Tufan Türenç: Yeni hükümete bilgelerden öğütler

Tufan TÜRENÇ
Haberin Devamı

Bizde siyaset çok konuşarak, doğal olarak da çok çam devirerek yapılır.

Bizde başbakanlar her gün bir kez değil, birçok kez konuşur.

Bakanlar da öyle...

Onlar da başbakanlardan geri kalmamak için her fırsatta medyanın karşısına çıkarlar.

Bazıları hızlarını alamaz, akşamları da kanal kanal gezip hemen her konuda görüş bildirirler.

Oysa tıpkı Batı'da olduğu gibi bizde de her kurumun sözcüsü vardır.

Vardır ama onlara söyleyecek söz kalmadığı için onlar hemen hemen hiç konuşmazlar.

Üst düzey bürokratlar da öyledir.

Onlar da kamera görünce dayanamayıp bülbül kesilirler.

Oysa bilgeler, konuşma konusunda şöyle der:

Çok konuşmak insanın gözden düşmesi için en kısa ve en emin yoldur (La Bruyere).

İnsan dilini tutup konuşmadıkça ayıbı da, hüneri de gizli kalır (Sadi).

Sözlerin uçuşuyor havaya, ama düşüncen yerde.

Öz olmayınca söz yükselmiyor göklere (Shakespeare, Hamlet'ten).

* * *

Batı ülkelerinde ise devlet başkanları, başbakanlar, bakanlar ve üst düzey bürokratlar medyada kırk yılda bir görünürler.

Örneğin, bakanların adlarını kimse bilmez, sokakta dolaşsalar onları kimse tanımaz.

Birçok ülkede genelkurmay başkanı ile kuvvet komutanlarının adı bile geçmez.

Çok önemli olaylar dışında cumhurbaşkanı ile başbakan da konuşmaz.

Devlet ve hükümet adına açıklamaları kurumların sözcüleri yapar.

Herkesin az konuşup çok iş yaptığı bu ülkelerde bizdeki yöntemler uygulansa günlük yaşam alabora olur.

İnsanların, piyasanın kafası karışır.

Oralarda bizdeki kadar çok konuşan politikacılara ‘‘Konuşmaktan iş yapmaya zaman ayıramaz’’ diye kimse oy vermez.

Düşünürlerin öğütlerine devam edelim:

Çok konuşunca düşünce ölür (Halil Cibran).

Dinlemekten akıl, söylemekten pişmanlık doğar (Konfüçyüs).

Susmak kadar otoriteyi artıran hiçbir şey yoktur (De Gaume).

Ya sus ya da susmaktan daha değerli şeyler söyle (Pythagore).

Konuşma, insanın aklını kullanma sanatıdır (Eflatun).

* * *

Yeni hükümet kuruldu. Ülkemize, milletimize hayırlı, uğurlu olsun.

Başbakanımızın, bakanlarımızın konuşma merakında bir değişiklik olacağını hiç sanmıyoruz.

Hele ‘‘Bunlar ya az konuşursa ne yapacağız?’’ diye gazeteci olarak en ufak bir endişemiz yok.

Çok iyi biliyoruz ki onlar konuşacaklar, çamlar devirecekler, biz de manşet yapacağız.

Ertesi gün kıyametler kopacak, hükümet sarsılacak, dış ilişkiler bozulacak, piyasalar allak bullak olacak.

Konuşanlar ertesi gün medyanın karşısına geçip ‘‘Sözlerim yanlış anlaşıldı, ya da saptırıldı’’ diyecek.

Gazeteci arkadaşlarımız bantları açıklayacak, bu kez de günlerce ‘‘Söyledin-söylemedim’’ tartışmaları yapılacak.

Bütün bunları bundan önceki dönemlerde olduğu gibi aynen yaşayacağız.

Yeni hükümete son olarak iki öğüt de Türk bilgelerinden:

Bülbülün çektiği dili belasıdır.

Söz gümüşse sükût altındır.

Not: Yazıdaki özdeyişler Orhan Dinçel'in ‘‘Altın Özdeyişler ve Öğütler’’ kitabından...



Yazarın Tüm Yazıları