyden yazan Nevin, Rüyalar konusuyla ilgili yazımdan çok etkilenmiş ve kendi durumunu şöyle anlatıyor:

''Rüyaların gerçekle hiçbir ilgisi yoktur diyorsunuz, ama ben rüyamda ne görüyorsam, aynısını gerçek hayatta yaşıyorum. Örneğin, 17 Ağustos depremini rüyamda gördüm. Uyandıktan 15 dakika sonra bu rüyam gerçek oldu. Hatta çığlıklarla uyandığım için tüm ailemi ayağa kaldırdım. Mesela, bir dişim düşerse veya saçımı kestirirsem başıma çok kötü şeyler geliyor. Ben artık bu durumdan korkmaya başladım. Kötü bir şey gördüğümde, kötü şeyler oluyor. Ama ne olacağını bilmediğimden dolayı müthiş geriliyorum. Ak sakallı evliyaları da görüyorum. Yoksa gaipten haberler mi alıyoruz? Rüyalar bizi bu kadar nasıl etkiler?''

Sevgili Nevin

Sanırım bir yanlış anlama olmuş. Rüyaların gerçekle ilgisi yoktur diye birşeyden sözetmedim. Tersine, rüyanın farklı şuur hali olduğu, insanın normal şuuruyla çözümleyemediği şeyleri dahi, rüya içinde çözebildiğini, hatta, evrenin bilgisiyle irtibata geçebilecek hale geldiğinden sözetmiştim. Çeşitli rüyalar var. Mesaj veren rüyalar, haberci rüyalar, şuuraltı rüyalar, sembolik rüyalar v.s. Sembolik rüyalar kendi içinde de gruplara ayrılır. Evrensel semboller, gelenksel semboller ve kişisel semboller. Depremle ilgili gördüğünüz rüyanın dışındaki sözünü etiğiniz rüyalar, geleneksel semboller sınıfına giriyor.

FAX: 0 (212) 677 01 57

E-MAİL: yboran@hurriyet.com.tr