Yaşananlar

Haberin Devamı

Dost düğünü

MNG Holding'in Antalya Koordinatörü Kamil Kalaycı ile bir dostun ofisinde karşılaştım. Elinde, rulo halinde kucak dolusu fotoğraflar... ‘‘Nedir bunlar?’’ diye sordum, dillerden düşürmediği sevgili kızının düğününde çekilen fotoğraflarmış.

Binbir özür diledim. Düğüne gidemediğim içindi bu özürler... Çünkü, düğün tarihi, benim Diyarbakır'dan döndüğümün ertesi gününe rastlamıştı... O gün, davetiyedeki telefon numarasını aratıp geleceğimi bildirdim. Ama, gidemedim. Diyarbakır'da yediğim bir şey mi dokundu, hava değişiminden mi kaynaklandı anlamadım, düğünün başladığı saatlerde ben evde yatıyordum. Tam iki gün sürdü, midedeki ağrı, bağırsaklardaki sancı...

Neyse, onları anlattım Kamil Kalaycı'ya binbir özür arasında... Sonra gidemediğim düğünü kucağındaki fotoğraflarda gördüm.

O İŞİNİ BİLİR

Muhteşem olmuş. Vali ve tüm belediye başkanları, garnizon komutanı, emniyet müdürü, kimler gitmiş, kimler... Topkapı, birbirinden ağır ve şık davetlileri ağırlamış o gece... Masalar özenle hazırlanmış, sandalyeler parlak sim kumaşla giydirilmiş. ‘‘Ağırlama faslı iyi miydi?’’ diye sormadım bile... Otelin genel müdürü sevgili Birol Kaymas olunca, sormaya gerek duymadım... Çünkü o, işini bilir... Hem de en iyisini...

Yavuz Yalçınkaya'nın, elinde mikrofon nedimeler arasında şarkı söylerken bir fotoğrafı takıldı gözüme... Kimbilir, hangi parçaları seslendirdi o gece diye düşündüm. ‘‘Deniz ve mehtap’’, ‘‘Eski Dostlar’’ kesin ama, ya diğerleri neydi?.. Davetlileri uzaklara, çok uzaklara götürüp getirdi mutlaka nostaljik parçalarıyla...

Anne ve baba en iyisi olsun diye koştururken sağa sola, heyecanla çarpan iki genç kalp ne yapıyordu acaba?.. Derken, gelin ve damadın fotoğraf rulosuna geldi sıra...

DAMAT AMERİKALI

Gelin peri masallardaki kadar güzel... Damat, beyaz atlı prensler gibi yakışıklı... Birbirine bu kadar yakışır iki insan... Hele, Cemile Hanım... Kamil Kalaycı'nın biricik eşi Cemile Hanım... Sanki, gelinin annesi değil de, kız kardeşi... Güzel, güzel olduğu kadar zarif ve bir o kadar asil...

Arada bir Kamil Bey'e bakıyorum. Kızı Gaye, anneye mi, kendisine mi benziyor diye... Her ikisinden de bir şeyler almış... Ne tam Kamil Bey, ne tam Cemile Hanım...

Unutmadan... Damat, Amerikalı... Adı da Brant Giffin... İndiana'da yaşıyormuş. Orada tanışmış zaten Gaye ile... Düğünün ardından soluğu yine Amerika'da almışlar.

Gidemediğim için üzüldüğüm nadir düğünlerden biri olmuş. Ama, inanın o fotoğrafları görüp, Kamil Kalaycı'nın sanki yeniden yaşıyormuş gibi anlattıklarıyla gitmiş kadar oldum.

Ne mutlu onlara...

TV kargaları

Arkadaşlar, zaman zaman akşamları evden arar veya ertesi gün karşılaştığım eş dosttan duyarım. Birileri, bilmem ne kanalına çıkmış, yine beni çekiştirmişler.

Birileri dediğim genelde meslektaşlar, bilmem ne de bazı yerel televizyon kanalları...

CEVAP BİLE VERMEM

Evde kablolu yayın olduğu için ben seyredemiyorum. Ama, seyreden arkadaşlar sağolsun aktarıyorlar. Sonra da, ‘‘Televizyona çıkıp cevap vermeyecek misin?’’ diyorlar. Onların da istediği zaten bu... Yani, benim onları muhatap alıp kendilerine cevap vermem.

Kanal kanal dolaşıp boşuna çenelerini yormasınlar. Onlara benden tek cevap yok. Çünkü, değmez.

Sadece, onlara ve onlar gibi düşünenlere bu köşeden şunu söylemek istiyorum. Ben, sizler gibi, her olaya kötümser bakmıyorum. Bakamıyorum.

İSTEDİKLERİNİ SÖYLESİNLER

Yerel yönetimlerin her yaptığı icraatı tu-kaka diye eleştirmiyorum. Her kişiyi istenmeyen adam ilan etmiyorum. Çünkü, ben, her olayın, her yapılan icraatın bir iyi yönü olduğuna inanıyorum. Kişileri sürekli yıpratarak bir yere varılmayacağını da biliyorum. İcranın başını küstürmenin, hevesini kırmanın, onun değil, aslında bizlerin zararına olduğunu da...

Onun için, o televizyon kargaları istediklerini söylesinler, umrumda bile değil...

Elin akıllısı

Akşam'da bir fotoğraf... Hem de birinci sayfada... UFO araştırmacısı Süleyman Burak'ın Afyon'da çektiğini söylediği bir fotoğraf bu... Gazete, kullandığı fotoğrafın altına şu ibareyi koymuş; Copyright... Aklısıra diğer gazeteleri uyarıyor. Yani, o fotoğrafı yayınlarsan, telif hakkı ödersin demeye getiriyor...

KOMİK OLUYOR

İyi güzel de, o fotoğraf, hem de aynısının tıpkısı değil, ta kendisi bizde Hürriyet Akdeniz'de haftalar öncesi yayınlanmıştı.

O fotoğrafı yayınlayalım diye bize veren Süleyman Burak... Onlara veren de...

Bir başka yerde, yani bizde yayınlanan fotoğrafı, nasıl olur da, bir başka gazete, ‘‘Özel’’ anlamına gelen, ‘‘Copyright’’ ibaresini koyar anlamadım. Aynı gün olsa anlarım da, günler sonra komik kaçıyor.

Elin akıllısı onlar galiba...

Ünlü sözler

‘‘Kötü bir şiirim alkışlanacağına, güzel bir şiirim yuhalansın.’’

Victor Hugo

dgundogdu@hurriyet.com.tr

TELEFON: (0242) 340 38 38

Yazarın Tüm Yazıları