Türkiye’nin bütün büyük sorunlarının kırılma noktası: Kürt sorunu

BAZILARINIZ takıntılı olduğumu, seçim sürecinde bile başka bir şey yazmadığımı düşünebilir. Belki de haklısınız ama benim fikrim o ki, Türkiye’nin refah artışından kalkınmaya, demokratikleşmeden insan haklarının geliştirilmesine kadar pek çok temel sorunu ile Kürt sorunu arasında ya doğrudan ya dolaylı bağlantı var ve Kürt sorunu çözülmeden Türkiye’nin bu sorunlarını kalıcı biçimde çözmesi söz konusu bile değil.

Haberin Devamı

Gelin ekonomiden başlayalım...
Ülkenin bir köşesinde ‘düşük yoğunluklu’ da olsa bir savaş sürerken, o ülkenin ekonomisi ne kadar büyüyebilir, o ülkede sosyal adalet ne kadar sağlanabilir, gelir dağılımı bozuklukları ne kadar giderilebilir ki?
Şu açık ki, düşük yoğunluklu da olsa savaş bitmeden ekonomik alanda başarılabilir olanların bir sınırı var. Daha da önemlisi, sürmekte olan çatışma, ülkenin gerçek potansiyeline yaklaşmasını zorlaştırıyor.
Peki ya siyasi alanlar?
Yeni bir anayasa yazmaktan, demokrasimizi ‘ileri demokrasi’ seviyesine getirmekten, haklar ve özgürlükleri Avrupa Birliği standardına ulaştırmaktan söz ediyoruz.
Ediyoruz ama ülkenin vatandaşlarının bir bölümünün ‘Kürt sorunu’ yaşadığı bir yerde, o sorunu aşmadan, aşma yoluna girmeden demokratikleşmeyi nasıl sağlayacağız?
Burada tam bir tavuk-yumurta ilişkisi var. Kürt sorunu, biraz da demokrasi eksikliğinden kaynaklanıyor. Peki biz o eksiği gidermeye hazır mıyız? Örneğin merkeziyetçi yapıyı gevşetip yerele daha fazla yetki aktarmaya hazır mıyız, yoksa Kürt sorununun varlığı bizim elimizi mi bağlıyor?
İfade özgürlüğü başta olmak üzere insan hakları alanında temel sorunlarımız var bir türlü tam olarak gideremediğimiz. Aynı yumurta-tavuk ilişkisi burada da geçerli. Kürt sorunumuz olduğu için mi insan hakları alanında sorunlar yaşıyoruz, insan hakları alanında sorunlarımız olduğu için mi Kürt sorunu var.
Ya askeri vesayet konusu?
Kürt sorunu diye bir sorunumuz olmasa askeri vesayeti bu kadar ağır hisseder miydik, bir savaş sürmese askerin sistem içindeki ağırlığı bu kadar artar mıydı? Ama askerin vesayeti ve varlığı değil midir Kürt sorununu bunca zamandır çözmemize engel?
Kısır bir döngü bu. O kısır döngüyü kırmanın yolu, Kürt sorununu çözme yoluna girmekten başka bir şey değil.

‘Ama bize bir statü lazım...’

AHMET Türk, benim Türkiye için bir şans olarak gördüğüm siyasetçilerden biri. Siyasi hayatı, Türkiye’nin geri kalanına Kürt sorunu diye bir sorun olduğunu anlatmaya çalışmakla geçmiş.
Pazar günü Milliyet’te Aslı Aydıntaşbaş’ın Ahmet Türk’le söyleşisini dikkatle okudum. Son derece önemli şeyler söylüyordu Türk o söyleşide.
Bir kısa örnek vereyim:
“Artık yapılacak şeylerin benim ya da birilerinin kulağına fısıldanmasının anlamı yok. Doğrudan somut bir biçimde ortaya konması, halka açıkça açıklanması gerekiyor. Farklılıkların kabulü olacak mı? Anadilde eğitim olacak mı? Kürtler artık oldukları yerde yönetime katılmak istiyor. Fısıldanmayla tatmin olmazlar. (...) Geçmişte hep dengeli konuştum. Ama yararı olmadığını gördüm. Artık bazı şeyleri açıkça dile getirmekten çekinmememiz gerekiyor. Buradaki halk ne istiyorsa Türkiye gündemine taşımamız lazım.”
Evet, Ahmet Türk bir ‘sabır taşması’ ruh halini anlatıyor. Bütün bunları anlatırken bir noktada, “Ama bize bir statü lazım” diyor, ki bence en önemli cümle, sorunun tam da göbeğine işaret eden cümle bu.
Ahmet Türk ve arkadaşlarının temsil ettiği Kürtler, artık öyle sadece eşit vatandaşlık, ana dil, yerinden yönetim gibi bugüne göre çok ileri şeylerle tatmin olacak gibi değiller, ‘Bize bir statü lazım’ diyorlar.
Şu an AK Parti iktidarı ile PKK-BDP-Diyarbakır’daki kongre arasındaki temel çelişki de bu: Kürtlerin statüsü...

Faydalı ve eğlenceli bir oyuncak

Haberin Devamı

KOÇ Üniversitesi’nden Ali Çarkoğlu ve arkadaşları çok güzel bir şey yapmışlar, Türkiye’nin temel meseleleri konusunda sizin fikirlerinizle siyasi partilerin açıklanmış fikirleri arasında bir mesafe olup olmadığını ölçmenin bir yolunu bulmuşlar.
İlk iş, www.oypusulasi.org adresindeki web sitesine giriyorsunuz ve hemen orada size sorulan soruları cevaplıyorsunuz. Cevaplarınızı tamamlar tamamlamaz da, site size sizin cevaplarınızla siyasi partilerimizin aynı sorulara verdikleri cevaplar arasında fark olup olmadığını çeşitli grafiklerle anlatıyor.
Şiddetle tavsiye ederim.

Yazarın Tüm Yazıları