Türkçe sözlü hafif notlar

Günlerden cumartesi, evde sıcaktan eriyorum. Bu yazı öncesi müzik kanalları arasında şuursuzca gidip geliyorum.

Ve dön dolaş bu üç klip yayınlanıyor habire. Ben de işte -pes edip- onlar hakkında yazıyorum. Ne de olsa bugün seçim sonrası ağırlığı var elalemde, Türkçe sözlü hafif müzik en iyisi.

Diye düşünüyorum... 

BENGÜRESK BİR KLİP

Dişi Serdar Ortaç
Bengü’nün son klibinde yapmadığı şey, bürünmediği kılık kalmamış.

Sonuç: Türk klip tarihine geçecek bir rengarenklik söz konusu. Rast gelmeyen için sıralayalım.

Yeşil elmalar arasında (hani spor salonlarında hep olur) bu elmalarla aynı renk bikini giymiş seksi Bengü... Habire dondurma yalayan şapkalı/çocuksu Bengü...

Boks eldivenleri giymiş boksör Bengü... Niyeyse eline basketbol topu almış sportif Bengü...

Arabanın ön koltuğuna katlanmak suretiyle oturmuş şarkı söyleyen "orada ne işin var" Bengü... Çok uğraşmış klip yönetmeni yani, öyle böyle değil.

n GÖKSEL’DEN ÜÇLÜ DÜET

Bir başka klip daha. Göksel’in son albümünden "Taş Bebek"in klibi. Bu şarkıyı Göksel, Teoman ve Manga’dan Ferman’la beraber söylüyor. Bir tür üçlü düet yani... Valla klip sayesinde keşfettim şarkıyı, şahaneymiş. Şu dizeleri özellikle: "Boşver kılıfımı boşver / Benim içim güzel / Boşver süsü püsü boşver / Sade sade bana gel".

Sen de şahane çıkmışsın Göksel, şapkalı halini tek geçerim.

n GÖKÇE’NİN REÇELİ FAZLA MI TATLI


Gökçe piyasanın yenilerinden. "Böğürtlenli Reçel" adlı bir albümü çıktı geçenlerde. Bizim Tırtıl’da onunla yapılmış bir röportaj vardı geçenlerde. Sanat yönetmeniymiş aslen.

Sonra müzik ağır basmış, bırakmış filan. "Aradım Seni" şarkısı çok çalınıyor, seviliyor da sanırım. Ben kararsız kaldım. Sanki şarkı sadece nakarattan ibaret gibi.

Bir de söylemeden duramam: Gökçe klibinde bazen genç kız gibi bazen de Cihangir bohemyasına mensup 40’larındaki bir kadın gibi çıkmış. Ya da bana öyle geldi.

Kıbrıs’tan yanıt var - kısım iki

Cumartesi "hepsi sığmadı" demiştim Kıbrıs yazısıyla ilgili mail’lerin. Kalanı bugüne alıyoruz. Kınayanları, fikir bildirenleri, okuduğundan başka şey anlayanları... Hepsi birden yani...

CAHİLLERİ SEVMİYORUZ

n "Yazdığınız metnin ilk dört maddesine yürekten katılıyor ve bunların birebir gerçeği yansıttığına inanıyorum. Sözümona 5. madde ise herhangi birinin anlattığı bir hikayeye dayanarak sanki bütün Kıbrıslılar böyleymiş gibi lanse ediyor, esefle kınıyorum.

Aslında Kıbrıs halkı genel olarak Türkiye’den gelenleri değil, o taksi şöförü ve sizin gibi, bir olayla, bir ülke halkını yargılayıp çirkin bir üslupla aşağılayan cahilleri sevmiyor". (Niyazi S.)

İşte orada durun bakalım. Kimsenin kimseyi yargıladığı yok. Çirkin bir üslup kullandığı da.... Okuduğunuzu anlamadığınızı düşünüyorum. O yüzden öfke içinde bana cahil demenizi de umursamıyorum.

BİZ DE TÜRK’ÜZ AMA YAŞAM TARZIMIZ FARKLI


n "Ben çocukken adadaki Türklerin sayısı azdı ve daha serbest ve tehlikesiz bir ortam vardı. Hırsızlık asla görülen bir şey değildi. Ama Türkiye’den, genelde kırsal kesimden gelen yoksul insanlar sayesinde ’hırsızlık’ kavramı hayatımıza girdi.

Türklerin gittiği ülkelerin hayat yaşamlarını benimsemeyip kendi bildikleri gibi yaşamaları bütün dünyada bilinen bir durum. Aynen Kıbrıs’ta da bunu yaptılar. Tamam biz de Türk’üz ama yaşam tarzımız bazı konularda farklılık gösteriyor.

Yani adada İzmir’dekinden daha serbest bir yaşam var. Dediğim gibi bu durum az nüfus ve insanların birbirini tanıma etkenine bağlı (bağlıydı en azından). Adada yaşayan Türkler bizi en çok dinsiz olmakla suçluyor. Tarih boyunca Kıbrıs’ta din unsuru hiçbir zaman güçlü olmadı, olamadı.

Evet biz dindar insanlar değiliz. Ama bu oruç tutmayan, namaz kılmayan insanların olmadığı anlamına gelmiyor. Kız-erkek ilişkilerine gelince... Doğu ile İzmir arasındaki kız-erkek ilişki farkları gibi bizde de farklılıklar var.

Örneğin bazı aileler (genelleme yapmıyorum) çocukları nişanlandıktan sonra aynı evde yaşamalarına izin verir ya da çocuklarına kendi evlerine ayrı bir oda verebilirler. Bu benim ailemde olmadı ama başka bir ailede olabilir". (Pınar K.)

Teşekkürler Pınar, bu konuda aldığım en açık, olduğu gibi ve komplekssiz mail...

SİZİN İNSANLARINIZ....


n "Buraya gelmeye karar verdiğinizde bana haber verin ki sizinle Kıbrıs’ta bir tura çıkalım ve gerçek Kıbrıslıları görme fırsatınız olsun. Bu arada sizi, okul parasını kumarda yediği için esrar satan ya da hırsızlık yapan Türk erkekleriyle tanıştırayım ya da burada biz Kıbrıslılar gibi rahat hayat yaşayamayan, ama erkek arkadaşlarıyla aynı evde yaşayan Türk kızlarıyla tanıştırayım...

Ayrıca sizinle kapalı cezaevine gidip mahkumlarla konuşalım ve sizin insanlarınızın hangi kültürlerini buraya getirdiklerini gösterelim..." (Eylem S.)

Yazdıklarınızla benim çarşamba günü yazdığım tezi haklı çıkardınız: "Bir yanda refah içinde yaşayan Rum kesimi, öbür yanda kendi içinde parçalanmış multi sorunlu Türk kesimi."
Yazarın Tüm Yazıları