Yaşananlar

Dursun GÜNDOĞDU
Haberin Devamı

Olmadı başkan

‘‘Turizmdeki patlama ANAP'ın eseri’’...

ANAP Antalya İl Başkanı Cihan Dinç, böyle buyurmuş... İyi de, yaptığı açıklamayı okudum, Rahmetli Turgut Özal'dan tek satır bahsetmemiş... Sevelim, sevmeyelim, Antalya'da bugün turizm varsa, rahmetlinin sayesinde var...

Dinç'in birinci ayıbı bu...

İkinci ayıp, turizmden siyaset adına pay çıkarması... Turizm, bir devlet politikasıdır, parti politikası değil... Sevgili başkana şunu sormak lazım; acaba, turizm politikası ANAP Genel Merkezi'nde belirleniyor da bizim haberimiz mi yok?.. Eğer, öyleyse bunu bilelim...

Bu ikiiii...

Hiçbir turist, ‘‘Turizm Bakanlığı ANAP'taymış, haydi bu sene Türkiye'ye gidelim’’ demez.

Bu üüüüç...

Hiç bir tur operatörü de, ANAP'a kıyak olsun diye daha çok turist getirmek için çırpınıp durmaz.

Bu da dööört...

Turizm; hükümet politikaları, ülkenin iç huzuru, dıştaki itibarı, tanıtımı, çevre bilinci, doğası, fiyat istikrarı, tesislerin uygunluğu gibi bir takım belirleyici unsurlar ile doğru orantılıdır.

Bence, Cihan Dinç, ortaklaşa yaratılan bu eseri sahiplenmeyi bırakıp, bir gecede köşeyi dönenlerin ne gibi eserler bıraktığından söz etse daha inandırıcı olur.

Çağrım cevap buldu

AYÇOV'un başkanı Canan Tungar aradı... ‘‘Hay eline koluna sağlık, derdimize tercüman olmuşsun’’ diye...

Hani, Antalya'da düzenlenecek YAPEX Yapı Fuarı'na katılacak firmalara seslenmiş, ‘‘Fuar bittikten sonra standlardaki boyaydı, mutfak ve banyo araç gereçleriydi, ne varsa okullara, hayır kurumlarına bağışlayın’’ demiştim.

Hatta, bu çağrının sloganını şöyle belirlemiştim; Götürme, bağışla...

Bu yazıya ilk telefon Antalya Yetim ve Muhtaç Çocuklara Yardım Vakfı'ndan, Canan anneden geldi. Benim tanıdığım Canan anne, tutuğunu koparan biridir... Telefonla konuşurken sesinde o heyecanı bir daha hissettim.

Daha o, ‘‘Fuar günü, senin yazını çoğaltıp tüm standlara dağıtacağız. Götürme, bağışla diyeceğiz’’ demeden, ben içimden, ‘‘Bu iş şimdiden bitti’’ diye geçirdim.

Ardından, fuarı organize eden Akdeniz Tanıtım'dan Hüsamettin Oğuz aradı. Daha önce, ‘‘Neden olmasın?’’ diyen Oğuz, bu konuda katılımcı firmalara duyuru yapacaklarını söyledi.

Demek ki şimdi top katılımcı firmalarda...

Bu çağrı onları ne derece enterese edecek onuda bekleyip göreceğiz...

Siyaset nire ben nire?

Bir köşe yazarı arkadaş, isim vermeden benden bahsetmiş. Bari ben de ismini vermeden onu yazayım.

Yazısında özetle demiş ki, ‘‘Bir gazeteci arkadaş itfaiyeci kıyafeti giyip fotoğraf çektirmiş. Geçenlerde siyasilerinde itfaiyeci kıyafetiyle fotoğrafları yayınlandı. Acaba, bizim gazeteci siyasete mi soyunacak?’’

Cümlesi aynen olmasa da, anlamı bu...

Siyasilerden kastı da ANAP Lideri Mesut Yılmaz ile DYP Lideri Tansu Çiller...

Zat-ı muhterem köşe yazarına önce şunu söylemek isterim. O itfaiye kıyafetini ben siyasilerden çok çok önce giydim. Yalvaç Belediye Başkanı Tekin Bayram ile yaptığım haftanın sohbetinde... Yani, liderlerin daha itfaiye giysisiyle gazetelerde boy göstermediği zamanlar...

Yazarın mantığından yola çıkarsak, benim siyasete değil, liderlerin gazeteciliğe soyunmaları lazım...

Kimse merak etmesin, siyaseti düşündüğüm falan da yok... Ayrıcaaaa, o malum yazıyı okuyan siyasilerin ise, ‘‘Eyvah, Dursun Gündoğdu siyasete girerse bize yol görünür’’ diye korkmalarına da...

Son söz; tak sepeti koluna, herkes kendi yoluna...

dgundogdu@hurriyet.com.tr

TELEFON: (0242) 340 38 38

Yazarın Tüm Yazıları