Vergisini ödeyen milyonlar şimdi keriz mi oldu?

SEVGİLİ okuyucularım, böyle bir olay dünyanın hiçbir ülkesinde görülmez. Ek taşıt vergisi olayı çok boyutlu. Şimdi kısaca işin yargı, AKP, vatandaş ve CHP boyutlarına bakalım.

Anayasa Mahkemesi bu iptal kararını ‘‘zahmete katlanıp’’ 30 Eylül öncesinde verse, ek verginin 2. taksiti otomatik olarak ödenmeyecek. Ancak bu çok sayın ve muhterem mahkemenin başkan ve üyeleri eylül ayında eşleriyle birlikte önce Kıbrıs, sonra Avrupa gezisinde.

Geziler bitip Türkiye'ye döndüklerinde dosya inceleniyor ve iptal kararı ekim ayında veriliyor. Verginin süresi bitmiş, herkes yatırmış, iş işten geçmiş! Olayın yargı boyutu böyle.

Gelelim AKP boyutuna. Bir iktidar düşünün ki, bütçe açığını azaltmak için önce vatandaşın aracına saldırıp ek vergi koyuyor. Bu karar Anayasa Mahkemesi tarafından iki kez iptal ediliyor.

Ayrıca Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün, Vergi Mahkemesi'nde dava açıyor, yürütmenin durdurulması kararı veriliyor. Yani bütün yargı kararları aynı doğrultuda.

İktidar bunları umursamıyor. Haksız ve hukuksuz aldığı deli Dumrul vergisini iade etmeyeceğini bildiriyor.

Şimdi işin vatandaş boyutuna bakalım. Ek taşıt vergisini ödemeyenler, son Anayasa Mahkemesi kararı uyarınca bu vergiyi ödemekten kurtuldular. Ya ödeyen milyonlarca insan?

Onlara keriz mi demeli, enayi mi, aptal mı! Parayı ödedikleriyle kaldılar. Kendilerinden haksız, hukuksuz para tahsil edildi ve geri verilmeyecek. Hükümet en iyimser olasılıkla belki diyecek ki ‘‘paranı istiyorsan git mahkemeye dava aç, kazanırsan alırsın’’.

Kim uğraşacak bununla? Mahkeme harcı 60 milyon tutuyor. Avukat parasını, harcanacak zamanı, emeği ekleyin. Kaç kişi dava açabilir?

Kaldı ki, milyonlarca insanımızı böylesine yokuşa sürmeye, onu hukuksuzluğun pençesinde inletmeye AKP hükümetinin hakkı var mı?

***

Sıra geldi bu iptal davalarını açıp kazanan CHP'nin durumuna. Şimdi ellerine böylesine muhteşem bir fırsat geçti. Başlarına milyonlarca insanı doğrudan ilgilendiren devlet kuşu kondu.

CHP, bu olayda AKP iktidarını en yumuşak ve duyarlı organından (!) kıskaçla yakaladı.

Şimdi CHP'nin elinde bulunmaz bir koz var. Buyursun, bunu değerlendirsin. Milyonların hakkını arasın, onların övgüsünü alsın.

Yapılacak iş çok basit: Bu konuyu sürekli gündemde tutmak... Ve gereken her şeyi yapıp, ek vergiler geri ödenmediği sürece örneğin Meclis'te, meydanlarda protesto eylemleri düzenlemek.

***

Bir ülkede böyle ‘‘vergi düzeni’’ olur mu?

Vergisini ödeyen keriz. Hükümet takmaz yargı margı kararını!

Vergisini ödemeyen ise akıllı. Gerçekten akıllı ve uzağı gören kimse. Ya günün birinde af gelir, ya başka bir kolaylık getirilir ve akıllılar her zaman vartayı kazançlı atlatır. Olan kerizlere olur!

Bundan sonra ne olacak? AKP iktidarı mahkeme kararlarını takmayacak, bu haksız-hukuksuz vergi paralarını geri ödemeyecek.

O halde top CHP'de.

Şimdi eline altın tepsi içinde bir AKP şerbeti sunuldu. Bu şerbeti ya tepe tepe kullanacak, kitleleri yönlendirecek, ya da her zamanki beceriksizliği ile bardağı devirip şerbeti dökecek.

Haydi CHP, kullan bu fırsatı.

Bu haksızlığın-hukuksuzluğun üzerine her gün git.

Gerekirse AKP'nin bu tavrını protesto etmek için milletvekillerin her gece Meclis'te yatsın. Gündüz saatlerinde protesto eylemleri düzenle.

Ses getir.

Keriz durumuna düşürülen milyonlarca araç sahibi arkanda olacak.

Aman CHP, efendiliği, ezikliği, beceriksizliği bırak bir yana! Bir kez olsun adam gibi muhalefet yap, kitlelerin hakkını ara.

Gözünü seveyim bu fırsatı da kaçırma.
Yazarın Tüm Yazıları