Tıkanıklık...

BİR noktaya kadar işi getirip, orada tıkanıp kalmak.

Atasözünde de olduğu gibi:

‘‘Yüzüp yüzüp, kuyruğunda bırakmak...’’

Türkiye'de sıkça yaşanan bir olgu.

Milli Takımımız'ın dünkü maçında da ortaya çıkan bu gerçek, aslında bir diğer alanda, Türkiye'nin AB sürecinde de yaşanıyor.

TOBB'un, AB kulisi yapmak için 200'e yakın oda ve borsa başkanı ile Brüksel'e yaptığı gezi sırasında, yabancı muhatapların sorusu da bu duruma işaret ediyordu:

‘‘Önemli bir noktaya kadar geldiniz. Gümrük Birliği gibi daha ağır şartları yerine getirdiniz. Neden bir adım daha atmıyorsunuz?’’

Soruya verilen yanıt da hep aynı.

‘‘Bizim durumumuz çok özel...’’

KAPALIÇARŞI PAZARLIĞI

İki gündür yapılan temaslarda, AB yetkililerinin Türkiye'den gelen bu söze verdiği yanıt da birbirinden farklı değil:

‘‘Kapalıçarşı pazarlığını bir tarafa bırakın artık. Net olun...’’

Her ne kadar TOBB üyeleriyle, Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, MHP'li Devlet Bakanı Tunca Toskay da AB kulisi için Brüksel'e gelmiş olsalar da, öncelikle hükümet içinde netlik yoktu.

Yılmaz, AB'den aralık ayında müzakere tarihi almak için idam cezasının kaldırılması, anadili öğrenme hakkı ve yayın konusunun bir an önce çözülmesi gerektiğini her konuşmasında vurguladı.

GB NE OLACAK?

Toskay'
ın konuşmasında durduğu nokta ise şöyle özetlenebilir:

‘‘Önce müzakere tarihini verin. Türkiye karar alma mekanizmalarının içine girsin. Süreç devam ederken biz de gerekli adımları atalım.’’

Toskay'
ın, bunlar olduğu takdirde ne olacağına ilişkin AB'ye verdiği mesaj ise rest niteliğindeydi:

Gümrük Birliği ve ticari ilişkilerin yürütülmesi zorlaşır...

Brüksel'den dün dönerken Başbakan Yardımcısı Yılmaz'a, uçakta hemen yan koltukta oturan Toskay'ın bu sözlerini anımsattık.

‘‘AB, Türkiye'ye bir tarih vermez ve süreç belirsizliğe giderse, Gümrük Birliği gözden geçirilir mi?’’

Yılmaz'
ın görüşü Toskay'dan farklıydı.

Gümrük Birliği öncesinde Türkiye'nin birçok ürününe Avrupa'nın koyduğu kotaları anımsattı. Türkiye'nin de kazanımları olduğunun altını çizdi.

KIBRIS'IN AĞIRLIĞI

İdam ve anadile ilişkin konunun da Meclis'in olağanüstü toplantıya çağırılarak çözümlenebileceğini vurguladı.

Her ne kadar Ankara, idam ve anadil ile ilgili tartışmalara odaklansa da AB'nin başkenti Brüksel'in yoğunlaştığı konu Kıbrıs...

Hatta, konunun uzmanlarının vurguladığı gibi; Türkiye'nin önünde idam ve anadil yüzde 35'lik bir engel teşkil ediyorsa, Kıbrıs konusunun bir sonuca ulaşmamasının yarattığı engel yüzde 65...

Aralık ayına kadar Kıbrıs'ta bir sonuca ulaşılmaması halinde, bu oranın 80'leri aşacağı da kayda geçiriliyordu.

ÇÖZÜMSÜZLÜK

İki gün AB konusuyla yatıp kalkan, Türkiye dışındaki kişilerden de konuyu dinleyen TOBB üyelerinin dönüş yolunda kafaları netti:

‘‘Bir an önce atılması gereken adımlar atılsın. Bu işte gecikilmesin...’’

Bunun nasıl olacağı sorusuna aranan yanıtta da çözümsüzlük karşılarına çıkıyordu.

Hükümet içinde ortaya çıkan anlaşmazlığa kendi içinde çözüm bulunamıyor, hükümet bugün bozulup yerine yenisi kurulamıyor, dışardan sinyal veren çözüme ise güvenilmiyor.

Sonuç da farklı olmuyor.
Yazarın Tüm Yazıları