Uzaya giden Türk yok, çünkü Türk hükümetinden istek yok

ASTRONOT Jon McBride, Kennedy Uzay Merkezi’nde çalışan bir Uzay Mekiği pilotu.

Dünyadaki dördüncü Uzay Kampı olan ESBAŞ’ın davetlisi olarak İzmir’e gelen McBride 40 yıl önce de ülkemizi ziyaret etmiş. Bu kez Efes gibi tarihi yerleri de gezdiğinden büyük hayranlık duyduğunu söyleyen Astronot McBride’la, gençlere uzayla ilgili deneyimlerini anlattıktan sonra sohbet ettik.

ÈAstronot olmak çocukluk hayaliniz miydi?

Èİlk başta doktor olmayı düşünüyordum. Ama 14-15 yaşlarımdayken astronotlar uzaya gitmeye başladı. Dolayısıyla benim de bu yönde hayallerim oldu. Birçok genç Amerikalı da benim gibi hissediyordu.

ÈNasıl astronot oldunuz?

ÈÖnce Deniz Kuvvetleri’nde test pilotuydum. Sonra NASA’nın adaylar aradığını duydum, başvurdum ve seçildim. Çok şanslı olduğumu düşünüyorum.

ÈSeçildiğinizi ve uzaya gideceğinizi duyduğunuzda ne hissettiniz?

ÈBeni aradıklarında uyuyordum çünkü eyaletlerimiz arasında saat farkı var. Ama direktör, "Teksas, Houston’a gelmen gerekiyor çünkü uzaya gideceksin" dediğinde anında uyandım.

ÈUçak kullanmakla uzay mekiği kullanmak arasında çok büyük fark var mı?

ÈAslında yok ama aradaki fark uzay mekiğinin kontrol mekanizmaları daha küçük, hareketler daha yumuşak ve küçük olmalı.

ÈUzaya gideceğiniz gün yaklaştıkça heyecanlandınız mı?

ÈKesinlikle. Ama bütün pilot ve astronotlar gibi sadece işime odaklanmaya çalıştım. Hata yapmamak için görev dışında kalan her şeyi unutmak gerekiyor.

ÈHata yapmamak için duyguların kontrolü ne kadar önemli?

ÈEvet, duygularınızı olduğu gibi bırakmamalısınız. Kendinizi kontrol etmeyi öğrenmelisiniz..

ÈDünya dışına yolculuk yapmak kişiliğinizde değişiklikler yaptı mı?

ÈPek fazla oldu diyemem ama kendimi daha şanslı ve kutsanmış hissetmeye başladım. İnançlarım güçlendi, daha da sağlamlaştı. Hayatımın en şanslı dönemi olduğunu düşünüyorum. İyi bir hayatım oldu ama uzaya gitmek başka hiçbir şeyle karşılaştırılamaz.

En iyi tarafı dünyadaki problemleri görmemeniz

Èİlk uzaya çıktığınızda ne hissettiniz?

Èİlk çıkışım çok kısaydı. Sadece görevlerime odaklandım. Her dakika yapılması gereken bir şeyler var. O nedenle zaten çok fazla düşünecek zamanım olmadı. En uzun kaldığım süre 8 gün oldu.

ÈUzaydan dünya nasıl görünüyor?

ÈHarika görünüyor. Aynı anda tüm Avustralya kıtasını, okyanusları, kıtaları geniş ölçekli görebiliyor olmak Amerika’yı, İsrail’i, Ürdün’ü, Kıbrıs’ı, Mısır’ı kısacası dünyayı uzaydan görebilmek çok heyecan verici ve muhteşemdi.

ÈUzaydayken dünyadaki problemler çok mu anlamsız geliyor?

ÈUzaya gitmenin en iyi tarafı dünyadaki hiçbir problemi görmemeniz. Hepsini unutuyorsunuz ve dünya hiç olmadığı kadar barış ve huzur kaplı görünüyor. Ayrıca biliyorsunuz uzayda tüm astronot ve kozmonotlar birlikte çalışıyor. Şu anda uzayda 5 farklı milliyetten insanlar omuz omuza çalışıyor. Şu ana kadar 37 ülkeden astronot ve kozmonotlar uzaya gitti. Hiçbir zaman da bir sorun yaşanmadı.

Astronot Jon McBride

Astronot Jon Andrew McBride, 5 Ekim 1984’de Florida’daki Kennedy Uzay Merkezi’nden sekiz günlük bir görev için fırlatılan Challenger Uzay Mekiği’nin pilotudur. Diğer NASA görevleri arasında; Columbia Uzay Mekiği’nin gerçekleştirdiği ilk uçuşta lider takip pilotluğu, Uzay Mekiği Elektronik Entegrasyon Laboratuvarı’nda (SAIL) yazılım onaylama görevi ile STS-5(STS-Uzay Mekiği Taşıma Sistemi), STS-6 ve STS-7’de kapsül iletişimcisi (CAPCOM) görevleri yer almaktadır. ABD Deniz Kuvvetleri’nden yüzbaşı rütbesiyle emekli olan McBride; 40’tan fazla değişik askeri ve sivil uçakla uçuş yapmış, 4700’ü jet uçaklarıyla olmak üzere toplamda 8800 saatten fazla uçuş kaydı gerçekleştirmiştir.

