Tüketicinin Erkan abisi

Erkan ÇELEBİ

İstasyonlara ‘dur’ dedirten su raporu

Sağlık Bakanlığı'nın bir süre önce yayınlanan yeni yönetmeliği, başta İstanbul olmak üzere büyük kentlerdeki su istasyonlarının bir yıl içinde kapatılmasını öngörüyor. Bakanlık bu kararı, istasyonların yarısının mikroplu ve kirli su sattığının belirlenmesi üzerine aldı. Nitekim İstanbul Belediyesi İl Sağlık Daire Başkanlığı'nın son araştırması da aynı vahim sonucu gözler önüne serdi.

SAĞLIK Bakanlığı'nın hazırladığı yeni yönetmelik, 1994 yılından itibaren açılan pompalı su istasyonlarının bir yıl içinde kapatılmasını, damacana ile su satışının da yine aynı sürede durdurulmasını öngörüyor. Bakanlığın bu kararı almasındaki en önemli rolü, İstanbul'daki her iki istasyondan birinin kaynak suyu adı altında kirli ve mikroplu su sattığını ortaya çıkaran son araştırmaların çarpıcı sonuçları oynadı.

Bunlardan birini de İstanbul Belediyesi, İl Sağlık Daire Başkanlığı'nın, son dönemlerde yaptığı araştırmanın sonuçları oluşturuyor. İl Sağlık Daire Başkanlığı'nın denetlemeler sonucunda İstanbul'un çeşitli semtlerindeki toplam 202 su istasyonundan kaynak suyu numuneleri alındı. Bu numuneler, laboratuvarlarda tahlil edildi. Tahlillerin sonucunda, istasyonların yüzde 51'inin sağlığa uygun olmayan kirli ve mikroplu su sattığı belirlendi.

1994 yılından itibaren mantar gibi türeyen ve hemen hemen her köşe başında açılan su istasyonlarının sayısı 7 bini aştı. Bu istasyonların büyük bölümü ruhsat dahi alma gereği duymadan kaynak suyu adı altında içme suyu satışı yapıyor. Su istasyonlarının kısa sürede 7 bine ulaşması, kontrol ve denetimlerinin de yapılmasını zorlaştırıyor. Araştırmada, böyle olunca da, şebeke sularını arıtıp, kaynak suyu diye satan su istasyonlarının bile türediğine yer veriliyor.

İl Sağlık Müdürlüğü'nün 202 su istasyonundan numune alarak, tahlil ettirdiği numunelerin sonucunda sadece 99 su istasyonundan alınan numunelerin temiz çıktı. Geri kalan 103 istasyonda satılan suların ise kirli ve mikroplu olduğu tespit edildi. Araştırmada, bu 103 istasyonda satılan sulardan 99'unun mikroplu, dördünün de kirli olduğunu vurguladı.

ŞEBEKE DAHA TEMİZ

Aynı dönemde şebeke sularının da tahlil edildiğine değinilen araştırmada, toplam 199 şebeke suyu numunesinin alındığı ve bu numuneler üzerinde yapılan tahlillerde, yüzde 78.4'ünün sağlığa uygun olduğunun ortaya çıktığı belirtiliyor. Sadece yüzde 21.6'sının sağlığa aykırı çıktığına değiniliyor. Bu numunelerin ikisinin hamamdan alındığı için büyük ihtimalle kuyu veya tanker suyu karışmış olabileceği, birindeki kirlenmenin de depodan kaynaklandığının tespit edildiğine yer veriliyor. Şebeke suyundan alınan numunelerin temiz çıkmasının nedenini ise ıslah çalışmalarının büyük oranda tamamlanmasına bağlanıyor.

Tüm bunların sonucunda Sağlık Bakanlığı'nın yeni yönetmeliğiyle, bu sistemle çalışan su istasyonlarına bir yıl süre tanınıyor. Bu sürenin sonunda, ne su istasyonlarından ne de damacana ve bidonlarla su satışı yapılamayacak.

Dünya Sağlık Teşkilatı ile Tarım Teşkilatı'nın normlarına göre oluşturulan ‘‘Doğal Kaynak, Maden ve İçme Suları ile Tıbbi Suların İstihsali, Ambalajlanması ve Satışı Hakkında Yönetmelik’’, böylece su üreticilerine birçok yeni yaptırım getirecek. Artık yönetmelikte tanımlanmayan sular, ambalajlanarak veya herhangi bir şekilde doldurularak satılamayacak. Sadece, otomatik dolum tesislerinde el değmeden doldurularak piyasaya sunulabilecek.