Washington'da Ecevit sonrası planlanıyor

ABD'nin Ankara Büyükelçisi Pearson'ın Mesut Yılmaz ve Kemal Derviş ile yemek yiyip seçim de dahil önemli konuları masaya yatırması Washington'da olan bitenin sadece bir boyutuyla Ankara'ya yansıması olarak görülmeli.

‘‘Görünenin’’ dışında çok daha başka şeyler de oluyor ABD'nin başkentinde.

Washington'da ‘‘Türkiye'nin durumuna’’ anlamlı bir yapıcı müdahalenin nasıl yapılacağı konusu gündemde bugünlerde.

Ve Türkiye'deki perde arkasında yaşanan siyasi kavgayı daha net olarak algılayabilmek için ABD'nin başkentinde neler olup bittiğini, kavganın oraya nasıl yansıtıldığını da görmekte yarar var.

* * *

Türkiye'den kimlerin davet edileceği merakla beklenen Bilderberg Toplantısı bu yıl Washington'da yapılıyor.

Türkiye'den üç isim çağrıldı toplantıya: Kemal Derviş, Özdem Sanberk ve Koç Holding'in CEO'su Bülent Özaydınlı.

Neler konuşulduğu her zaman gizli tutulan toplantıya çağrılan isimlere bakılınca global süreçlerin etkin ve güçlü isimlerinin Türkiye'de Ecevit sonrası bir siyasi oluşumun nasıl olabileceği ve bu oluşumun ekonomik krizden çıkışa etkilerinin nasıl olacağını düşünme ihtiyacı içinde oldukları ortaya çıkıyor.

Türkiye'nin yakın geleceğinde Kemal Derviş'in çok daha etkili bir rol oynayacağı bence Bilderberg Toplantısı'nı düzenleyenlerin daveti ile daha da net ortaya çıktı ama asıl önemli nokta onun bu rolünün hangi çerçevede olacağında düğümleniyor.

O konuda henüz net bir tavır yok uluslararası çevrelerde, çünkü Kemal Derviş'in rolünün nasıl olacağını belirleyebilecek birkaç gelişme birden yaşanmakta.

* * *

Bir kere Mesut Yılmaz faktörü var Washington'da.

Çok emin kaynaklardan aldığım bir bilgiye göre Mesut Yılmaz, ABD Başkanı George Bush ile görüşme imkánını ciddi olarak araştırmaya başladı.

Bunun için ilginç bir aracı devreye sokulmuş durumda. ABD Başkanı George Bush'un kardeşi Florida valisi Jeb Bush'a ANAP liderinin Başkan Bush ile Washington'da görüşme talebi iletilmiş.

Onun da bu talebi kardeşine ilettiği bildiriliyor.

Bilderberg Toplantısı'nda ve toplantının yapıldığı Washington'daki Türkiye ile ilgili birimlerde bir Mesut Yılmaz- Kemal Derviş ortaklığının Türkiye'yi nasıl ve nerelere taşıyabileceği açıkça düşünülüyor.

Bu konuda Avrupa Birliği'ne üyelik konusu çok önem kazanıyor. Kemal Derviş'in ekonomiyi yönettiği bir ANAP hükümetinin Türkiye'yi Avrupa'ya taşımada en güçlü yöntem olacağı üzerinde fikir birliğine yakın bir durum var gibi Washington'da.

Açıkça söylemek gerekirse Mesut Yılmaz'ın Avrupa konusunda yaptığı siyasi çıkışlar sonrasında Washington'da ‘‘İsmail Cem’’ faktörü Türkiye'nin siyasi yakın geleceğini düşünmek zorunda olan çevrelerde oldukça geri plana itilmiş durumda.

Bir anlamda denilebilir ki Washington'daki çevrelerin gözünde Mesut Yılmaz Türk dış politikasının planlanması konusunda güvenirliğini Avrupa meselesine tam sahip çıkmasıyla sağladı.

* * *

Ne olup biteceği gayet tabii ki tam bilinemez ve tabii ki Türkiye sadece Washington'dan alınacak sinyallerle siyasi kararlar vermeyecek.

Ancak Washington'da son günlerde olan bitenlerden ortaya çıkan net sonuç ABD'nin Ecevit döneminin artık fiilen sona erdiğini gördüğü ve tavrını belirleyebilmek, pozisyonunu sağlam tutmak için arayışlara başladığıdır.

‘‘Seçim’’ lafı Amerikalı çevrelerce zaman zaman edilse de bu Amerikan yönetiminin üçüncü tercihidir.

Washington'da birinci tercih Kemal Derviş'in siyaseten de güçlü olduğu bir hükümet, ikinci tercih siyasi süreçlerin tam toparlanamaması, gereken uzlaşmaların sağlanamaması durumunda yine Kemal Derviş'in rolünün büyük olacağı, sorunlara teknik çözümler getirme gücü olan bir geçiş hükümeti, en son olarak üçüncü tercih ise seçime gidilmesidir.

Çünkü kim ne derse desin Amerikan yönetiminin 11 Eylül sonrasında siyasi İslamı referans alan partilere bakışı radikal biçimde değişmiştir ve eskiden ‘‘demokrasinin gereği’’ çerçevesinde kabul görebilecek bazı gelişmelere şu arada Washington'da fazla sıcak bakılmadığını söylemek de bence yanlış olmayacaktır.

Ve tabii ki Türkiye'de seçim bugün yapılsa ne olur konulu kamuoyu araştırmaları Washington'da da gayet ilgiyle okunmaktadır.
Yazarın Tüm Yazıları