Yasemin'ce

Yasemin BORAN

Enka okullarının cevabı

Geçen hafta ‘‘Bağış skandalı’’ başlığı ile yazmış olduğum ENKA Okulları ile ilgili Beşir Kemal Ustaoğlu'nun şikayetlerini konu alan yazının üstüne Enka Okulları'ndan bir mektup geldi.

Benim ‘‘hızlı yargılama’’ yaptığımı ileri sürerek şikayetçi olan kişinin kayıt işlemlerini yaptırmamış olduğunu, bu nedenle yapılan iddiaların doğru olmadığını belirterek şöyle diyorlar;

‘‘Yazınızda ileri sürülen 'hikaye' gerçeği yansıtmamaktadır.’’

‘‘Hikaye’’ vurgulaması yapılarak gerçek dışı olduğu belirtilmeye çalışılan söz konusu yazı Beşir Kemal Ustaoğlu'nun ENKA Okulları hakkındaki şikayetini ve bu doğrultuda açmış olduğu davayla ilgili ihtarnamenin dışında Milli Eğitim Bakanlığı İl Müdürlüğü İstanbul ve T.C İstanbul Valiliği'ne gönderdiği şikayetleri de kapsıyor. Dolayısla ben burada ‘‘yargısız infaz’’ yapmayıp bana gönderilmiş olan bilgileri aktarıyor durumundayım.

Ayrıca ENKA Okulları'ndan gelen mektupta kayıt işlemleri hakkında şöyle deniliyor; ‘‘ENKA Okullarını her hafta görmeğe, gezmeğe gelen pek çok anne-baba ve veli olmaktadır. ABD'den yeni geldiğini söyleyen söz konusu şahıs da pek çok veliden biri gibi okul hakkında bilgi almak için okula uğrar. Kayıt işleri yetkilimiz kendisine bilgi verir ve her gelen aileye okulu tanıttığı gibi bu aileye de okulun ikinci yarı dönemi başladığında gelirse okulu gezdirebileceğini söyler, davet eder. Dilerse çocuğunu da getirebileceğini söyler. Özetle standart prosedürü uygular...

Daha sonra çocukla birlikte yine gelirler. Okulu gezerler. Kayıt için ek bilgi isterler. Kayıt sistemimizin ‘‘önce gelen, önce sıraya girer’’ ilkesinden ibaret olduğu için sırada bekleyen yüzlerce öğrenci olduğu kendisine söylenir. Ara sınıflara kayıt etme uygulamamızın olmadığı, özellikle ders yılı ortasında transfer yapıp okula kayıt yapmamızın olanaksızlığı anlatılır. Ara sınıfta okuyan çocuklardan herhangibirinin okuldan ayrılması halinde sınıfta doğabilecek boşluğa ise ancak sırada bekleyen ailelerin çocukları arasından kayıt yapılabileceği açıkça ifade edilir...’’

ENKA Okulları'nın kayıt işlemleri hakkında verdikleri bilgilerin çok makul olmakla birlikte yine de pek anlaşılır olduğu söylenemez. Doğrusu ara sınıfa kayıt için sırada bekleyen velileri çok merak ediyorum. Bu konuda benimle irtibata geçerlerse, sevinirim.

Ayrıca, Beşir Kemal Ustaoğlu'nun ifadesine göre kayıt için herhangi bir sıradan bahsedilmeyip tek sorunun ‘‘30.000 USD doları’’ olduğu açıkça ifade ediliyor. Üstelik sınıfların dolu olduğu ve çocuğun okula kayıt yapılamayacağı açıkça söylenmiş olsa, veli niçin gidip çocuğuna bir sürü masraf yapıp okulun formasını alsın ve kayıt için gerekli olan 3.740 USD doları bankaya yatırsın? Üstelik para bir yana çocuğunun psikolojisini düşünen bir baba olarak kabul edilmeyeceğini bile bile çocuğunu okulun formasıyla giydirip kuşandırıp okula niçin götürsün?

ENKA Okulları'ndan gelen mektup şöyle bitiyor; ‘‘Çocuğunun diğer bekleyenlerin önüne geçirilip aradan kaydının yapılmasının mümkün olamayacağını anladığında (Söz konusu şikayetçi kişi) bu kez ENKA Vakfına 5000 Dolar bağış yapmayı önerir. 'Vakıfla okulun ayrı yönetimlerde olduğu, Vakfa dilediği bağışı yapmakta serbest olduğu, 5.000 Dolar değil 30.000 Dolar bile bağışlasa böyle bir yöntemin okulun kayıt işlerinde etkili olmayacağı’’ kendisine söylenince, parasıyla ayrıcalık satın alabileceğini uman ilgili kişinin eşi kayıt işleri yetkilimize ağır hakarette bulunur ve okulu terkederler...''

Aynen yazdığım mektubun bu bölümü hakkında ben yorum yapmak istemiyorum. Düşünen beyinler kendi yorumlarını yapsınlar. Kimbilir belki de şikayet eden ve edilen arasında bir yanlış anlama olmuştur. Ne de olsa Merkür geri gidiyor. Tabii Merkür aynı zamanda ortaöğrenimi de sembolize ediyor.

ŞAİRİN YAŞI YOK

İçinde kitap olduğunu sandığım zarfı açıyorum. İçinden özenle hazırlanmış ve kitap olmaya aday iki defter çıkıyor. Sayfaları karıştırırken küçücük bir kağıda bana ithafen şiirsel bir dille yazılmış, hem de beni bilgilendiren şu mektup çıkıyor;

‘‘Astroloji bilgim kıt ama, ilgilenirim daima/Size iki kitapçığımı sunuyorum./Sakin şair sanma/Elektrik Y.Mühendisiyim ve boşum bu sıra

Sorum Şu : 1. Güneş mi burçlara giren/Yoksa dünyamız mı?

2. Bahar mıdır gelen/Yoksa biz miyiz bahara giren

3. Burçlar falını 'Genç - Yaşlılar' diye iki'ye ayır

İnanmamya bakıyorum falıma/Aşık ediyorsun beni bakmadan 80 yaşıma.

Hoşçakal gayretli kızım. H.Naci SARISÖZEN’’

Birbirinden güzel şiirlerle dolu iki kitapçığın içinden seçtiğim ‘‘Saman Yolu’’ başlıklı şiirini sizlerle paylaşmak istiyorum;

‘‘Doğayı tanıdığından beri insan/hep gökle ilgilendi/inançlar dinler/hep gökten indi/binlerce yıl sürdü bu serüven/ve 19.yüz yıla girerken/beyinler gelişti/ve göğe erişti birden/belki yeni bir gendi/bilge beyinleri/değiştiren/bakıyorum da çevremize/olmuyor her beyinde/böyle bir gen/okusa da edebiyat fen/hem basit değil evren/bir alem akıl ermiyen/belki bu da bir neden/saman yolu ise bir ada/milyarlarca güneşi içeren/hem milyonlarca ışık yolu uzakta/ve güneşimizi de sürükleyen.’’