Yanmak...

BİLMİYORUM terör kurbanları sizi ne kadar ilgilendiriyor.

Gazetelerdeki resimlere, televizyonlardaki görüntülere bakıp, içinizin biraz sızladığını ve "Bunlar hain" dediğinizi biliyorum.

Birazdan elektrik faturasını mı düşüneceksiniz, gelecek misafirleri mi, mağazanın vitrininde gördüğünüz o gömleği mi, yapacağınız dedikodunun provasını mı düşüneceksiniz içinizden...

Uzaktaki evlerde bunlara asla yer yok.

Orada yer-gök ateş...

Çığlıkların, ağıtların, ana-baba-sevgili yüreklerindeki ateşin bir cehennemi oralar.

Minderler de yanıyor, yastıklar da...

*

Tabutların geçidi bittikten sonraki haber hangisiydi?

"Deniz Seki yağ aldırdı" mı?.. "Ebru ile Osmantan’ın ortaya çıkan gizli aşkları" mı?..

Bir zıplayışta işte uçtu sayılır kafanız bu yana.

Ne üzüntü kaldı, ne o minik tepkiden eser.

Unuttunuz tabutları.

Uzakta ateş düşmüş evlerden yüzünüze bir an vuran hafif ılıklık, yerini "Bade, Emre ile yakalandı"nın serinliğine bıraktı gitti.

Uzaktaki evlerde bir yudum su dahi yanarken.

*

Böyle duygularını yitirmiş, umursamaz, çürümüş toplumlarda sırayla herkes yanar.

Ve herkes sırayla aldırmaz...

Meclis’te yemin etmiş, devletten milletvekili maaşı alan DTP’nin PKK’ya "Terör örgütü" demediğini ve PKK’nın Meclis’te olduğunu bilmiyor musunuz?..

Biliyorsunuz...

Bu iktidarın; PKK’ya silah veren, yardım eden ve topraklarımızı "Kürdistan"a vermeyi planlayan ABD’nin "stratejik ortağı" olduğunun farkında değil misiniz?..

Farkındasınız...

O tabutların bir hain oyunun parçası olduğunu görmüyor musunuz?

Görüyorsunuz.

Ama tepkiniz yok, sesiniz çıkmıyor, seyircisiniz...

Tam tersine; oy vererek bu teslimiyetçi ve tuzak politikanın birinci adamını Başbakan, ikinci adamını Cumhurbaşkanı yaptınız.

Tabutlar gelmeye devam ediyor.

Bakıp geçtiğiniz o uzaktaki evde bir nefeslik hava dahi ateş...

Yer-gök yanıyor.
Yazarın Tüm Yazıları