Yaşananlar

Haberin Devamı

Kim garip ?

TAKKE düştü, kel göründü...

Benim, golf konusunda ‘‘Ak’’ dediğime, ayrı ayrı cephelerden ‘‘Kara’’ diyenlerin foyası ortaya çıktı.

Meğer, İstanbul'dan, Antalya'daki olaylara, ‘‘Vaziyet’’ eden bir köşe yazarımız ile ‘‘Alaycı, garip bir yazar’’ diye beni şikayet etmedik yer bırakmayan muhbir, sıkı birer ‘‘Dost’’muş.

Onun içindir ki, ‘‘Vaziyet’’çi yazarımız, ‘‘Bu adamı görevden alın’’ diye feryat figan hakkımda yazılar fakslayan Antalyalı muhbiri, kendi köşesinde öve öve bitirememiş. Eğer, durum, ‘‘Vaziyet’’ gerçekten öyleyse, bunun da vardır bir hikmeti...

Yazık...

Kara ile karayı karıştırsan ortaya ne çıkar; ‘‘Kapkara’’... Onlarınki de o misal...

HİZMET EDİYORUM

Buradan, her ikisine de, şunları söylemek istiyorum.

Beyler...

Golfü savunuyorum diye, beni yöre halkının düşmanı ilan ettiyseniz, tamam düşmanlarıyım...

Golfü savunmakla birilerine hizmet ettiğimi söylüyorsanız, evet hizmet ediyorum...

Golfe karşı çıkan birileri için, ‘‘Her şeye karşı’’ diyorsam, evet diyorum. Yine de derim...

Amaaaa, golfün gerekliliğe inanan birine, ‘‘Garip biri’’ dersem, işte o olmaz...

Tıpkı, sizin bana dediğiniz gibi...

Sonra birleri sizin karşınıza dikilip, ‘‘Gariplik bunun neresinde?’’ diye sorar.

İşte, o zaman onlara verecek bir cevabınız olmalı...

Benim gibi...

Hem de her zaman, her yerde, her şartta, çekinmeden verilecek bir cevabınız...

Deli Dumrul

Oya Yağcı'dan bir e-mail aldım...

Aynen şöyle diyor;

‘‘Yazılarınızı okuyan bir okuyucu olmanın yanı sıra, Antalya'nın yerleşik tiyatrolarından bir tanesi olan Tiyatro Atölyesi'nin de dramaturg ve eğitmeniyim. Bu gşne dek Antalya sanat gşndemine ilişkin pek şok yazı yazdınız. Ancak, bilebildiğim kadarıyla tiyatro alanında tanıdığınız isimler Devlet Tiyatrosu ve Antalya Bşyşkşehir Belediye Tiyatrosu ile sınırlı. Bu yargımı gşşlendiren bir yazınız da, Antalya Sanat Platformu ile ilgili olanıydı. Sanırım bu bizim hatamız ve bu hatayı dşzeltmek işin sizinle tanışmak istedim.’’

Ve, ardından bir tiyatro davetiyesi geldi Oya Hanım'dan... AKM'deki, ‘‘Deli Dumrul’’ oyunu için...

DİPLOMATİK ÜSLUP

Bu e-mail üzerine, bazı randevularımı iptal edip gittim... Oyunu izledim, gerçekten beğendim. Bazı yönlerini seyirci gözüyle eleştirebilirim de... Ama, profesyonel anlamda eleştiri derseniz haşa ve haşa... Sadece şunu söyleyebilirim; sahne ve kostüm tasarımı, hatta ışık benim ölçülerime göre nefisti, o kadar...

Gelelim e-mail'de diplomatik dil kullanılarak yapılan üstü kapalı yakınmaya... Tiyatro alanında tanıdığım isimlerin, devlet ve belediye tiyatroları ile sınırlı olmasına... Kesinlikle doğru bir teşhis. Çünkü, çağımız, iletişim ve pazarlama çağı... Demek ki, onlar bir şekilde bana veya diğer meslektaşlarıma ulaşabiliyorlar. Bu da gösteriyor ki, istediğin kadar iyi mal üret, iletişim olanaklarını kullanıp pazarlayamadıktan sonra hiçbir işe yaramıyor.

İYİ BİR ADIM

Ama, bu e-mail, bence tanıtımla ilgili atılmış iyi bir adım...

Bize bir adım gelene, biz her zaman iki adımla cevap vermesini biliriz.

O zaman, şimdi top bizde...

Ünlü sözler

‘‘Sakın sofrada tartışmaya kalkmayın, nasıl olsa tok olan kazanacaktır.’’

Whately

dgundogdu@hurriyet.com.tr

TELEFON: (0242) 340 38 38

Yazarın Tüm Yazıları