Tufan Türenç: Tansu Hanım'ı dinlerken

Tufan TÜRENÇ
Haberin Devamı

Tansu Çiller'in yürüttüğü seçim kampanyasını izliyor musunuz bilmiyorum. Ama eğer izlemiyorsanız mutlaka izleyin.

Çok ilginç.

Tansu Hanım Türkiye'de her zaman iş yapan Makyavelist politikayı gerçekten büyük bir ustalıkla uyguluyor.

Hele bu kampanyayı toplumbilimciler sakın kaçırmasınlar.

Çünkü Tansu Hanım'ın konuşmaları, konuları çarpıtarak sunuşu, olaylara takla attırışı tek kelimeyle mükemmel.

İşine geldiği yerde Atatürkçü, işine geldiği yerde dinci kesilmesi ise ibretle izlenecek bir olay.

Hele miting meydanlarına türbanlı posterini, kadın ağırlıklı grupların izlediği salon toplantılarına ise büyük boy Atatürk portreleri astırması.

Kısaca bulunmaz bir prototip DYP lideri.

Örneğin büyük bir rahatlık içinde 1994 ekonomik krizinin kendisiyle hiç ilgisi olmadığını, bunun geçmiş hükümetlerin ihmalinden kaynaklandığını söyleyebiliyor.

Türkiye'yi o felaketten büyük bir ustalıkla çıkardığını da ballandıra ballandıra anlatabiliyor.

Oysa içerde ve dışarda herkes biliyor ki o krizin tek sorumlusu kendisidir.

* * *

Kendisine bir filmden yürüttüğü ‘‘Cesur yürek’’adını takan Çiller çok ilginç konulara da değiniyor.

Örneğin ‘‘Kanunların içeriğini değiştirmeden, iktisadi liberalizmi sağlamadan, siyasi liberalizmi sağlayamazsınız’’ diyebiliyor.

Sanki 4 yıla yakın bu ülkenin kaderini elinde tutan o değil de bendim.

Çiller başbakan ve başbakan yardımcılığında bunları neden yapmadı acaba?

İleri sürdüğü gerekçe ise evlere şenlik:

‘‘Ne yazık ki demokrasi işlemiyor. Siz zannediyorsunuz ki, bizleri seçiyorsunuz, oraya gidiyoruz, sizin hakkınızı veya hakkınızda karar verecek konumda oluyoruz. Ben, yaşayarak gördüm. Böyle bir şey yok. Bizler, sizin seçtikleriniz marjinaliz. Baraj, çeşmeler yapıyoruz, ama hayati bir konuda, Türkiye'nin bir yol ayrımına karar verip, şu yoldan gidilecek deme iradesine sahip değiliz.’’

Tansu Hanım kimi kime şikâyet ediyor, anlamak mümkün değil.

Başbakan memur değildir ki kendisine dikte edileni yapsın. Eğer yapıyorsa bu onun suçudur.

Tansu Hanım bu sözleriyle 28 Şubat kararlarını niçin kuzu kuzu imzaladığını anlatmak istiyor olmalı.

Demek ki Tansu Hanım o tarihlerde bugünkü gibi ‘‘Cesur yürek’’ değilmiş.

* * *

DYP lideri özellikle TV konuşmalarında bir sürü projeden de bahsediyor.

Türkiye'nin bütün sorunlarına çareler bulduklarını söylüyor.

Eğer bu projeleri de bir zamanlar ürettiği ve kısa zamanda çöpü boylayan ‘‘Udidem’’ ve ‘‘İki anahtar’’ gibiyse dikkate almaya bile değemez.

Hepimizin bildiği gibi Tansu Hanım 4 yıla yakın iktidarı döneminde elle tutulur bir tek projeye imza atmadı.

Durumu lafla, gülücükle idare etti.

Örneğin onun sayesinde Türkiye enerji dar boğazıyla karşı karşıya kaldı.

Gelir dengelerini altüst etti.

Kendisine komplo kurmakla suçladığı rantçı ilan ettiği ‘‘Krem dö la krem’’i, yani zenginleri daha zengin, orta ve alt grupları daha yoksul hale getirdi.

Oysa aynı dönemde Çiller ailesinin içte ve dışta malı mülkü çoğaldıkça çoğaldı.

Ama Tansu Hanım bütün bu gerçekleri yok sayıp neler anlatıyor neler?

Dinleyin, mutlaka dinleyin, çok eğlenceli...



Yazarın Tüm Yazıları