Yanlış notalar ve fakir tercihler

Size caz meraklısı arkadaşımdan öğrendiğim lafı satayım: “Müzikte yanlış nota yoktur, fakir tercihler vardır.”

Haberin Devamı

Şık bir vecize: Ama bir klasik müzikçiye bahsettiğimde “olmaz öyle şey” dedi: “Yanlış nota diye bir şey vardır ve gamı oluşturan notaların dışına çıktığında ayvayı yersin.”
İşte size iki farklı bakış. Hatta insanları kabaca “cazcılar” ve “klasikçiler” diye ikiye ayırsak yeridir. Caz kafasındaki insanlar için “doğrular” ya da “yanlışlar” yok. Hayatı zenginleştiren ve fakirleştiren şeyler var.
Klasik bakış açısına göre hata sayılabilecek seçimlerimize, bu sayede taze bir anlam veriyorlar.
Şahsen klasik müzik hayranıyım. Ama ne yalan söyleyeyim, hayat Mozart sonatından çok Charlie Parker doğaçlamasına benziyor.
Doğaçlamalarda olduğu gibi, her an her şey yaşanabiliyor ve hiçbir kısım iki kez tekrarlanmıyor.
Kafamın buna basması çok zaman aldı: Daha önce her yanlış tercihimde dünyanın sonunun geldiğini düşünüyor ve kendimi acımasızca hırpalıyordum.
Zamanla olaya daha dikkatli bakmayı öğrendim: O zaman anladım, kendime haksızlık ettiğimi. Çünkü o seçimler yanlış falan değildirler: Fakirdiler sadece.
Bizler hayatın notaları belli bir şarkı olmasını istiyoruz. Anlaşılır bir giriş, tanıdık bir yükseliş ve şaşırtmayan bir nakarattan yanayız. Pop şarkıları gibi...
Ama çok şükür hayat bize bundan çok daha fazlasını sunuyor. O her zaman Charlie Parker gibi yaratıcı, Count Basie gibi esprili, Miles Davis gibi esrarlı olmaktan yana.
Bize de kısa ömrümüzde bastığımız yanlış notaların tadını çıkarmak kalıyor: Tabii bir dahaki sefere zengin olmayı ihmal etmeden.

Rus güzellere gittim

Haberin Devamı

Kışın Puşkin öykülerindeki yüzünü göstermeye başladığı şu günlerde, gittim Rus güzellere.
Tepebaşı’ndaki Pera Müzesi’nde bekliyorlardı: Birbirinden güzel 65 tablo. Hepsi de Çarlık Rusya’sından ve dönemin en önemli ressamlarından.
Petersburg’daki Rus Devlet Müzesi’nden gelmişler. Kitaplardan bildiğimiz Repin, Venetsianov ya da Ferov şaheserlerini dünya gözüyle görmek çok güzel.
O meşhur “Volga Kıyısında Burlaklar” tablosuna bakarken, bir Tolstoy romanı okur gibi oldum. Resme ve Rus romantizmine meraklıysanız kaçırmayın derim.

Sap, saman, Ahmet Altan

Haberin Devamı

İktidar yanlısı siyasi tavrını eleştirdiğim yazımdan sonra, Ahmet Altan hakkında okur mektupları aldım.
Sözüm “zaten onun romanlarını da sevmeyiz” diyenlere.
Tam bu noktada, sapla saman ayrılmak zorunda arkadaşlar: Ahmet Altan’ın ya da Roni Margulies’in kafaları siyaseten karışık olabilir. Ama bu onların iyi bir romancı ve şair olduğu gerçeğini değiştirmez.
Hem sadece bizimle aynı kafadaki sanatçıların eserlerini beğenecek olsak çok fakir bir hayatımız olurdu, değil mi?

İncir  Çekirdeği

“Gözlerine meftun oldum” diye şarkı söyleyen bir oğlum var.

Yazarın Tüm Yazıları