TOBB’dan hükümete dört maddelik mesleki eğitim çağrısı

MESLEKİ eğitim, rekabetçi bir sanayiinin giderek "olmazsa olmaz"ına dönüşüyor.

Bugüne dek "imam hatip okulları" tartışmasına kurban edilen meslek liseleri konusunda, hızla artı değere dönüşecek adımlar kaçınılmaz hale geldi.

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu mesleki eğitim konusunda kapsamlı bir çalışma yaptırmış.

Sohbetimizde, sanayicilerin ihtiyaç duyduğu nitelikte mezun bulmakta zorlandığına işaret ederek, "Tesislerindeki makineleri kullanabilecek nitelikte eleman bulamıyorlar. Anadolu’nun çeşitli bölgelerindeki mesleki eğitim veren kurumlar bölgenin ihtiyaçlarına cevap veremiyor" diyor.

MÜFREDATTA SÖZ SAHİBİ OLMALIYIZ Hisarcıklıoğlu, özel sektörün hem meslek liselerinin müfredatlarının oluşumunda hem de açılacak yeni bölümlerin kararlaştırılmasında söz sahibi olması gerektiğinin altını çiziyor ve 06 EKO’ya TOBB olarak önerilerini şöyle sıralıyor:

LİSELER OSB’LERDE KURULSUN
Devlet, son teknolojiyi sürekli izleyip meslek liselerindeki makine ve ekipmanı sürekli yenileyemez. Onun için meslek liseleri, en yeni model makine ve ekipmanın olduğu OSB’lerde kurulmalı.

TEK GENEL MÜDÜRLÜK Dünya Bankası, ortaöğretimde ilk iki yılda temel beceriler eğitimine, son iki yılda da mesleki, akademik ya da karışık eğitime odaklanılmasını öneriyor. Ortaöğretimde okul türlerinin azaltılmasına yönelik adımlar yerinde. Hálen üç ayrı genel müdürlükce yönetilen mesleki ve teknik eğitim kurumları tek bir genel müdürlük şemsiyesi altında toplanmalı.

ÖĞRENCİYE YATAY-DİKEY GEÇİŞ HAKKI Meslek eğitiminde öğrencilere hem yatay hem de dikey hareketlilik fırsatları verilmeli. Bireylere eğitimleri boyunca farklı okullara geçme imkánıyla okullarını bitirdikten sonra yükseköğretime devam etme fırsatı sunulmadan, nitelikli öğrencilerin mesleki eğitimi tercih etmeleri mümkün olmayacaktır.

ASKERLİKTE ÜNİVERSİTE Meslek yüksek okulu mezunlarının askerliklerini dört yıllık üniversite mezunları gibi yapabilmeleri sağlanmalı.

MESLEKİ EĞİTİMLİ İSTİHDAMINA VERGİ MUAFİYETİ Meslek Yüksek Okulları ile Meslek ve Teknik Liselerden mezun olanların istihdamını cazip hale getirmek amacıyla, bu okullardan mezun olanların istihdamında 5 yıl süreyle gelir vergisi kesintisi yapılmamalı. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu’nun talebi, bu öneriler demetini yasama döneminde bir kanun tasarısı şeklinde görmek..

IMF, TCMB’nin faiz politikasına ödül verdi

IMF ile Dünya Bankası’nın ortak yayın organı "Yükselen Piyasalar", Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz’a "Yılın Merkez Bankası Başkanı" ödülü verdi.

Yılmaz ödülünü, haftasonu IMF toplantısı için gittiği Washington’da Willard Hotel’de aldı. (Küçük not:Willard Hoteli, "lobicilik" faaliyetinin ve bu bu faaliyete veren ismin doğduğu mekandır)

Yılmaz, bu iddialı ödülün verildiği tek Merkez Bankası başkanı değildi.

Zambia, Pakistan, Mısır ve Kolombiya Merkez Bankası Başkanları da "Yılın Merkez Bankası Başkanı" ödülünülmış IMF’nin dergisinden.

Yani enflasyonla mücadele eden Yılmaz, ödül enflasyonunun mağduru gibi duruyor biraz.

Ödülün gerekçelerinden biri olarak da Yılmaz’ın "enflasyonu kontrol altında tutmak için faiz politikasını isabetli yürütmesi" gösterilmiş.

Ne var ki "Yükselen Piyasalar" dergisi, Türkiye’de neden toplumun pek çok kesiminin Merkez Bankası’na bu kadar tepkili olduğunu, faiz politikasınının isabetini toplumun hiçbir kesimine tam anlamıyla hala anlatamadığını, neden iletişim kazaları yaşandığını, yedi kişilik kurulun 15 aydır neden beş kişiyle toplandığını yazmamış elbet.

Ankara’daki bu "iç" sorunlar, ödül mekanizmasına ilham veren piyasalar için henüz yakıcı hale gelmedi çünkü.

ÖDÜLÜ VEREN PİYASAYSA, CEZASI DA BÜYÜK OLUR

Yılmaz’
a verilen ödül, beni yedi yıl öncesine götürdü.

IMF Sonbahar Toplantıları 2000 eylülünde, Prag’da yapılmıştı. O toplantıda da dönemin Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel’e benzer bir ödül verilmişti.

Sonra...

İki ay sonra, Kasım krizi patladı. Üç ay sonraki asıl krizde de , Erçel’e ödülün gerekçesi olarak gösterilen kur sistemi çöktü.

Özeti şu: Ödül veren piyasalar, zor günlerde olay mahallini hızla terkediveriyor.

Başkan Yılmaz da herhalde bu gerçeği iyi bildiğinden olacak ki, törende "Ödülü asıl halktan alırız" demeyi ihmal etmemiş.
Yazarın Tüm Yazıları