Yasemin'ce

Yasemin BORAN

Merkür'ün karıştırdığı işler

Merkür'ün geri gittiği dönemlerde öylesine matrak durumlar ortaya çıkıyor ki, insan üzülsün mü, eğlensin mi, bilemiyor.

Mesela Antalya-Lara'dan gelen mektuplardan birisi şöyle diyor;

‘‘Hiçbir dönemde işlerim bu kadar karmaşık, elektronik eşyalarım bu kadar bozuk olmamıştı. Saçlarımı taramaktan vazgeçtim. Kazaklarımı giyerken yavaşça çekip çıkarıyorum. Madeni eşyaları ellerken önce yavaşça değip sonra tutuyorum.’’

Geri giden Merkür etkisinden yakınan bu mektubun sahibi sanırım doğum anında başka etkiler de alıyor ve kendine özel ilginç bir biçimde yaşıyor. Keşke mektubunda doğum zamanını bildirseydi de yıldız haritasına göre bir değerlendirme yapsaydım. Özellikle bedeninde biriken ve dokunduğu eşyalara boşalttığı elektrik yüzünden meydana gelen tatsızlıkları çözümlerdik. Ama en azından şunu söyleyebilirim.

‘‘Ayağınıza ince iletken tabanlı ayakkabılar giyin (kauçuk olmasın), her fırsatta duş alın, en azından gün içinde aklınıza geldikçe ellerinizi uzunca bir süre suyun altında tutarak yıkayın. (Su, elektriğin bir kısmını akıtır)

Elektronik araç ve gereçler özellikle iletişimle ilgili olanlarda ortaya çıkan problemler Merkür'ün geri gitme dönemlerinde daha belirgin ve can sıkıcı durumlara neden olabiliyor. Mesela ‘‘Perihan Mağden’’in ortaya çıkardığı şu ‘‘Baz istasyonları’’ konusu da bunlardan biri. Sorunların görünür hale gelmesi aslında iyi bir durum. Böylece çözüm getirme şansınız doğuyor. Fakat, sorunlara kapılıp kafanızın fazlasıyla karışmasına da neden olabiliyor, diyorum, Yasemin'ce...