‘Vur’ emri...

BELGELERDEN sizlere aktarmıştım; ayı, avcısı ile karşı karşıya geldiğinde kaçmaya çalışır.

Genelde bunu beceremez.

İlk kurşunu yediğinde, elini yarasının üzerine bastırıp bağırarak yalvarır gibi ağlar.

Sonra...

Artık sonunun geldiğini anlar ve iki eliyle gözlerini kapatır.

*

Allah'ın ormanında-dağındaki ayıyı niye vuracaksınız?

Ama işin içinde büyük rant varsa, insanoğlu can-man dinlemiyor.

Yine ayıları yabancı avcılara vurdurmayı planlıyorlar.

Her iktidar değiştiğinde, Orman ve Çevre Bakanlığı'nın yetkili koltuklarına yeni ve acemi bürokratlar geldiğinde, av turizmi yapan şirketler harekete geçerler.

Önce Doğu Karadeniz Bölgesi'ndeki kimi ‘‘görülmüş’’ köylüler bakana mektuplar yazmaya başlarlar:

‘‘Ayular bizi yemektedur...

Bakan,
özellikle o bölgeden seçilmişse ayılara kızar.

Ve rastlantıdır tam o sırada, malum bir bürokrat, ‘‘Ayı avının yabancı avcılara serbest bırakılmasının memleket için hayırlı olacağını, böylece hazineye para da gireceğini, bu para ile çevrenin kurtarılacağını’’ önerir.

(........)

Şimdi o süreç başladı.

Birincisi... Karadeniz insanı yiğit ve merttir.

Gözü-gönlü tok o insanlar, kendi ormanındaki canlıları elin avcısını getirtip vurdurmayacak kadar mağrur ve merhametlidir.

İkincisi... Devlet Bursa'da ayıları korumak için başta AB olmak üzere birçok yabancı kaynaktan para desteği alırken, yurdun öbür yarısında ayıları niçin vurduracak para için?

Üç... Ayılar çevreye zarar veriyorsa, bütün dünyada uygulandığı gibi çağdaş teknolojinin imkánları sağlanır, olur-biter... Olmadı; ayı avını onaylamayan Avcılık ve Atıcılık Federasyonu Başkanı Metin Sertoğlu'nu çözüm için çağırıp danışırlar.

Dört... Ayı avı ülkemizde yasaklandığında, Batı'nın ünlü çevre kurumlarından, Birleşmiş Milletler'den Brigitte Bardot Vakfı'na kadar dört bir yandan tebrik yağmıştı.

Şimdi ne diyeceksiniz?

*

Hiçbir şey para hırsının önünde duramıyor.

Ne yapacağız?

Etrafınıza bakın; çevremiz ilk kurşunları yedi, doğa yaralı.

Ellerimizle gözlerimizi kapatabilir miyiz?..
Yazarın Tüm Yazıları