Williams’ların büyük kabusu

PARİS'te TV ekranlarında gözyaşlarını tutamayan Serena, aylardır ortada dolaşan söylentilerin hiç de boş olmadığını gösteriyordu. Büyük turnuvaların finalini adeta parselleyen Williams Klan'ı dünya tenis seyircisini karşısına almıştı.

Ne kort tribünlerini dolduranlar, ne de TV başındaki milyonlarca seyirci artık Grand Slam (Avustralya Open, Fransa Açık, Wimbledon, US Open) finallerinde Serena ve Venüs'ün maçını görmek istemiyorlardı.

Avustralya'da, İngiltere'de ve Amerika'da kadın tenisçi turnuvaları bu ailenin final paralarını ve kupalarını paylaşmasını, aynı filmin defalarca seyredilmesi gibi zevksiz ve heyecansız buluyorlardı. Tenis örgütleri ve turnuvaları düzenleyen kulüpler de bu yüzden sıkıntılı ve endişeliydiler.

Yeni nesil var

Çünkü, Serana ve Venüs henüz gençti. Bu üstünlüklerini 4-5 yıl daha devam ettirecek güçte görünüyorlardı. Martina ve Hingis çekilmişti. Capriati, Moniva Seles ve Davenport artık inişe geçmişlerdi. Henin ve Clijsters ise bu kara bulutu dağıtacak kapasitede değiller. Onların altında hemen parlayacak bir başkası (belki yeni nesil Ruslar) görünmüyor.

Serana'nın gözyaşlarına sebep olan ilk büyük tepkiyi Paris'te Fransız seyircisi gösterdi. Yüzde yüze yakın bir oranda Serena ve Venüs'ün rakiplerini desteklediler.

Rölanti oyun

Bu, Williams Ailesi için kabusun başlangıcıydı. Ortada dolaşan söylentilere göre Williams'lar bir süre finali karşılıklı oynamamak ve havayı yumuşatmak için maçlara eskisi kadar asılmıyorlardı. Nitekim Serena, Rolan Garros Finalleri'nde Henin'le oynarken son sette maçı kazanacak kadar önde giderken, inanılmaz basit hatalar yapması ve maçı kaybetmesi bu şekilde yorumlara neden oluyor.

Önümüzdeki günlerde başlayacak olan Wimbledon Turnuvası'na bu hava içinde girilecek. Paris'in ağır kırmızı toprağından sonra Londra'nın hızlı yeşil çimlerinin ne yapacağı, nasıl bir tepki göstereceği, günün konusu olmaya devam edecek.
Yazarın Tüm Yazıları