Bir tane daha başkan Kennedy olsaydı Mars’a çoktan giderdik

È40 yıl önce Amerikalılar aya gitti. Ama 40 yıldır ne aya ne de başka bir gezegene insanlı iniş olmaması garip değil mi? Aya inişin sahte olduğu yönünde iddialara bunlar sebep olabilir mi?

ÈSebebi tamamen politika. Kennedy’den sonra onun gibi bir başkanımız daha olsaydı 1980 ya da 90’larda Mars’a gitmiş olurduk. Sonraki politikacılar üzücü bir şekilde öncelikleri değiştirdiler. Ay’a ya da Mars’a gitmek planlanan zamandan ancak 10 yıl sonra gerçekleşiyor. Yani planlayan başkan gidilen tarihte görevde olmuyor. Bu da başkanların bu iş için uğraşmamalarına neden oluyor.

ÈObama’nın yaklaşımı nasıl?

ÈHenüz bilmiyoruz. Programları pek güçlü görünmüyor. Obama’nın önceliklerinin de Kennedy de olduğu gibi uzay çalışmaları olduğunu sanmıyorum. Hatta belki Ay’a tekrar ayak basan ulus bile olamayabiliriz. Çünkü Çin bu konuda çok çalışıyor. Hindistan da çalışıyor.

ÈNasa’nın planları arasında Mars’a gitmek var mı?

ÈEvet, tarihi de 2030. Ay’a 2020, Mars’a ise 10 yıl sonrası planlanıyor. Bu da Obama’dan sonraki başkanlar zamanına denk gelecek.

Bir Türk, genç ve çocuklar için ilham kaynağı olur

ÈUzaya giden 37 ülke olmuş ama aralarında neden Türkiye yok?

ÈBence bu soruyu hükümetinize sormalısınız.

ÈNasıl yani?

ÈTürk hükümeti bizden bir Türk’ün eğitilip uzaya gönderilmesi yönünde bir istekte bulunmadı ki.

ÈSadece istemek yeterli mi?

ÈBunun hükümetler bazında olması en doğrusu. Sonra hükümetiniz Nasa’dan bir Türk astronot yetiştirilmesini talep edebilir. Tabii bunun için bir ödenek ayrılmalı ama bir Türk astronot tüm Türk gençleri ve çocuklarına müthiş bir ilham kaynağı olabilir.

ÈTürkiye’nin bilim dünyasındaki yeri nerede?

ÈBence Türkiye bilimde gerçekten gelişme gösteriyor. Burada bir çok iyi insanla tanıştım, ama ayrıca gençlerinizin ve çocuklarınızın oldukça akıllı olduğunu söyleyebilirim. Sadece cesaretlendirilmeye ve bilime teşvik edilmeye ihtiyaçları var. Uzaya giden bir Türk buna en iyi örnek olabilir.

Dünyada eksik olan çocukların ve gençlerin bilime teşvik edilmesi

ÈSizce 21. yüzyılda dünya ve bilim olması gereken yerde mi?

ÈBence dünyada yaşayanlar uzayda çalışanları örnek almalılar. Şu anda uzayda farklı milliyetlerden birçok insan huzur içinde görev yapıyor. Uzay tüm insanların barış içinde olduğu bir yer. Ama nedense bunu dünyada başaramıyoruz. Uzaydan sınırlar da görünmüyor.

ÈAma sanıyorum tüm dünyada popüler kültür bilimi yendi.

ÈBizim ülkemizde de sizin ülkenizde de eksik olan çocuk ve gençlerin teşvik edilmesi. Onlar bunun çok zor ve gereksiz olduğunu düşünüyorlar. Avukat olmayı, işletmeci olmayı tercih ediyorlar. Onları bilime ve onun harika dünyasına yönlendirmek gerekiyor. Bu arada mühendisler de çok çok önemli. Bence bir mühendis her yerde iş bulabilir.

Otobanda araba kullanmak uzaya gitmekten tehlikeli

ÈUzaya gitme görevinizdeki en tehlikeli an hangisiydi?

ÈUzay istasyonuna giderken otobanda araba kullanmak. İnanın uzaya gitmek daha az tehlikeli.

ÈUzaya kimi göndermek isterdiniz?

ÈSizi olabilir. Uzayda bir Türk görmek isterim. Ülkelerimiz arasında da iyi bir gelişme olur.

ÈUzaydayken ailenizden uzakta olmak nasıl bir duyguydu?

ÈOrdudaki görevimde evden zaman zaman 6 ay uzakta kaldığım dönemler oldu. 8 günlük görevim boyunca harika bir arkadaşlık ortamı ve heyecan verici görev süresince evimi özlediğimi söyleyemem.

ÈGörevinizin en iyi tarafı neydi?

ÈYörünge dolanımı ve 45 dakikada bir gün batımı ve gün doğumunu görebilmek harikaydı

ÈDünyada UFO gördüğünü iddia edenler var. Onlar burada bile gördüyse siz uzayda kimbilir neler görmüşsünüzdür?

ÈHayır, gördüğüm sadece dünya ve onun güzelliğiydi. Yıldızlar, gezegenler, galaksiler. Ben başka şey görmedim.
Yazarın Tüm Yazıları