Türk mermeri tura çıktı

Türk mermerini anlatan Ve Mermer Dedi ki: Yol Seni Değiştirir sergisi yurtdışındaki yolculuğuna Milano’da başladı. Proje Türkiye’nin değerli taş sektörünün tasarıma ve yeniliğe verdiği önemi anlatmayı hedefliyor.

Haberin Devamı

Uluslararası tasarımcılar Werner Aisslinger, Emre Arolat, Birsel + Seck, El Ultimo Grito duo, Alfredo Haberli, Richard Hutten, James Irveni ve Can Yalman’ın çalışmaları Milano Tasarım Haftası’nda Ve Mermer Dedi ki: Yol Seni Değiştirir sergisinde buluştu.
Türk mermerini konu alan sergi Milano’dan sonra yurtdışında bir dizi uluslararası kilit şehri dolaşacak.
Sergiyi İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (IMIB) ve Ege Maden İhracatçıları Birliği (EMID) düzenliyor; serginin küratörü ise bilindik Türk tasarım stüdyosu Demirden. IMIB ve EMID bulundukları bölgelerdeki tüm ihracat faaliyetleriyle uğraşan, kâr amacı gütmeyen birlikler.
Bu, sadece ticari bir sergi olmanın ötesinde bir proje.
Amaç, Türkiye’nin doğal taş sanayisinin önemini ortaya koymak; ülkenin bu değerli taşların güçlü bir üreticisi olduğu fikrini güçlendirmek; sektörün tasarım ve yeniliğe verdiği önemin altını çizmek.
Milano’daki ünlü Superstudio Piu Art binasının Sanat Bahçesi’nde 900 metrekarelik alan üzerine kurulu sergide Türk mermerinin hem mimari hem de iç mimaride farklı ne şekillerde kullanılabileceği gözler önüne seriliyor.
Katılımcı tasarımcıların enstelasyonları, mermerin sembolik ve manevi gücünü açığa çıkarma niyetini taşıyor.
Demirden, tasarımcılardan iç yolculukları sırasında ortaya çıkan derin duygularını yansıtmalarını ve bunu yapacakları enstelasyonda başlangıç noktası olarak kullanmalarını istedi.
Ve Mermer Dedi ki: Yol Seni Değiştirir mermerin öyküsel niteliğini göstererek izleyicileri bir yeniden keşif serüvenine davet ediyor.
Rahatlamak için kusursuz bir yer sağlayan mermerin aynı zamanda içgörü, tartışma ve düşünmeye de imkan veren bir malzeme olduğu ortaya konuyor.
Sergi, Türk mermerinin Antik Çağ’dan Bizans’a, Osmanlı’ya ve çağımıza kadar Anadolu’da temel malzemelerden biri olduğuna da değinerek 4 bin yılı aşkın bir geleneğe kanca atıyor.
Bununla beraber, son yıllarda ülkede, özellikle de tasarım ve mimari alanlarında gerçekleşen kültürel canlanmaya da vurgu yapıyor.
Sergi dokuz platform üzerine kurulu. Her platformda bir enstelasyon yer alıyor; bunlar içsel yolculuğu sembolize eden ahşap ve demir patikalarla birbirine bağlanıyor. 
Berlin merkezli mimar ve tasarımcı Werner Aisslinger’in “Mermer Gül Bahçesi” çiçek şekli verilip gizli bir bahçe alanına dönüştürülmüş mermer levhalarından oluşuyor.
Ünlü Hollandalı tasarımcı Richard Hutten izleyicileri hayal gücüne ait sembolleri ve dünyaları yeniden üreten, polikromik mermerle kaplı bir kasanın içinde rahatsızlık veren bir yürüyüşe davet ediyor.
El Ultimo Grito ikilisi izleyicilerin oturabileceği, uzanabileceği hafif meyilli bir mermer enstelasyon yaratırken, James Irvine ağır bir masa üstünü havada asılı tutarak yer çekimine meydan okuyor.

Yazarın Tüm Yazıları